Copycat | Sope

Profesör

2 gün sonra

Kadının vücudundaki kan tamamen boşaltılmıştı.

İşte şimdi kesinlikle emindim.Bunu yapan bir doktordan bile fazlasıydı.En az benim kadar yetenekli bir cerrahtı.

Ceset fotoğraflarını tek tek inceledikten sonra ilk cesetle karşılaştırmaya başladım.Yapboz şekli tek seferde ve kusursuz bir şekilde kesilmişti.

Benim kadar iyi olması bir kere daha öfkelendirdi.

Birini telle boğarak şah damarını kesmişti,diğerinin kanını boşaltmıştı.Açıkçası bu beni heyecanlandırdı çünkü aklını benim kadar iyi kullanıyordu.

Bilgisayarı kapatıp geriye yaslandım.Yapabileceğim tek şey Baekhyun'dan haber beklemekti.Hava kararmaya yakındı,kalkıp ayağıma çok yüklenmeden bahçeye çıktım.

Ağacın altındaki tümsek toprağın başında birkaç dakika bekleyerek yumruğumu sıktım.

Tekrar eve döndüğümde mutfağa girerek uğraştırmayacak bir şey yapmaya karar verdim.Bir paket makarna çıkararak tencereye su doldurdum.

O kaynarken dolaptan çıkardığım salata malzemelerini yıkayıp doğramaya başladım.Yeşilliklere kesik darbesi attığım her sefer aklımdan o geçiyordu.

Durmayacaktı,imzamı defalarca kez kullanacaktı.

Elimde hissettiğim sızıyla bıçağı bıraktım.Parmağımdan akan kanı gördüğümde elimi gözlerimin hizasına gelene kadar kaldırdım.

Kesik parmağımı dudaklarıma yaklaştırarak akan kanı yaladım.Gözlerimi kapatarak hissettiğim haz veren tada odaklandım.

---

Hırsızı bulduğumda ne yapmalıydım?

Bütün organlarını çıkarmak.

Vücudunu parçalara ayırmak.

Akacak bir damla kan bırakmamak.

Yakmak.

Bilgisayarı açarak iki olay yerini,cesetleri,öldürme şeklini ve yapboz kesiğini karşılaştırdım.

Kusursuzdu.

Elim yine yumruk şeklini bulduğunda dişlerimi sıkarak ayağa kalktım.

"Sana öyle şeyler yapacağım ki ölmeyi dileyeceksin ama ölemeyeceksin."

Bir sağa bir sola yürüyerek öfkeyle hareket ediyordum.Ayağımdaki sızıyı umursamadım.Tam o sırada duyduğum zil sesiyle duraksadım.

Saate baktım.

23:00.

Yavaş adımlarla odama yürüyüp sol gözüme lensi taktım.Koridorda yürürken bu saatte hangi densizin geldiğini düşünüyordum.Kapı deliğinden baktığımda kafamı iki yana salladım.

Başka kim olabilirdi ki?

Açtığımda yanındaki adamın onu tuttuğunu gördüm,ayakta zor duruyordu.

"İyi geceler efendim."

"İyi geceler."

"Beyefendi taksiye bindi ve buranın adresini verdi.Çok sarhoş olduğu için taksiden inemedi."

Kapının önünden çekilip içeriyi işaret ettim.Yürürken ayakları birbirine dolanıyordu.Adam onu salona götürerek kanepelerden birinin üzerine bıraktı.

Paltomun cebinden cüzdanımı çıkararak şoförün gelmesini bekledim.Kapıdan çıktığında bir miktar para çıkararak uzattım.

"Üstü kalsın."