Bölüm 7

47 6 2
                                    

Karşımda gördüğüm Deniz'le öylece kalmıştım.

"Eee hadi ağaç oldum ama sarılmayacakmısın ?" dediğinde. Kendime gelip koşarak ona sarıldım.

"Neden haber vermedin? Ben karşılardım seni. Ne zaman geldin? Çok mu bekledin burda?"

Ben nefes almadan heyecanla konuşurken Deniz ise gülmekle meşgüldü.
"Önce bir nefes al. Surpriz yapmak istedim sana. Çok özlemişim seni Anka kuşum."

Deniz sözünü bitirip bir daha sarıldığında bende ona sıkıca sarıldım. Deniz benden 2 yaş büyüktü abim gibiydi. Her anımda her zaman yanımda olmuştu. Deniz'le zorda olsa ayrıldığımız da bize çatık kaşlarla bakan Kuzey'le karşılaşdım. Deniz'i gördüğümde onun yanımda olduğunu tamamen unutmuştum.

"Sizi tanıştırayım. Yüzbaşı Kuzey. Bizim Suna'nın abisi. Dedim Kuzey'i göstererek. "

"Buda Deniz. Deniz benim ailem, her şeyim."
Benim sözümü yarıda kesen sunanın "Deniz" diye çığlığı oldu. Evet Suna'la Deniz'de tanışmış çok iyi anlaşmıştılar. Ayrı eve çıktıktan sonra 2 defa gelmişti Deniz yanıma, o zamanda Suna'la tanışmış iyi anlaşmıştılar.

"Neden geldiğini haber vermedin? Benim bu gün nöbetim var ama. Bana bakın bu akşam hiç bir dedikodu yapmayacak, beni bekleyeceksiniz."

Suna'nın sitemini Kuzey kesti.

"Suna gec kalacaksın hadi bırakayım seni hastaneye."

"Eyvah. Ben kaçtım hadi size bay bay"
diyip arabaya doğru koştu. Arabaya binip kafasını camdan çıkartarak "Dediklerimi sakın unutmayın" deyib bize el salladı.

Bizde onun arkasından gülerek apartmana girdik.

"Acıktıysan sana birşeyler hazırlayayayım?"

"Yok ben otelde yedim ama bir kahvenizi içerim Leyla komutanım. "

"Hemen getiriyorum sayın savcım."

Kahvelerimizi içmiş 2 saatten fazla sohbet etmiştik. Deniz otele dönmek istediğinde gec olduğu için izin vermemiş misafir odasını hazırlamıştım.

                🦅

Alarmın çalmasıyla gözlerimi açtım. Biraz tavanı izledikten sonra yerimden kalkıb hazırlanmaya başladım. Telefonumu ve anahtarımı alarak evden çıktım. Apartmandan çıktığımda arabamın dün askeriyede kaldığını hatırladım. Eve yakın olan taksi durağına doğru giderken Kuzey'in arkamdan seslenmesiyle durdum.

"İstersen ben bırakayım seni?"

"Hiç fena olmaz aslında. Teşekkür ederim." Deyib arabaya bindim.  Sessiz keçen yolculuğu Kuzey bozdu.

"İlk başta tanışmamız hoş olmasada artık bu kızgınlığa son verelim ne dersin?"

"Benim seninle bir problemim yok, iki yetişkin insanız ve en önemlisi eğitim almış bordo bereliyiz çocuk gibi kavga etmek bize yakışmaz."

"Haklısın." Dedi sadece.

Sonrasında sessiz keçen yolculuğumuzun ardından karargaha girmiştik. Hızlıca odama geçip antereman için üzerimi değiştim.

"Hadi beyler biraz daha hızlı."

Biz koşuya devam ederken Ateş'in sesiyle biraz yavaşladım.

"Komutanım bir şey söyleye bilirmiyim?"

"Söyle Cellat."

"Bu gün ben marş söyleyeyim mi komutanım?"

Son Nefesime Kadar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin