6. Mutluluk Sonrası

9.5K 424 68
                                    





Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Dedemin askerlik arkadaşı Paşa Amca, dedem henüz iyiyken ve sağlığı onu yataklara düşürmemişken sık sık bizi ziyarete gelirdi kızıyla. O zamanlar subay olan Paşa Amca'nın her gelişinde anlattığı farklı bir hikayesi, hikaye aralarında bana açıkladığı askerlik terimleri olurdu ve şu anda, yabancı bir kızın deli gibi sürdüğü arabada otururken ansızın bunlardan biri aklıma gelmişti.

Hasar kontrolü.

Kocamla birlikte yemek yediğim restoran kurşunlanmıştı. Ve kocam, sevgili eşim, bir şekilde buna hazırlıklıydı, benim kadar şaşırmamıştı. Bir silahı vardı. Bana söylemediği şeyler, tekin olmayan iş ortaklıkları mevcuttu ve fanteziye çalışan zihnim, onun mafyaya bulaştığını düşünmekten infilak edecekti.

Kim derdi ki Naz, mafya karısı olacağız diye?

Kendi düşüncelerime kaş çattım. Aptalca, saçma bir şeydi, mümkünatı yoktu. Hem-

"ALO! DİNGİL! OTOYOLDA KIRK BEŞLE ARABA MI SÜRÜLÜR LAN?!"

Yanı başımdaki kıza istemsizce baktığımda, sol elini camdan çıkarıp hızla salladığını, yanımızdaki arabaya hareket çektiğini gördüm. Arkada kalan araç kornaya bassa da umrunda değil gibiydi, orta parmağını sallamaya devam ediyordu. Bir anda başını çevirip bana baktı, "Ne var?"

Allahım! Bu kız bizi diri diri yer!

Omuz silktim. "Hiçbir şey." Normal davranmaya çabalıyordum çünkü en azından biri bunu yapmalıydı. Kız gözlerini devirdi, elini camdan içeriye sokup direksiyona yerleştirdi. Aniden havası çekilen bir balon gibi enerjisi sönmüştü. Caner ona Kamelya demişti sanırım. Nereden tanıştıklarını, onun da Demir'in şaibeli iş arkadaşlarından biri olup olmadığını merak ediyordum. Kızın yakından uzaktan normallikle ya da normal insanlarla alakası yoktu. Lacivert saçları ya da sürmeli gözleriyle alakalı değildi bu, hayır. Tavırları tuhaftı. Hatta o kadar ki, Caner'e tuhaf dediğime inanamıyordum. Bu kızın yanında Caner aklıselim biri gibi kalıyordu.

Evin yolunu tarif ettiğim bir sefer dışında kızla hiç konuşmadım. Radyoyu açmıştı, rastgele bir haber kanalını dinliyordu. "Kardeşin var mı?"

Kamelya adlı kızın konuştuğunu, ancak saniyeler sonra algılayabildim çünkü radyodaki yangın haberine dalmıştım. Kıza cevap vermemde bir sakınca yoktu. Eğer düzgün bir sohbet açabilirsem bir şeyler de öğrenebilirdim.

"Hayır, yok." Üvey abilerimi sayma gereksiniminde bulunmadım. "Senin var mı?"

Başını salladı. "5 tane."

Geniş aile yabancı bir kavramdı bana. "Caner..." duraksadım, ne kaybederim ki? "O da kardeşin mi?"

Mavinin o uçuk tonundaki gözler bir anlığına bana baktı. Gülümsemeye yakın bir tavırla omuzlarını oynattı. "Bir bakıma." dedi ayrıntıya girmeden. "Ne o? Hoşlandın mı yoksa?"

KURT KAPANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin