22

856 91 71
                                    




17.01.2023


####

Jeon Jennie,

Arabama yaslanmış, karşımda kalan nereden baksanız benden iki, üç; on iki, on üç kat büyük devasa eve bakarken; kaç dakikadır burada olduğumu hesaplayamamıştım.

Çünkü bilirsiniz, bende çok fena her şeyimin kaybetmiş, filmin sonunda da kendi kendine buhranlara girmiş ana karakter sendromu var da.

İlla kendimde büyük büyük travmalar bırakmış yerlerde böyle uzun uzun kalakalacağım he.

Derin bir iç çekip, burukça gülümseyerek yeniden pür dikkat eski ama hiçbir zaman evim olmamış yere baktım.

Bu evle ilgili hatırladığım anılar pek de parlak değildi işin aslı. Çok net hatırladığım; Jungkook ile bahçede saatlerce oynadıktan sonra, annemin, bizi eve sokmaması -çünkü bilirsiniz değerli ve olduça pahalı halıları asla kirlenmemeliydi- ve bizi azarlayarak bahçede temizlettirmesiydi. Sonra, ah, bir keresinde annemin paralar bayıldığı ve İtalya'dan getirttiği vazoyu kırmıştım ve dünyalar kadar ceza alacağımı düşünürken, büyük bir dönem benim kurtarıcı prensim olan ağabeyim Jungkook, vazoyu kendisinin kırdığını ve ceza verilecekse ona verilmesini söyleyerek beni kurtarmıştı.

Bu arada Jungkook, vazoyu kırdığı için ceza filan almamıştı yani.

Sanırım ilk defa o zaman başlamıştım kendimi Jungkook ile -ve daha sonrasında doğan Yeonjun ile- kıyaslamaya.

O olaydan sonra ister istemez, aynı yaptığımız hareketleri gözden geçirir ve acaba ben olsaydım nasıl ceza verirlerdi, diye düşünürdüm.

Dokuz - on yaşlarında bana yaşattıkları travmalara bakar mısınız ya? O yaştaki bir çocuğun, en fazla düşünmesi gereken şey, yeni kuracağı veya tasarlayacağı oyunlar olması gerekir.

Ama zaten Jeon ailesinin, herhangi bir üyesi normal olmadığı için buna da çok takılmayacaktım.

Jeon ailesinden nefret etmekle biricik sevgilim, hayatımın tek aşkı Taehyung ile kapışırdık bence?

Ay zamanında en büyük iltifatı ayı olan Taehyung'un, şimdi bütün sevgi sözcüklerinin arkasından gelmesi desem?

Bu ilişki çok büyük badireler atlattı cidden.

''Ben yine gittim başka alemlere he,'' dedim kendi kendime ve yasladığım arabamdan doğruldum. ''Şuraya gireyim de işi hemencecik halledeyim.''

Kendi kendime homurdanmaya devam ederken, buraya gelene kadar asla susmayan telefonum yeniden çalmaya başladı ve ben, daha ekrana bakmadan kimin aradığını bilebilirdim. On dakika önce Yuta aradığına göre şimdi sıra Taehyung'daydı.

Kendi başıma aksiyon açmayı sevip, gizemli takılmaktan çok ama çok hoşlandığım için bu Jeon Malikanesine geleceğimi kimseye söylememiştim. Öyle ki, bizimkilerle kahvaltı bile yapmamış, her sabah saatlerce -daha doğrusu Taehyung işe gidene kadar diyelim biz- telefonda konuştuğum biricik sevgilimi bile aramamıştım.

Yani, pekala bunu yapmamam gerekiyordu.

Şimdi de on dakika da bir, sırayla beni arıyorlardı işte.

feel meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin