Bu sefer daha nazik bir şekilde çenemi havaya kaldırdı ve yumuşak bir şekilde fısıldadı.
"Neyse, kara büyü kullanan kimsenin sonu iyi olmaz. Lanetin gücü yapan kişinin üzerine büyük bir felaket getirir, sende bir büyücü olduğuna göre bu kadarını bilmen gerekir."
Karanlıkta bile gözleri çarpıcı bir biçimde kırmızıydı.
"Yani görmemiş gibi davran."
Lucas'ın yüzünde küçük bir gülümseme oluştu. Ancak, aynı biraz önceki gibi hiç de sevimli bir gülümseme değildi.
"Bu dünyadan olmayan sen kim oluyorsun da buraya karışıyorsun ki?"
Sanki kırık cam parçaları yüzümü deliyormuş gibi, keskin gözleri yüzüme saplandı. Çenemi kavrayan elinin gücünü hissedebiliyordum.
"Bir anda başkasının hayatına burnunu sokup mahvederek ne yaptığını sanıyorsun?"
Kulak zarımı delen alçak sesi bile kulaklarıma diken batmış gibi hissetmemi sağladı.
Lucas bana cidden sinirlenmiş gibi gözüküyor.
Lucas'ın kırmızı gözlerine bakarken dudağımı ısırdım. Sonra Lucas'ın sıktığı çenemi biraz daha sıktığını hissedince elinden kurtarmak için kafamı hafifçe salladım.
Ancak Lucas benden hızlı davrandı. Az önceki sert tutuşu sanki bir yalanmış gibi olabilecek en yumuşak dokunuş yanağıma dokundu.
"Eğer gerçekten bir şeyleri o kadar değiştirmek istiyorsan."
Hemen sonra söylediği şeyi idrak etmem biraz zamanımı aldım.
"Bu kadın olmaya ne dersin?"
"Ne?"
"Senin bu dünyadaki gerçek Prenses Athanasia olmanı istiyorum."
Bunu söyledikten sonra, Lucas zarif bir şekilde gülümsedi.
Aniden kollarımdaki sıcaklığın hafifçe çekildiğini hissettim. Fark etmeden Prenses Athanasia'nın uyuyan vücuduna biraz daha sarıldım.
"İşte o zaman dileklerini gerçekleştireceğim."
Sesi, sevimli bir sesle ruhumu çalmaya çalışan bir şeytanın fısıltıları gibiydi. Aynı biraz önce Prenses Athanasia'ya yaptığı gibi, Lucas sevimli sesiyle beni kandırmaya çalışıyor. Elleri yanaklarımdan ayrılıp kulağıma dokunduğunda omuzlarımın kasıldığını hissettim. Göstermemek için başımı havaya kaldırdım ancak Lucas'ın yüzünde zaten çoktan ne yaptığımı fark etmiş gibi uyuşuk bir gülümseme vardı.
"Benim dileğim derken?"
"Bu dünyadaki babanı kurtarmak istemiyor musun?"
"Peki ya gerçek Prenses Athanasia'ya ne olacak, yani benden o olmamı mı istiyorsun?"
"Aynı onunda istediği gibi ölene kadar mutlu bir rüya yaşamasını sağlayacağım."
İlk önce küçük bir kahkaha attıktan sonra birazcık bile tereddüt etmeden sorumu cevapladı.
"Ve sen de gerçek olan olacaksın."
Lucas'ın eli yavaşça boynuma indi. Artan vücut ısımı nabzımdan hissettiğini biliyordum.
"Burada, başka bir evrende değil..."
Lucas tekrar ayartıcı bir şekilde fısıldadı ve başını eğdi.
Dudaklarımın üstündeki sıcaklığı hissedince titredim. Sanki benim ne yaptığımı umursamıyormuş gibi elini enseme koydu ve dudaklarını benimkilere biraz daha yaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2. Yan Hikaye: Athanasia Harikalar Diyarında
FantasíaWho Made Me A Princess serisinin ikinci yan hikayesidir.