Teklif

118 36 164
                                    

Seokjin

Zilin çalmasıyla gözlerimi zorlukla açtım.Yataktan kalkıp odamdan çıkarak kapıya adımladım.Açtığımda hastanenin avukatlarından birini gördüm.

"Buyurun?"

"Konuşabilir miyiz Bay Kim?"

Kapının önünden çekildim.İçeri girdiğinde kapıyı kapatıp salona yürürken peşimden geldi.Koltuğu işaret ettiğimde oturdu,karşısına geçtim.

"Ne konuşmak istiyorsunuz?"

"Bayan Kim'in avukatı vefat ettiği için bunu size bildirmek bana düştü."

Çantasını açıp içinden bir dosya çıkardı.

"Bayan Kim bütün mal varlığını size bırakmış."

Duyduğum şeyi anlamaya çalışırken dosyayı uzattı.Alıp açtığımda yazılanlar şaşırmama sebep oldu.Kaşlarım havalandığında bakışlarım avukatı buldu.

"Hastane...Hastaneyi de bana bırakmış."

"Yaşadığı ev,2 otel,4 araba ve hastane.Hepsi artık sizin."

Kafamı iki yana salladım.

"Bunları kabul edemem."

"Reddederseniz ailesinden olduğu için abilerine bölüştürülecek."

Duyduğum şeyle tekrar dosyaya baktım.Annesi o küçükken ölmüştü.Abilerinin açgözlülüğü babasını öfkelendirdiği için Jisoo'ya daha fazla şans vermişti.Emeklerinin ona hiçbir zaman sevgi göstermeyen abilerine bırakılmasını ister miydi?

"Neden bana bıraktı?"

Dosyayı kapattım.

"Kızgın olduğunu sanıyordum."

"Sanırım sizin hastaneye daha iyi bakacağınızı düşündü."

Dosyayı önümdeki sehpaya koyup elimi ağrıyan başıma koydum.Avukat çantasından bir kalem çıkarıp uzattı.

"İmzaladığınız an her şey sizin olacak."

Bakışlarım kalemle dosya arasında gidip gelirken elimi kafamdan indirdim.Alıp dosyayı açtım ve imzaladım.Avukat ayağa kalkıp ikisini de çantasına koydu.

"İyi günler Bay Kim."

Kafamı sallayıp ayağa kalktım.Avukat gittikten sonra mutfağa girip kahve makinesine kahve koydum.Dolabı açıp ne hazırlayacağıma bakarken gördüğüm limonata dolu sürahiyle gülümsedim.

"Bu çocuk gerçekten limonatayı çok seviyor."

Mutfaktan çıkıp Yeonjun'un odasına adımladım.Kapıyı tıklatıp seslendim.

"Uyandıysan kahvaltı hazırlıyorum."

Bir kere daha tıkladım.

"Yeonjun?"

Ses gelmediğinde kapıyı açtım.Yatağı topluydu ve yoktu.Odama girip telefonumu aldım.İsmine tıklayıp kulağıma götürdükten sonra kapalı olmasıyla kaşlarımı çattım.Soobin'i arayıp telefonu tekrar kulağıma götürdüm.

Açtığında odamdan çıkıp mutfağa yürüdüm.

"Soobin günaydın."

"Günaydın hyung."

"Yeonjun fakültede mi?"

"Bilmiyorum,ben hala yurttayım."

"Erken çıkmış herhalde,telefonu kapalı.Görürsen söyle beni arasın."

Copycat | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin