Bölüm 3.

135 27 470
                                    

Herkese merhaba oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 😊😊🦅🦅🦅

Şarkı sona erip yerimize geçtiğimizde kapıda bizi izleyen Suna ve Kuzey'le karşılaşdık. Suna'nı gördüğüm an gülsem de Kuzey'in bana baktığını gördüğümde kaşlarımı çattım. Onlara selam verip yerimize geçtik. Onlar da abi kardeş bizim masanın arkasında ki masaya oturdular. Çayımdan bir yudum daha içip ayağa kalktım.

"Beyler ben kaçar geliyor musunuz?"

"Yok komutanım siz gidin biz biraz daha buradayız"

"Tamam o zaman çaylar benden." diyerek parayı masaya bıraktım.

"Olmaz komutanım biz hall edeceğiz."

Üstünü düzeltip "hall edersiniz siz Fırat. Bana bakın başınıza iş açmayın sakın, bu defa kurtarmam." Hepsi bana yavru köpek bakışları atarken ciddi duruşumu bozmadan konuştum.

"Murat sen benimle gelsene bir. "

"Peki." Diyip ayağa kalktı. Mekândan çıktığımızda Suna'nı gördüğünden beri yüzü asık olan Murat'a döndüm. "Biraz parkta konuşalım mı?"

"Olur konuşalım." Restoranın önünde çocuk parkı vardı. Oraya gidib banka oturduk. Biraz sesiz kaldıktan sonra Murat konuştu.

"Anka çekirdek istermisin? "

"Ver bakalım. İnsan dertli olunca sigara içer sen çekirdek mi çırtlıyorsun? "

Sigarayı bırakmaya çalışıyorum. O yüzden çekirdeğe başladım.

"Anlat bakalım şimdi neden yüzün asık? "

"Yok birşey Anka "

"Murat şu anda yanında komutanın deyil de 6 yıllık arkadaşın olarak oturuyorum. Bana anlata bilirsin her şeyi. Oğlum kaç yıldır arkadaşız lan biz. Bırak bu komutan asker ayaklarını da şimdi anlat bakalım derdin ne. Ha eğer içerdekileri merek ediyorsan. O ayı... şey yani yanında ki, adam abisi. Kuzey ismi. "

"Gerçekten mi?"

"Evet. Ama benden söylemesi eğer gerçekten seviyorsan söyle bence. Güzel kızdır Suna gönlünü biri çalmadan sen çal. "

"Çok seviyorum hemde Leyla. İlk gördüğüm günden beri seviyorum ama korkuyorum ya beni red ederse, ya başkasını seviyorsa diye söyleyemiyorum. "

"Merak etme sen benim sözümü dinle en kısa zamanda söyle Suna'ya. Olurda kızı üzecek bir şey yaparsan karşında ilk beni bulursun bunuda unutma. "

"Peki Leyla. Merak etme Suna bana karşılık versin ben onu dünyanın en mutlu kadını yaparım. Teşekkür ederim." deyip sarıldı, bende ona sarıldım. Murat'la uzun zamandır dostuk yaşıt olmamıza rağmen bazen o bana abilik yapardı bazen ben ona ablalık yapardım.

"O zaman ben bizimkilerin yanına gideyim. Onlar şimdi sakin duramaz başlarına iş açarlar. "

"Git bakalım sen onların yanına. Bende gidiyorum. Ha bu arada yarın erkenden hazır olun sonra söylemedi demeyin. "

"Emredersiniz komutanım." Murat bizimkilerin yanına içeri girerken bende arabama doğru gittim. Bilin bakalım kimle karşılaştım sigara içen bir ayıyla. Acaba kim bu ayı tahmin ede bildiniz mi ?

"Askermisin sen? "

"Evet neden sordun?"

"Teğmen, üsteğmen hangisi?"

Bakın ben diyorum bu adam beni öldür diyor. Av yasağı başladı mı? Ben ayı öldürürsem ne kadar ceza alırım acaba.

"Yarın karargahta öğrenirsin hangisi olduğumu?"

"Benim asker olduğumu nerden çıkardın? "

"Kısa saçlarından, yeni tıraş olmuş yüzünden ve boynundaki künye'nin zincirinden." Diyip arabama bindim ve uzaklaştım ordan.

Nasıl da hava attım ama. Keçenlerde sohbet ederken Suna söylemişti abim de asker, senin gibi yüzbaşı oda demişti ordan hatırlıyordum biraz da hava atayım dedim. Nedendir bilmiyorum ama ilk gördüğüm andan kuzeyden hiç hoşlanmadım ama onunla kavqa etmeyi bir yandan da seviyordum.

🦅

Erkenden kalkıp hazırlanmaya başladım. Bizimkileri biraz boşlamıştım. Erken olduğu için Suna uyuyordu hâlâ, ses yapmamaya çalışarak çıktım evden. Arabamı karargahın önünde durdurup indim arabamdan. Kapıda gözcülük yapan erlere baş selamı verip "Mehmet Hayriye sana emanet."

"Emredersiniz komutanım."

İçeri girip odama keçtim üzerimi değişip üniformamı giydim bu üniforma için ne kadar uğraşmıştım. Çocukluk hayalimdi asker olmak ailemde bana destek olmuştu, asker kızı olarak askerlerin arasında büyümüştüm. O yüzden sırf asker ola bilmek için çocukluktan beri hazırlanıyordum. 4 dil biliyordum, yüzme, dövüşde derecelerim vardı. Ama en sevdiğim atış yapmaktı. Tim komutanı olmadan önce keskin nişancıydım. Şimdi Emre'ye devr etdim, oda çok iyi nişancıydı.

Üniformamı düzeltib çıktım odamdan. Dinlenme odasının önüne geldiğimde bizimkilere baktım. Murat çay içiyordu, Fırat hala ayılamamış koltukta uzanmıştı, Ali sandalyede oturmuş başını masaya koymuştu, Ateş telefonla oynuyordu, Emre tekli koltukta oturmuş kitap okuyordu, Boran'sa kendine kahve süzüyordu.

İçeri girecekken Boran'ın sesini duymamla yerimde durdum.

Son Nefesime Kadar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin