fırtınalar, dorukhan toköz

on sekiz🤍

"Kızım ağlamasana, kaç saat uğraşıldı makyajına."

Gülümseyip yanağımda olan yaşı tırnağım ile sildim ve boy aynasının karşısına geçip gülümsedim.

"Prensesler gibi oldun İdil."

Aynada arkama geçmiş beyaz kısa elbisesi ile gülümseyen Peri'ye tebessüm ettim.

"Tam hayallerimdeki gibi, annem de hep prensesler gibi olacaksın düğününde demişti."

"Hadi güzelim açma şu anne konusunu, ağladığında makyajın bozulacak bak."

Omzuna dokunan Yazgı'ya göz devirdim ve kapının tıklatılması ile gerildim.

"İdil'im, geleyim mi içeri?"

"Ay dur enişte dur, bekle biraz."

Nisa aceleyle duvağımı yüzüme örtüp kameradan video başlattı.

"Girebilirsin Dorukhan."

Yazgı'ya dönüp kaşlarımı çattım ve kapının açılması ile Dorukhan'a döndüm.

"Oha Dorukhan, jilet gibi olmuşsun."

Dorukhan'ın yüz ifadesini tam algılayamıyordum, yanıma yaklaşıp duvağımı açınca Dorukhan'ın gözünden akan yaşları gördüm.

"Ya Dorukhan manyak mısın neden ağlıyorsun?"

Elinin tersi ile yanağındaki yaşları silince gülümseyip Dorukhan'a sarıldım. Kızlar kamerayı kapatıp odadan çıktılar ve Dorukhan'la baş başa kaldık.

"Çok güzel olmuşsun İdil, ben ne desem bilmiyorum."

"Ya sus Dorukhan, makyajım akacak çirkin olursam görürsün."

"Sen her zaman güzelsin sevgilim."

Dorukhan'a gülümsedim ve Dorukhan ile yüzlerimiz yakınlaşırken kapıdan içeri Berat'ın girmesi ile ikimiz de Berat'a döndük.

"Abi nikah memuru geliyormuş, gelin siz de artık zahmet olacak."

"Güzel anlarımın katili Berat, siktir git Esen'in yanına kız hamile tek bırakmasana."

Berat arsızca gülümseyip odadan çıktı, Dorukhan duvağımı düzeltince koluma girdi.

"Toköz olmaya hazır mısın?"

"Hiç olmadığım kadar."

Dorukhan ile gelin odasından çıkıp köşkün bahçesine doğru kol kola yürümeye başladık, tüm a milli takımın burada olmasına kahkaha atıp nikah masasına geldik. Dorukhan sandalyemi çekip beni oturtturdu ve nikah şahitlerimiz üvey kardeşim Dilay ile Yusuf geldi. Dorukhan da yanıma oturunca konuşmaya başlayan nikah memuruna döndük.

"Siz Bayan İdil Yaşar, Dorukhan Toköz'ü eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

Merakla cevabımı bekleyen misafirlere bakındım, içlerinde annemi görünce gülümsedim ve dolan gözlerim ile yanıtladım.

"Evet."

Herkes alkış koparınca annem aniden kaybolmuştu, annem benim en mutlu anlarımda gelirdi ve aniden giderdi. Gerçek olmadığını biliyordum, yine de onu görmek mutlu hissettiriyordu.

"Siz Sayın Dorukhan Toköz, İdil Yaşar'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

Bakışlarımı Dorukhan'a çevirdim, gözlerimin içine baktığında gülümsedi.

"Evet."

Herkes büyük bir alkış kopartınca nikah memuru bizi resmen karı-koca ilan edip şahitler ile birlikte imzamızı attırınca aile defterini alıp fotoğraf çekindik.

"Şimdi ise yeni çiftimizin ilk dansları var."

Belki bir şarkının her sesinde
Belki bir sahil meyhanesinde
Belki de içtiğim sigaranın dumanısın.

Dorukhan elini bana uzatınca gülümseyip elini kavradım ve beton zeminin üstünde dans etmeye başladık. Bir süre böyle devam edince Dorukhan'ın kulağına eğildim.

"Çiftler hep ilk danslarında ne konuşurlar diye merak etmişimdir."

"Bilmem, deneyimleyip göreceğiz onu."

Dorukhan'a küçük bir kahkaha atıp alnımı Dorukhan'ın göğsüne yasladım.

"Şenol Hoca bir yarım saat sonra gelecekmiş, aradı beni."

"Ayy heyecan yaparım ben Dorukhan."

"Yapma yapma, aşkım bak Necip fotoğrafımızı çekiyor poz verelim."

Necip Uysal düğün fotoğrafımı çekiyordu, şaka gibi ama gerçek. Yüzümü Dorukhan'ın baktığı tarafa çevirip gülümsedim ve Necip Abi fotoğrafımızı çekince bakışlarımı Dorukhan'ın omuzlarının arkasına çevirdim.

"Ay şu Esenle de Berat anne baba oldu ya, gözüm açık gitmem."

"Kaç aylıktı bebiş?"

"Ay daha iki aylık."

Dorukhan gülümseyince anlamadığımı gösteren bakışlarımı Dorukhan'a gönderdim.

"Bizim de üç tane bebişimiz olacak değil mi?"

"Bir de üç tane mi olacak Dorukhan?"

"Evet, biri Dorukcan, biri İdilsu diğeri de Uğurcan."

"Aşkım Uğurcan nereden çıktı?"

"Deme öyle, tanışmamızda en büyük etkenlerden biri o."

Gülüp Dorukhan'ın omzuna vurdum ve dansa katılmaya başlayan diğer çiftler ile gülümsedim.

Artık resmi olarak İdil Toközdüm, ve bu durumdan da gayet mutluydum.