21

898 91 79
                                    




12.01.2023


|||


Jeon Jennie,

''O zaman bu kadehimizi de seksenci yılında sevgili olan Taehyung ve Jennie'ye kaldıralım!''

Sehun'un kadehini kaldırıp yüksek sesle dediği şeyden sonra üç tanesini birleştirip tek masa yaptığımız yerden, büyük bir ses yükseldi ve geride kalan yedi kadeh de eş zamanlı olarak havaya kalktı.

Bu arada böyle ilk defa kadeh kaldırılıyormuş gibi düşünmeyin, yaklaşık yarım saattir yok 'Joohyun'un yeni işi kadeh kaldıralım' yok, 'Taeyong'un yakışan pembe saçları için kadeh kaldıralım' yok, 'Burayı açmamızın şerefine kadeh kaldıralım' diye eski konuları aça aça herhalde artık kaçıncı kaldırığımız kadehti, bilemiyordum. Kaldırıyor da  kaldırıyorduk yahu.

Bu arada biri de çıkıp 'ya yeter bu kadar içtiğimiz' filan demiyordu yani, artık nerede bulduysak böyle alkolik kişileri, yanımıza takmıştık işte.

Yani zaten ben, kendim dahil Yuta, Joohyun ve Sehun'un ne kadar pis içiciler olduğumuzu biiyordum; ama yani Taehyung, Taeyong, Yerim ve Seokjin'in de bizden aşağıda kalır yanı filan yoktu. Biz içtikçe onlar da içiyordu.

Kırmızı şarap dolu kadehlerimizin dibine gördüğümüz zaman, Taehyung ile aynı anda masaya bıraktık boş kadehlerimizi. Hem aynı anda içmeyi hem de aynı anda bırakmayı nasıl her defasında becerebiliyorduk anlam verememiştim ama bu senkronize hareketlere aşık olmaya başlamıştım.

Evet, Taehyung'a aşık olduğum yetmiyormuş gibi bir de aynı anda yaptığımız hareketlere aşık olmuştum.

Yani, benden daha altı da beklenmezdi bence.

''Ne içtik be!'' dedi Sehun ve yalpalaya yalpalaya kadehini masaya koydu. Zaten aramızda direnci en düşük o olduğu için sarhoş olmasına şaşırmamıştım. Büyük ihtimalle de daha ben ve Taehyung buraya gelmeden içmeye başlamıştı. ''Çok sağlam içtik, değil mi kız Yerim?''

Yerim, sağında oturan ve başını omzuna gömem çocuğun sözlerine güldükten sonra Sehun'un saçlarını okşamaya başladı. Arada da bana dönüp, ''Sehun'un sarhoş olma ihtimali yüzde kaç?'' diye sordu.

Gülerek, ''Sana yemin ederim ki yüzde yüz,'' dedim. Cümlemin sonunda gülümsememi durdurup refleks olarak Taehyung'a bakınca, onun ela gözlerinin zaten bende olduğunu görmüştüm. Benim kahvelerim, onun elalarına çarptığı an ikimiz de birbirimize güldük ama Taehyung, benim daha çok gülmemi sağlamak amacıyla yanağıma bir öpücük kondurup geri çekildi.

Bu çocuk zaten temas bağımlısından halliceydi, şimdi gerçekten ama gerçekten sevişmek için Paris'i ayaklarımın altına serebilirdi.

''Sehun iyice kendini salmaya başladı, kalksak mı artık?'' diye sorup gözlerini ben ve Yuta'da gezdirdi Joohyun. ''Zaten akşamdandır buradayız, kafenin tüm gelirini kapattık resmen. Yuta ve Sehun zarara girmese bari...''

''Yahu kızım ne zararı?'' diye çıkıştı Yuta. Tabii, şimdi yanında aşkısı olduğundan dolayı sakin rolü kesiyordu; yoksa 'kızım dağıttırma bana burayı şimdi' diye çıkışacağını elbette biliyorduk. ''Ne güzel dostlarımızla geldik akşam yemeği yedik, neyin zararı olabilir bu?''

feel meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin