15

1.1K 111 144
                                    




22.11.2022


||||


Jeon Jennie,

''Evine gittiğin o zibidi herife söyle, hafta sonu değil evimize gelmek, evimizin bulunduğu mahallenin girişinden bile geçmesin.''

''Yuta'cığım, biliyorum bunu kabul etmek senin açından zor ama bir şekilde kendi içinde halletmelisin tatlım. O zibidiyi sen davet ettin evimize.''

''O ZİBİDİ HERİFE söyle, yok öyle bir şey. Kimseyi evimize filan davet etmedin ben, uydurmasın kafasından gelmesin evimize de!''

Salı gününün akşam vakitlerinde, Taehyung ile sözleştiğimiz gibi onda kalmak için odamda bulunan boy aynasında hazırlanıyordum. Bana kalsa üç çantayla gideceğim tek gecelik kalmaya, hazırlanmamda bana destekten çok köstek olan Yuta, abartmamam gerektiğini ve tek çantanın yeteceğini söyleyerek beni vazgeçirmişti.

''Şunu kabullen artık,'' dedim ciddi ciddi. Saçlarımın hala daha şekle girmemesi benim sinirimi bozuyorken bir de salak salak konuşan Yuta ile daha da sinirleniyordum. ''Çocuğu ve arkadaşlarını sen davet ettin, bizzat ben de şahidim bu duruma.''

''Ben kimseyi davet etmedim diyorum!'' diye bağırdı Yuta. ''O zirzopun evimize gelmesini istemiyorum, İSTEMİYORUM!''

Gözlerimi devirip sıkılmış bir biçimde nefes verdim.

Bu Taehyung'a da ayrı üzülüyorum he.

Zamanında deccal oldu, önyargılı ayı oldu, avel oldu, enayi oldu -bunu olmaya devam ediyor- zirzop oldu, zibidi oldu...

Umarım yakında sevgilim de olur-

Hey, hey, HEY! Uçtum yine ben he.

''Neden boy aynasına bakıp avel avel sırıtıyorsun ya?'' diye sinirle konuştu Yuta. Yani, bunu belirtmeme artık gerek var mıydı emin değildim ama normal, her zamanki Yuta gibi konuşmuştu işte. ''Önemli bir şey konuşuyoruz burda değil mi? O zibidi bizim evimize giremez!''

''O zibidi dediğin herif, Cumartesi akşamı arkadaşıyla beraber bizim eve girecek Yuta'cığım,'' deyip tatlı tatlı gülümsedim. ''Sen de ya dünyanın en misafirperver insanı olacaksın ya da bunu ağlaya ağlaya günlüğüne yazacaksın. Buyur, seçim senin.''

''HAYIR YA HAYIR HAYIR! KABUL ETMİYORUM!''

Buna da birisini bulsak da, artık şu sinirlerini kıskançlıklarını ya da içinde ne varsa artık gitse de ondan çıkarsa he.

''İster et ister etme,'' derken omzumu silkip saçlarımı düzeltmeye devam ettim. ''Ben sana seçebileceğin iki şeyi söyledim.''

''Bıktım TAMAM MI? BIKTIM, tükendim, BUNALDIM ben BUNALDIM!''

Kıkırdamaya - ya da daha ilerisi- gülmemeye kendimi zorlarken, bu odanın eğlence seviyesini yükseltecek olan Sehun, içeriye, ''SELAM KIZLAR!'' diye girdi. Odada sadece benim ve Yuta'nın olduğunu gören Sehun, şeytan şeytan gülümsedi ve kendini Yuta'nın yanında pufa atıp, sinirden yüzü kızarmış çocuğun yanağından bir makas aldı. ''Bu terminatör herif, yine neden götünü yırtıp duruyor?''

feel meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin