06

1.1K 124 191
                                    


21.09.2022




|||



Jeon Jennie,

''Öyle insanları çıkmaz sokaklara götürüp, tanınmayacak şekilde dövmek gibi bir lüksünüz yok sizin!''

Karşımdaki seksilikten üç saniye önce doğmuş elemanın fiziğinden gözlerimi zar zor çektiğim an, kendime gelmiş ve kaşlarımı çatarak konuşmaya başlamıştım. Hoş, ben ne kadar sert ve agresif konuşsam da, bu dibimdeki adam, sadece saçlarıma bakıyor ve dudaklarını ısırıyordu.

Hey alo!

Tamam bakılıp takılacak bir güzelliğe sahiptim de, bir şey anlatıyoruz değil mi burada?

''Saçlarının rengi inanılmaz yakışmış sana,'' dedi çocuk ve önüme düşmüş saç tutamından çok az alıp parmağına doladı. Genel olarak saçlarıma dokunulmasından ölümüne nefret ettiğim için sertçe kendimi geri çektim. Eli havada kalan çocuk güldü. ''İlk defa turuncu rengi bu kadar iyi taşıyabilen biri görüyorum doğrusu?''

Yani çok da haksız sayılmazsın canım da...

Ne diyorsun tam olarak sen?

''Ne anlatıyorsun ya sen?'' diye çıkıştım. Tamam, yakışıklı, seksi, cazibeli mükemmel biri olabilirdi ama burada bir şey anlatıyordum ben! ''Böyle kenar sokaklarda insanları dövemezsiniz!''

Kırmızı takım elbiseli adam, ona yeniden bağırmamla dudaklarını birbirine bastırdı ve yerde acıdan sızlanmaktan dolayı beter olmuş elemanı gözleriyle süzdü.

''Bu koruduğun dangalak herif, benim kendi mekanımda, çalışanıma sözlü ve temaslı tacizde bulundu,'' dedi ve yerde kalmış çocuğa tükürdü. ''Böylelerine acımayacaksın bile.''

Çocuğun konuşmasıyla ağzımı ve gözlerimi kocaman açıp şok olmuş şekilde ona baktım.

Ay kırk yılın başı birini savunayım dedim, rezil iğrenç herifin teki çıktı şaka mı?

''NE YAPMIŞ? NE YAPMIŞ?'' diye çığlık atıp yerde hala sızlanmaya devam eden adamın yanına gittim. Karnına sağlam tekmelerimi indirirken, ''SENİ ADİ HERİF!'' diye bağırmayı da ihmal etmiyordum.

Eeeeee, sert, sağlam tekme atmayı Yuta'cığım öğretmişti. Bu yerdeki vasıfsız, acıdan ağrıdan geberiyordur umarım.

''SENİ İT HERİF!'' diye tekme atmaya devam ederken, arkamda kalmış yakışıklı adamın kahkaha atmasını duyup ona döndüm. ''Ne gülüyorsun sen be?''

''Nasıl o kadar sert tekme atabildiğini merak ediyorum sadece,'' dedi adam ve sessiz sakin bizi izleyen sekiz erkeği tek bir baş hareketiyle gönderdi. Ay, ne yalan söyleyeyim bu hareketi bir miktar seksi gelmişti bana. Ayrıca canım, senin de Yuta gibi mükemmel bir arkadaşın varsa, bütün savunma ve saldırı hareketlerini pekala bilirsin. ''Ve bu kadar güzel bir kızın neden tek başına olduğunu da...''

Ya, o mesele biraz uzun ya.

Benim başımda bir tane önyargılı it var, beni sinir edip duruyor. Ondan tek başımayım yani.

''Eh, uzun bir mesele,'' deyip dudaklarımı büzdüm. Gerisin geri seksi adamın karşısında dikilirken, ayın parlak ışığı, çocuğun esmer teninde parlıyordu. Elimi uzatıp, ''Bu arada ben Jeon Jennie,'' diyerek kendimi tanıttım.

feel meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin