2

19 2 2
                                    

Çalan alarm ile gözlerimi açtım saat yediye çeyrek vardı. Yatakta biraz daha oyalanadıktan sonra kalkıp banyoya gittim. Rutin işlemleri yaptıktan sonra odaya geri dönüp çalışma masama geçtim. 45 dklık alarm kurduktan sonra paragraf sorularını çözmeye başladım. Bu yıl gitmek zorundaydım, yapıp başaracaktım başka çarem yoktu.

Bir soru iki soru üç soru derken 32. soruyu çözdükten sonra alarm çalmıştı. Hızlı hızlı soruları kontrol ettikten sonra masadan kalkıp balkona geçtim. On beş dakikalık aram başlamıştı bu süre zarfında yine telefonu elime almamıştım eğer sosyal medya hesaplarıma girseydim bir daha çıkamazdım çünkü.

Gökyüzüne baktım artık hava güneşli değil bulutluydu bu da oldukça canımı sıkıyordu.  Ne kadar böyle geçti bilmiyorum sürekli etrafı izledim hızlı hızlı apartmandan çıkıp arabaya binenler arkadaşlarını bekleyip birlikte okul servisine binen öğrenciler sabah sabah otobüs bekleyen yaşlı amcalar ve daha niceleri.... Odadan duyduğum alarm ile balkondan çıkıp odama girerek tekrar masama oturdum. Program göre matematik çalışacaktım ayılıp kendime gelebilmek için. İlk bilgisayardan konuyu dinlemiş daha sonra yanımda olan soru bankalarından o konuyla ilgili olan tesleri bulup çözmeye başladım.

Zaman birbir ilerliyordu benim için hızlı hızlı çözüyordum, bilmediğim soruları bırakıp diğer sorulara geçmemle alarm çalmıştı. Çözüldüğüm soruları kontrol ettikten sonra yanlış ve yapamadığım sorularını kesip bı defterin arasına koydum hocaya göstermem gerekecekti.

Bu şekilde zaman bir bir geçiyor saat on ikiye gelmişti. Babamla birlikte kahvaltı yaptıktan sonra odama geçip hazırlanmaya başladım siyah kot pantolon üstüne ise ince toz pembe renginde bir sweet giyinip saçımı açık bırakmıştım. Dudak nemlendiricisini sürüp saate baktım. 12.40'dı çantamı aldıktan sonra  evden çıktım. Gelen servise hemen bindim 13.20 de dersim başlayacak 18.20 de bitecekti.

&&&&&&&&&&

Tenefüs zilinin çalmasıyla sınıftan çıkmam bir olmuştu başım feci derecede ağrıyordu. Betül sıramızda mışıl mışıl uyuyordu Esra'nın sınıfınada gitmeye üşendiğim için merdivenlerden inip bahçeye çıktım. Gördüğüm boş bank ile oraya gidip oturdum. Başımı geriye atarak gözlerimi kapadım, ihtiyacım olan tek şey sessizlikti...

"İyi misin?" diye bi erkek seni duyunca gözlerimi açıp başımı düzelttim. Soran kişi Emre'ydi.

"Açıkçası yorgunum."

"Sert bi kahve alabilirim istersen kendine gelirsin."

"Teklifin için teşekkürler ama gerek yok."

"Sen bilirsin sen biraz dinlen bende gideyim."

"Görüşürüz." dememle gülümseyip gitmişti değişik biriydi çözemiyorum onu hissettiğim şey ise iyi biri olmasıydı.

&&&&&&&&&&&&&&&

Saat 18.20'ye gelmiş zil çalmıştı derin bi nefes verip gözlüğümü çıkardım başımın ağrısı gözlerime vurmuştu ve bu sefer başım daha şiddetli dönmeye başlamıştı.

"İyi misin bitanem?" diye Betül ile ona baktım.

"Başım dönüyor."

"Belki şekerin düşmüştür yol üstünde bi cafe var orada tatlı bir şeyler yeriz ilaç alırsın sonra olur mu?"

"Siparişleri baya geç getiriyorlar yiyene kadar falan baya geç olacak ev uzak biliyorsun."

"Doğru, o zaman direkt eve mi geçeceksin?"

"Evet öyle yapacam."

"Durağa kadar geleyim bari seninle şimdi arabalar hızlı geçiyor tek yürüme." demişti ne kadar reddetsemde bi fayda olmamış birlikte durağa doğru yürümeye başlamıştık.

"Gitti mi arkadaşların?" diye sormuştu. Kast ettiği kişiler yakın arkadaşlarım Fırat Aleyna ve Metindi.

"Fırat iki hafta önce gitti ama dersten çıkamadığım için vedalaşamamıştım Aleyna da geçen hafta gitti son kez onu da gördüm bu hafta içinde de Metin gider."

"Kötü olmuş."

"Öyle"

Aramızı yine sessizlik bürümüştü durağa gelmemizle ona döndüm.

"Teşekkürler geldiğin için."

"Rica ederim kuzum." demesiyle sarılmıştık.

Betül gidince bende servisi beklemeye başladım.

AnidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin