Jennette'in etrafına yayılan manayı hissettiğimde biraz şaşırdım.
Manasının etrafındaki insanların ondan hoşlanmasını sağladığını çoktan biliyordum. Elbette yani manası beni etkilemeye çalışsa da bu benim üzerimde işe yaramayacaktır.
Ancak, manasının diğerlerini aşırı derecede etkilediğini bildiğim için bir kereliğine de olsa herkesin üzerinde arındırma büyüsü kullanmalı mıyım merak ettim.
Son görüştüğümüzde, Jennette'in manası oldukça enerjik bir şekilde hareket ediyordu, özellikle de Claude'un yanında... Uzun süre o manaya maruz kalmanın iyi olacağını düşünmüyorum. Ancak, bilinçsiz şekilde hareket ettirdiğinden dolayı Jennette'in onu kontrol etmesini imkânsız olmalı.
'Hey, Prenses. Beni yanlış anlama. Burası senin dünyan değil.'
'Bu dünyadan olmayan sen kim oluyorsun da buraya karışıyorsun ki?'
O sırada aklıma onu son kez gördüğümde Lucas'ın söyledikleri geldi.
Doğru... Onun da dediği gibi, zaten bu dünyadaki işlere çok fazla burnumu soktum.
Ama Lucas'ın dediği gibi, buradaki işlere daha fazla müdahale etmek küstahça olmaz mıydı?
Görmemiş gibi yapmamın en iyi seçenek mi olacağını kendime sorduğumda, bir cevap veremiyorum.
Prenses Athanasia'nın ağlarken burada yaşamaktansa rüyada yaşamayı yeğlediğini söylediği hali, Lucas'ın bu şekilde devam ederse Claude'un fazla yaşamayacağını söylemesi, kafamın etrafında uçuşup duruyor.
Claude neden yasak büyü kullandı? Benim dünyamdaki Claude da bu büyüyü yapmış olabilir mi? O zaman ölüm tehlikesi bütün evrenlerdeki Claude'lar için aynı mı? Ama Lucas bana hiçbir şey söylemedi...
"Athanasia?"
Bir süre başka düşüncelere dalmışken birden karşımdan bana seslenen bir ses duydum. Hızlıca kendime gelip başımı kaldırdığımda Jennette'in bana merakla bakan yüzünü gördüm.
"Ah, şimdi aklıma geldi de, seni doğru düzgün karşılayamadım. İçecek bir şeyler getirmelerini rica edeceğim."
"Hayır, hiçbir şey söylemeden gelen benim, kafana takma."
Yine de, Jennette'in dediği gibi rahatça oturamadım bu yüzden çiçek bahçesinin önünden geçen bir hizmetçiyi çağırdım ve bize bir masa getirmelerini emrettim.
***
[Guguk kuşu başka bir kuşun yuvasında yumurtlayan civcive benzeyen bir kuştur. Bu durumda guguk kuşu, anne kuşun yuvadaki tuhaflığı fark etmemesi için başlangıçta orada bulunan bir yumurtayı yuvadan atar, boşta kalan yere bir yumurta bırakır ve oradan ayrılır.]
[Anne kuş yuvasında bir guguk kuşu yumurtası olduğunu fark etmeyip ve yumurtadan çıkana kadar kuluçkaya yatırırsa ve bu şekilde doğan guguk kuşu, yiyeceği tekeline almak için diğer tüm yumurtaları ve civcivleri yuvadan dışarı fırlatır. İşte bu guguk kuşlarının yaşama içgüdüsüdür...]
Jennette pencerenin kenarına oturmuş bir şekilde kitap okuyordu aniden okumayı bıraktı ve aniden aklına Yakut Sarayı'nın çiçek bahçesinde Athanasia'nın ağzından duyduğu cümleyi hatırladı.
"Guguk..."
Kısa bir süre sonra, Jennette'in yüzü ona hiç yakışmayan türde belirsiz bir gülümseme ile kaplanmıştı.
"Buradaki asıl guguk kuşu ben değil miyim..?"
"Efendim?"
"Hayır, bir şey demedim, Martha."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2. Yan Hikaye: Athanasia Harikalar Diyarında
FantasiaWho Made Me A Princess serisinin ikinci yan hikayesidir.