12.10.2022^^^^
Jeon Jennie,
''Hayır ben anlamıyorum, nasıl oluyor da haftanın beş günü de çalışmak zorunda kalıyoruz? Boşuna mı kendi işimizin patronu olduk biz?''
''Haftanın yedi günü,'' diye düzeltti Joohyun, Sehun'u. ''Bir kafe işletiyorsan, hafta sonları da çalışmalısın. Yoksa zarar edersin.''
''Bak, bak, bak Joohyun hanıma bak!'' derken keyifli keyifli sırıtıyordu Yuta. ''İki gün işe gitti diye business woman kesilmiş başımıza...''
''Ne sandın tatlım?'' deyip bir yudum aldı çayından Joohyun. ''Bu iş hayatı beni çok değiştirdi. Artık ciddi ve işinde gücünde bir kadın olacağım...''
Joohyun'un bu dediğine, başta ben olmak üzere herkes kahkaha attı.
Joohyun, istediği her şey olabilirdi; ciddi biri olmak dışında, her şeyi.
Küçük evimizin, küçük salonuna koyduğumuz masamızda kahvaltı yapabileceğimiz hala daha inanılmaz geliyordu kulağıma. Ama becermiştik işte bir şekilde. Taehyung ile olan harika günümden sonra akşam eve geldiğimde, kimsenin yorgun olduğuna bakmadan görevler vermiş, evi yaşanılır bir hale sokmuştum: Yuta ve Sehun, kendi kalacakları odalarını; ben ve Joohyun da kendi odamızı temizleyip yerleştirmiştik.
En azından artık mutfakta iç çamaşırları, banyoda da tencereler bulmuyorduk.
''Pişt, pişt, düşüne düşüne kukumav kuşuna dönüşen kişi,'' deyip koluma dirseği ile vurdu Yuta. ''Sen ne yapacaksın bugün?''
Peynir tabağına dalmış kalırken, irkilerek, ''Ben mi?'' diye sordum gelişigüzel. ''Bilmem. Geceye kadar boşum gibi duruyor. Gece de zaten mekana gideceğim.''
''O mekana gece bizsiz gitmeyi aklının ucundan bile geçirme,'' dedi Yuta, ağzına bir salatalık dilimi atarken. ''İstersen bizimle kafeye gel, yardım edersin. Gece olunca senin şu mekanına gideriz.''
''HARİKA BİR FİKİR!'' diye atladı Sehun. ''Zaten masa taşımaktan götüm çıkacaktı, azıcık bana yardım edersin.''
''Ya enayi,'' dedi Yuta gülerek. ''Sence ben, Jennie'ye o kafan kadar ağır olan şeyleri taşıttırır mıyım? Sen taşıyacaksın onları!''
Dudaklarını büzdü Sehun. ''Yok arkadaş, bu grupta bir ben sevilmiyorum.''
Sehun'un yaptığı drama kimsenin umrunda olmazken, ''Bilmem olabilir aslında,'' diye mırıldandım. ''Ya da tüm gün evde pineklerim, bu daha cazip geliyor.''
''Ya da...'' deyip bana baktı Joohyun. ''Biricik arkadaşının çalıştığı yeri görmek amacıyla bugün onunla öğle yemeği yemek için şirkete gelirsin!''
Joohyun'un teklifine, sanki yüzyıllardır bunu bekliyormuşum gibi balıklama atladım. Bugün şirketin yönetici katının toplantısı olduğu için çalışanlar öğle saatinde gelecekti.
''İşte pineklemekten daha iyi bir fikir,'' dedim keyifle. ''Harika bir teklif Joohyun. Seninle şirkete gelip öğle yemeği yemeyi çok isterim...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
feel me
Fanfiction"Beni hissetmeni istiyorum." !!!küfür&argo cinsellik rahatsız edici içerik bulunur!!! kth&kjn 20.07.2022