Kaç saattir Vector'a sarılmış oturduğumu bilmiyordum.Ağlamamıştım,ben zaten ağlamazdım.
Kucağımda onunla beraber kalkarak odasından çıktım.Koridoru geçerek salona girdim ve bahçe kapısını açtım.Her yer karla kaplanmıştı.
Yürüyerek Vector'u bahçedeki koltukların üzerine bıraktım.Eve dönüp merdivenlerden bodrum katına indim.Kazmayla küreği alacakken kafamı bir anlığına sola çevirdim.
O odaya girmeli miydim?
Yavaş adımlarla koridorun sonuna yürüyerek kapının önünde durdum.Kapı kolunu tuttuğumda duraksadım.Gözlerimi birkaç saniye kapatıp açtıktan sonra elimi kapıdan ayırdım.
Eğer oraya girersem her şey eskisi gibi olacaktı.Dürtülerim tekrar ortaya çıkacak ve beni peşinde koşturacaktı.6 yıldır yaşamaya çalıştığım hayat,verdiğim çaba son bulacaktı.
Arkamı dönüp koridoru tekrar yürüdüm.Bahçe malzemelerinin olduğu yerden kazmayla küreği aldım.Merdivenlerden çıkıp tekrar eve girdiğimde salondaki açık kapıdan bahçeye çıktım.
Ağaca ilerleyerek tam altını kazmaya başladım.Çim zemine geldiğimde kürekle alıp kenara attığım her toprakta öfkem giderek arttı.
Vector'u sahiplendiğimde veteriner yaşının 6 olduğunu,en fazla 12 yaşına kadar yaşayabileceğini söylemişti.Bana kısa sürede alışmıştı,ben ona o da bana arkadaşlık etmek istemişti.
Şimdi ise ben yaşıyordum ve o beni terk etmişti.
Toprağı onun sığacağı kadar kazdıktan sonra küreği bıraktım.Vector'un yanına giderek onu kucağıma aldım.Yavaş adımlarla kazdığım çukura ilerlemeye başladım.Geldiğimde onu yavaşça çukura bıraktım.
Yere oturup son kez başını okşadım.
"Hoşçakal oğlum."
Elimi bedeninde son kez gezdirip ayağa kalktım.Küreği alıp çukurun yanında tepeleme duran toprakla üzerini kapatmaya başladım.
Bir süre sonra üzeri tamamen toprakla örtüldüğünde küreği bırakıp elimi toprağın üzerine koydum.Derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalkarak eve girdim.
Bodrum kata inip malzemeleri yerine bıraktıktan sonra merdivenleri çıkarak odama ilerledim.Kendimi yatağa attıktan birkaç saniye sonra telefonum çalmaya başladı.Kafamı sağa çevirip yatağın üzerindeki telefonu aldım.
"Kim Jisoo" ismini gördüğümde bıraktım.Tekrar çaldığında kapatıp komodine koyarak gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım.
---
Kaç saattir uyuduğumu bilmiyordum.Gözlerimi açtığımda havanın kararmaya yakın olduğunu gördüm.Yataktan kalkıp saçlarımı karıştırarak odamdan çıktım.
Vector'un odasıyla karşı karşıya geldiğimde birkaç saniye bakakaldım.Elimi saçımdan indirdim ve kapının kolunu tutup kapattım.
Koridorda yürüyüp mutfağa girdiğimde üşüdüğümü hissettim.Daha sonra kapıyı kapatmadığımı fark ettim.Salona gidip bahçeye açılan kapıyı kapattım.
Tekrar mutfağa adımlayarak ışığını açtığımda kahvaltı için hazırladığım şeylerin hala masada olduğunu gördüm.Omleti ve ekmekleri çöpe atıp meyve suyunu lavaboya döktüm.
Kirli bulaşıkları makineye koyarken zil sesini duydum.Peş peşe çalıyordu,bir yandan da kapıya vuruluyordu.
"Hoseok!"
Seokjin'in sesini duyduğumda odama dönerek komodinin üzerindeki kaptan lensimi çıkarıp taktım.Tekrar koridoru yürüyüp kapıyı açtım.
Beni iterek içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Copycat | Sope
FanfictionAynı yöntemleri kullanan iki katil. Biri taklitçi,diğeri cinayetlerin sahibi.