His

213 37 195
                                    

Seokjin

Hazırladığım yemekleri tepsiye yerleştirip mutfaktan çıktım.Yeonjun'un odasının önünde durup tepsiyi tek elimle kavradım.

Kapısını açıp yatağına yaklaştım.Okuduğu romanı elinden çekip komodine bıraktım.Kitapla kamufle ettiği not kağıtlarını gördüğümde kaşlarımı çattım.

"Ben sana ders çalışmak yok demedim mi?"

"Hyung nasıl anladın?"

"Hoseok da çok yapardı ama o kitapla beraber notları da okurdu."

"Bay Jung'un nasıl hem zeki hem de kültürlü olduğunu şimdi anlıyorum."

Yüzündeki şaşkın ifade kaşlarımın düzelmesine sebep oldu.O da gülümsediğinde yatağının kenarına oturdum.Tepsiyi kucağına bırakıp kaşıkla çorbadan aldım.

Ona yaklaştırdığımda içip dudaklarını yaladı.

"Kendim yerdim."

"Sus,ameliyatlısın sen."

Kafasını salladığında çorbayı içirmeye devam ettim.Kısa sürede bitirip geriye yaslandı.

"Eline sağlık hyung,çok güzel olmuş."

"Afiyet olsun."

Tepsiyi masasına bırakıp tekrar yatağının kenarına oturdum.Bana meraklı gözlerle baktığında hafifçe öksürdüm.

"Sana bir şey soracağım ama dürüst olacağına söz ver."

"Ben yalan söylemem."

Elimi saçlarına uzatıp sargısına değmemeye çalışarak yavaşça okşadım.

"Biliyorum ama bu konuda belki söyleyebilirsin."

"Özür dilerim."

"Neden özür diliyorsun?"

"B-ben neden yaptım bilmiyorum."

Gözyaşları akmaya başladığında elimi çektim.

"Yeonjun-"

"Öğrenmişsin.Bay Jung onu öptüğümü söyledi değil mi?"

Ellerini yüzüne kapattı.

"Çok utanıyorum,özür dilerim."

Ellerini tutup yüzünden indirdiğimde gözlerini kapattı.

"Lütfen bana bakma hyung.Utançtan ölmek istiyorum."

"Bunu sormayacaktım."

Gözlerini açtıktan sonra kaşları şaşkınlıkla havalandı.

"Başka ne var?"

"Önce bununla ilgili konuşmak ister misin?"

Kafasını iki yana salladı.

"Konuşacak bir şey yok ki.Çok büyük bir aptallık yaptım.Bay Jung beni evden kovmakta haklıydı."

"Gençsin ve böyle şeyler hissedebilirsin.Bundan doğal hiçbir şey yok."

Ellerimi yüzüne koyup gözyaşlarını sildim.

"Sorun şurada.Hoseok hem senden yaşça çok büyük hem de onu biliyorsun.Duygularını belli edemiyor."

"Biliyorum."

Kızaran burnunu çekip bakışlarını kaçırdı.

"Eli yaralıydı ve uyuyordu.Ona dokunmama bir şey demiyordu.Pansumanını yapıp sargısını yeniledikten sonra salak gibi heyecanlandım.Temastan hoşlanmadığını bildiğim için başka bir şey düşünemedim."

Copycat | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin