Yakınlık

297 54 63
                                    

2 gün sonra

Odamdan çıkmadan önce lensime baktım.Artık yalnız yaşamadığım için dikkatli olmalıydım.Karşıdaki kapıya tıklayıp açtım.Vector öldükten sonra odasının böyle olduğunu görmemle bir an duraksadım.Yeonjun elindeki ipadi macbookun yanına bırakıp bana baktı.

"Bay Jung."

"Hazırım,çıkalım."

Arkama dönüp koridora adımladım.Hızla yürüyerek yetişti ve yanıma yaklaştı.

"Bana burs verdiğiniz yetmezmiş gibi bir de evinizi açtınız.O teknolojik şeylere gerek yoktu."

Askıdan aldığım atkımı boynuma sardım.

"Ders çalışmanda yardımcı olur.Öğrenci değil misin?"

"Evet ama-"

Paltomu giyip yakasını düzelterek kapıyı açtım.

"Geç kalacağız."

Kafasını sallayıp montunu giyerek çantasını omzuna geçirdi.Evden çıktığımızda kapıyı kapatıp bahçeye adımladım.Peşimden gelirken sola döndüm.Yanımda yürürken arkasına bakıp tekrar bana döndü.

"Okula gitmeyecek miyiz?"

Kafamı salladım.

"O zaman neden buraya geld-"

Garajın kapısını açtığımda cümlesi yarıda kaldı.Ona baktığımda kocaman olan gözleriyle içeri adımladı.Arabalara bakarken fazlasıyla şaşkındı.

Bana dönerken açık olan ağzını kapattı.

"Bunların hepsi sizin mi?"

"Evet,seç."

"Ben mi?"

"Senden başka biri olmadığına göre."

Bakışlarını arabalara çevirirken omzuna taktığı çantayı sıkı sıkı tuttu.

"Siyah porsche."

Onu seçeceğine emin olduğum için anahtarla porscheye adımladım.Kapısını tuttuğumda hissettiğim halsizlikle duraksadım.Birkaç saniye gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

"İyi misiniz?"

O anda kolumda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi açtım.Hızla kolumu çekip yanıma baktım.

"Bir daha sakın bana dokunma."

"Özür dil-"

"Taksi çağır,bugün dinleneceğim."

"Kendim giderim."

"Sana taksi çağır dedim."

Elini montunun cebine atıp telefonunu çıkardı.Bir numara tuşladıktan sonra kulağına dayadı.Elimi arabanın kapısından çekip sırtımı arabaya yasladım.Adresi tarif etmeye başladığında ona döndüm.

Tam olarak nasıl konuşacağımı bilmiyordum.Gün geçtikçe evime almamın gereksiz olduğunu hissediyordum.Bir yandan da hırsız olmasından şüphelendiğim Profesör Min'le yakınlaşmam için işe yaradığını düşünerek kendimi avutuyordum.

Telefonu kapattığında sırtımı arabadan ayırıp yavaş adımlarla garajdan çıktım.Peşimden geldiğinde paltomun cebinden cüzdanımı çıkarıp bir miktar para aldım.Ona uzattığımda kafasını iki yana salladı.

"Param var."

Sesi kısıldı.

"O da sizin paranız zaten."

Copycat | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin