Öncelikle hepinize merhabalar eğer kitabımı şans verip okumak istediyseniz teşekkür ederim. Ben bu kurguyu neredeyse iki yıldır düşünüp taslaklarını yapıyorum. Bunu yazma amacım da aklımda kalacağıma burada kalsın diye zaten. Bu kurguyu iki kitaptan oluşuyor ve okudukça her şey çok daha sarpa sarıyor özellikle ikinci kitapta öyle olacak. Bu kitapta liseli iki aşığın (opsiyonel) hayatını ve neredeyse bir aşk üçgenini izliyoruz.
Çok kınadığım bir şey olan aptal kız başrol karakter yazmak istemedim ve bunu da elimden geldiğince başardığımı düşünüyorum. Ama kurgudaki her karaktere ayrı ayrı ölüyorum. Hepsinin karakter gelişiminden giyim tarzına hatta dış görünüşü ve kitap kapağını bile kendim tasarladım. (çizdim)
Eğer dijital platform genç dizisi seviyorsanız bayılacağınıza kesinlikle eminim çünkü aynı o tarzda bir olay akışı var ve şeyde sizi ters köşe yapacağına eminim.
Kitapta aptal ergenlerden ziyade aklını kullanabilen gençler var o konuda da gıcık olmayacağınıza eminim.
Şimdiden iyi okumalar diliyorum. Özellikle yorumlarınız benim için çok kıymetli sizin yorumlarınız için buradayım zaten. Keyifli okumalarrrrrrr...
====================
Hiç bir şey iyi gitmiyordu.
Her şey iğrençti, hayatım da dahil. Okuldan nefret ediyordum, oradaki ergen salaklardan da bana yaptıklarını bilmelerine rağmen sırf babalarının parası var diye hiç bir şey yapmayan öğretmenlerden de hepsinden iğreniyordum.
Hepsi bir kukla gibi yüzüme bakarken onları çekmek işkenceden farklı değil her gün için.
Yatağımda yatmış içimden bunları düşünürken şu an bu yataktan kalkmak için hiç bir sebebim olmadığını bir kez daha fark ettim. Tekrardan çalan alarmım ile sinirle kalktım ve okul için hazırlanmaya başladım.
***
Kulağımda kulaklıklarımla kimseye bakmadan her zamanki gibi hızlıca sınıfıma yürüyordum. Yanından geçtiğim bazı kişilerin bana bakıp fısıldaştığını görüyordum, bunlar artık beni eskisi kadar üzmüyordu. Sonuçta yüzüme bir şey demeye bile cesaretleri yoktu.
Yani okuldaki tek ucube olmaya alışmış gibiydim. Beni sırf onlar gibi olmadığım için ucube olarak görmeleri daha ayrı bir komediydi ama neyse.
Çevremdekiler gibi olmamam neden onlara batıyordu mesela.
Arkadaşları onların giydiği bir kıyafeti alsa "Of herkes de aynı olmaya başladı" demesini bilirler böyle tipler ama onlara ters gelen biri olunca, onların yaptıklarını doğru bulmayan ya da onlardan hoşlanmayan işte o zaman güya o farklı kişileri ucube olarak sınıflandırırlar.
Çevrem böyle insanlarla dolu ve bunların hiçbirini midem almıyor. Onlarında beni istediğini söyleyemem tabi.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesiyle önüme bakıp hayatıma devam etmeye çalışsam da bazı beyin yoksunları sırf eğlenmek için ucube olarak adlandırdıkları kişiyle yani benle uğraşmaya bayılıyorlardı.
Asla sosyal açıdan başarılı ya da güçlü biri olmadım, aslında da bu ortaokulun ortasına kadar çok bir şey ifade etmiyordu ben ve çevremdekiler için ama ortaokulun ortasından sonra işler bir anda değişti ve kendimi birden içinde olduğum grupların dışında buldum. Bunun için ilk başta kendimi suçlasam da o insanlarla zaten yan yana durmayacağımı fark ettim.
Giderek hepsinden uzaklaştım. Ve bir daha da onları yakalayamadım tabi.
İçimde hep liseye geçince düzelirim düşüncesi olsa da ilk gün yaşadığım olaylardan sonra lise hayatımı da gözümden çıkardım. İnsanlar gerçekten korkunç varlıklardı ve benim için en iyisi onlardan olabildiğince uzaklaşmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş
Teen FictionGeçmişimiz hayatımızdan gerçekten geçip gitmiş midir yoksa onları hergün bir daha mı yaşıyoruz? Bir insanın hayatı ancak geçmişini kabullenirse mi temizlenir yoksa oradaki yaraları sardıkça mı? Henüz 16 yaşında olan Deniz uzun süredir depresyondadır...