MÖ 70 milyon
Dünya'nın atmosferi günümüze çok benziyor.
Sıcaklık 24 derece.
Gün 24 saatten kısa.
Dünya'nın plakaları sırtlarındaki kıtalar ile yeniden hareketlenmeye başladı. Hindistan'dan Asya'ya doğru kuzeye hareket ediyorlar. Bu iki kıta birbirlerine karşı üstünlük mücadelesine girmişken iki kıta da galip gelememiş eğilmeye başlamışlardı. Bir zamanlar okyanus tabanı olan yer 2500km bükülmeye başlaadı.
Bu bükülme ile büyük bir dağ sırası oluşuyor.
1500 metre
4500metre
Şimdi ise 8000 metreden yüksek...
Bunlar Himalayalar ve şimdi hepsinden yüksek olan bir tepe oluştu. Everest Tepesi...
Zirvesi, günümüzde uçakların uçtuğu noktaya, jet noktasına, ulaşıyor. Zirvelerdeki kar eridiğinde nehirleri besliyor. Ganj, İndus, Yangtze ve tabii ki Sarı nehir. Himalayalar adeta dev bir su kulesi gibi. Bir gün nehirleri, dünya nüfusunun yarısı için su sağlayacaktı...
MÖ 65 milyon
Kır faresi benzeri bir memeli 185 milyon yıl önce toplu bir soy tükenmesi felaketinden sonra hayatta kalan nadir memeliler arasından evrim geçirdi. Aynı zamanda küçük olduklarından dinozorlar için av konumundaydı. Bundan dolayı ki bu memeliler yer altında yaşar ve hayatta kalmaya çalışırlardı.
Ta ki ikinci bir kitlesel yok oluşa kadar. Uzaydan, Everest Dağı'ndan daha büyük olan bir asteroid,10km genişliğinde, saatte 70bin km hızla Dünya'ya yaklaşıyordu. 150 yıldır Dünya'da baskın tür olan dinozorları yok etmek için hızla geliyordu.
Peki bu yok oluştan sonra ne mi oldu?
Yer altında kaçarak yaşayan küçük memeliler, kendilerini tehdit eden dinozorlar yok olduktan sonra yer altından çıkmış ve dinozorların mirasçısı misali dünya üzerinde baskın tür olma yolunda ilerlemeye başlamışlardı. Geçen zamanla da evrimleşmeye ve gelişmeye...
MÖ 20 milyon
Dünya, yeryüzünde bulunan her kıtası ve okyanusuyla artık bildiğimiz gibi.
Tek bir şey eksik. İnsan ırkı... Lakin insanların evrim geçirmesi için dünyada bir şeylerin değişmesi gerekiyordu...
____________________________Afrika, günümüzden tamamı ile farklı, her bir alanı yemyeşil bereketli topraklar olduğu o kadim zamanlar. Burada hayat canlı ve çeşitli. Lakin geçmiş zamanda plakaların kayması sonucu Afrika'nın doğu yakası boyunca büyük yarıklar oluşmuştu. Bu yarıklar 6000km'ye yakın uzunlukta, kıyıları boyunca da dağlar uzanıyordu.
Bu sık ağaçların bulunduğu yağmur ormanlarına biraz daha dikkatli baktığımızda ağacın üstünde oturmuş bir canlı dikkat çekiyordu. Orada! Maymuna benziyor. İnsana değil.
Bu canlı sonsuza kadar bu ağaçlarda kalabilir gibi. Ama dünya değişiyor. Şayet büyüyen dağlar, Hint okyanusundan gelen nemin önüne geçiyordu. Bu da sıcaklığın artmasına sebep verirken acımasız bir kuraklığın yaklaştığının haberini bizlere veriyor...
Bir zamanlar verimli yağmur ormanları olan topraklar artık bozkıra dönüşüyor. Yeni sıcak iklim, yaratıkların doğal ortamını değiştiriyor. Onları uzaklarda yiyecek aramaya zorluyor. Maymunlar gibi ellerini yerde sürüklemeye... Ayakta durmaya ve iki ayak üstünde durmaya zorluyor. Bu insan tarihindeki en önemli adım.
Afrika'nın doğu kıyısındaki bu dağ sırası iki ayak üzerinde yürümemizin sebebi gibi adeta, öyle ki doğada gerçekleşen her rastlantısal olay ilk insanların ortaya çıkması için sebep olan bir dizi zincirleme olayı başlatmış bile olabilirdi...
MÖ 1,5 milyon
Bir adam ve bir çocuk. Bu bize benziyor. Ama 1.5 milyon yıl önceki biz gibi... Bunlar, insan türünün en erken örneklerinden. Homo Erectus. Çorak topraklarda yürürken arkalarında bıraktıkları ayak izleri dikkat çekiyor. Bu izler bizimkilere benziyordu.
Bu da adeta medeniyetlerin, gelişmelerin, en parlak fikirlerin, buluşların yakında başlayacağını bizlere haber veriyordu.
MÖ 350 bin
İklim, tekrar değişiyor. Deniz seviyesi düşmüş, Afrika ve Arabistan arasındaki boşluk 13km küçülüyor. 200 kişilik küçük grubun karşıya geçmesi için yeterinde dar ve sığ. Bu grup kim mi? Onlar daha sonraki bir insan türü. Homo Sapiens..
Bu 200 kişilik grup zamanla Avrupa'ya, Asya'ya, Hindistan'a ve daha pek çok kıtaya yayılacaktı. Bu değişen dünyada yaşayabilecekleri bir yer bulmak için. Şayet, hava artık eskisi gibi sıcak değil, soğuyor. Bulundukları mevsimden yaz sıcaklığı olması gerekiyordu ama bitkiler tam tersine donmuş durumda. Nehirler buz tutmuş.
Soğukluk ilerleyen vakitlerde de geçmiyor tam tersi Dünya'nın ısısı gün geçtikçe düşüyordu. Dünya ve onun sakinleri buz devrine giriyor. Gökdelenler kadar yüksek buz kütleleri kuzey yarım kürede sürekli yayılıyor. Yavaş ve güçlü. Dev oyuklar açıyorlar, yeryüzünü adeta yeniden şekillendiriyorlar.
Dünya bir daha hiçbir zaman aynı olmayacaktı... En azından 20 bin yıla kadar.
Kuzey yarım kürenin büyük kısmı 2,5 km buz kütlesiyle kaplı. Trilyonlarca galon su buz oldu, deniz seviyesi düştü. Küçük bir kara parçası ortaya çıkıyor. İki büyük kıta arasında bir köprü gibi. Asya'dan Amerika'ya bir geçit gibi...
İşte son büyük kıta ve son büyük insan göçü... İlk İnsanlar.
Buz devrini tetikleyen değişimler tersine dönmeye başlamış buz çekildikçe çok değişik yarım küreler oluşmaya başlamıştı. Yeryüzünde oyuklar oluşmuş, öyle ki o çukurlar bugünkü Kuzey Amerika'nın büyük göllerini oluşturmak için suyla dolmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mağara Adamı
Historical FictionMilattan Önce 350 bin... Bu bir Mağara Adamı hikayesidir. (BxB) #1 tarihöncesi #3 Tarihikurgu