'Bu uzun zamandır herkes tarafından bilinen bir efsane. Majesteleri ilk imparator tarafından tahtın sonraki varisini seçmek amacıyla yaratılan bir büyülü eşya olduğunu söylerler.'
'Eh. Eski kitaplarda ayrıntılı olarak yazılmamış bu yüzden ben de bilmiyorum ancak büyülü eşya o kadar garipmiş ki kimin imparator olmayı hak ettiğini kendisi seçermiş.'
'O olaydan birkaç nesil sonraki kraliyet ailesi o büyülü eşyayı İmparatorluk Sarayı'nın yasak bölgesinde keşfettiklerini kayıtlara yazmışlar.'
Bunları duyduktan sonra meraklanıp İmparatorluk Sarayı'nın yasak bölgesi olarak bilinen Topaz Sarayı'na gitmiştim. Daha sonra orada oldukça şüpheli gözüken bir kitap buldum ve bu duruma düştüm, bu kadar.
Yani, müdür dedenin bana anlattığı büyülü eşya o kitap olabilir mi? Kule'ye gidip o müdür dedenin ağzını yoklasam mı?
Ancak gitsem de, bu dünya (sanırım) <Sevimli Prenses> olduğu için büyük ihtimalle Athanasia ve müdür dede arasında herhangi bir bağlantı yoktur.
Çünkü romandaki Prenses Athanasia büyü kullanamıyordu.
Elbette, hâlâ burasının romanın içindeki gerçek dünya mı olduğunu yoksa rüya ya da özenle hazırlanmış bir illüzyon mu olduğunu bilmiyorum- Bu yüzden Topaz Sarayı'na gitmeye ve kitabı tekrar aramaya karar verdim.
"Nerde bu lanet olası kitap?"
Ancak, saatlerce Saray'ın içindeki her şeyi altüst etmeme rağmen kitaba benzeyen bir şey bulamadım.
Bütün gece ayakta kaldığımdan dolayı yavaş yavaş acıkmaya ve yorulmaya başlamıştım.
Şüpheli bir şekilde etrafa bakınırken büyü ile oluşturduğum elmadan ısırık aldım.
Bu durumda bile, iştahım söz alabiliyor. Hayata bak be?
Eğer ben burada bunları yapıyorken kendi dünyamda da zaman akıyor olsaydı herkes korkunç derecede endişelenmiş olurdu.
Hem de, neden o kadar şey varken ilk imparatorun yarattığı büyülü eşya ilgimi çekti ki! Bir daha asla hiçbir kitaba dokunmayacağım! İlk başta, birazcık bile şüpheli gözükmeyen tamamen sıradan bir kitaba benziyordu, ancak aslında kurbanlarını çekmek için bir yemmiş.
Yine de, yere çaresiz bir şekilde çöksem de içinde bulunduğum bu durum değişmedi. Yani, şu an yapabileceğim şeyleri yapmam lazım. Bu arada, buraya geldiğimden beri hissediyorum da...
"Cidden, buranın havası çok tuhaf."
Saray'ın salonunda bir fare kadar sessiz bir şekilde ilerlerken mırıldandım. Kafamı çevirip arkama baktım ve günbatımıyla birlikte kırmızıya boyanmış koridora doğru ilerledim.
Neden bilmiyorum ama buradaki ıssız ve ürkütücü atmosfer şu an bir hayaletin belirmesi için tam zamanıydı.
Çocukken sadece içinde yaşadığım Yakut Sarayı'nın kasvetli ve ürkütücü olduğunu düşünürdüm ancak güneş batmaya başlayınca Topaz Sarayı başka bir çıtaya çıkıyor resmen.
"Ha?"
Sonra hızlıca müzik sesinin geldiği tarafa kafamı çevirdim.
Müzik sesi dışarıdan geliyor gibi gözüküyor. Bu bir yana bu müzik seçimi tuhaf bir şekilde tanıdık geliyor. İmparatorluk Sarayı'nda bir ziyafet mi düzenleniyor?
Biraz kafa dağıtmamın iyi olacağını düşündüğümden fazla düşünmeden dikkatimi dağıtan sesin olduğu tarafa baktım.
Bir süre etrafa bakındıktan sonra parmağımı şıklattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2. Yan Hikaye: Athanasia Harikalar Diyarında
FantasíaWho Made Me A Princess serisinin ikinci yan hikayesidir.