Bölüm-19-"Gölgenin fedaisi."
"Delilik, hassas insanların protestosudur."
-Victor Hugo
❈İnsanlar bir bir dağılırken, tek yaptığım şey kapıdan geçenlere gözümü dikmek suretiyle izlemekti. Bakışlarımdan çekinenler kapıda oyalanmayıp hızlıca çıkıyorlardı sınıftan, dolaylı olarak kapının önünde insan birikintisi oluşmasını önlemiştim ve sayemde trafik hızlı işlediği için, sınıftan çıkmak isteyenler beklemeden gidebiliyorlardı. Kollarımı göğsümün üzerinde bağdaş yapmış, düne kadar işaretlendiğim için bana üstten bakmaya çalışanların benden çekinerek oyalanmadan gidişini zevkle izliyordum.
Anneme, okul çıkışı Ömür ve Ekim'le kütüphanede ders çalışacağımız yalanını söylemiştim geceye kadar okulda oyalanabilmek için. Hala bizi arkadaş sanıyordu ve izin vermesi de çok uzun sürmemişti. Kızların sesini duymak isteyip biraz zorlamıştı beni ama bu sefer de ayak üstü kırk takla atarak ve yalan batağında çırpınarak atlatmayı başarmıştım. Hakim olduğu için mesleği gereği şüpheci davransa da otobüs paramı cebime sıkıştırmayı eksik etmemişti, bu onun dilinde ne halt yersem yiyeyim bana güvendiği ve eve geç gelmemem anlamına geliyordu.
Nihayetinde, geceye kadar okulda kalacaktık. Zaten güvenlik kamerası veya güvenlik bekçisi bulundurmayan ve hatta, sınıfları kontrol etme zahmetine dahi girilmeyen bu okulda herhangi biri tarafından yakalanacağımızı düşünmüyordum. Yine de ne olur ne olmaz diye düşünerek, sınıfta beklediğimizin fark edilme olasılığına karşın varlığından kimsenin haberi olmadığı çatıda bekleme kararı almıştık. Biraz bekleyip herkesin gittiğinden emin olduktan ve hava kararmaya başladıktan sonra aşağı inecek, giriş katındaki öğrenci dolaplarının sıralandığı koridorda saklanacaktık.
Gece okul koridorunda rastlaştığım ve kendi kendime gölge adam diye tabir ettiğim, gece uykularımın katili o silüetin gelmesini garantilemek için, uzun uğraşlar sonucunda dolabımdaki yıldızı sökmüştük. Yerine yeni yıldızın gelmediğinden emin olmak için de her teneffüs kontrol etmiştik ve her defasında yerine yenisi konulan yıldız stickerları sökmüştük durmadan. Umut'un dediği gibi yıldızları koymakla uğraşan adamı epey yormuş, elindeki yıldızların tükenmesini sağlamıştık.
Sorunsuz ve kafamda kurguladığım olaylara uygun ilerlemişti gün benim için. Kimseden küfür duymamıştım, biraz olsun toparlandığımı görenler o işaretlendiğim gündeki cesaretlerini tekrar içine gömmüş ve benim olduğum tarafa bile bakmaktan çekinir olmuştu. Sadece, sürekli sakız çiğneyip benimle açık açık uğraştığını çekinmeden belli eden kızın, öldürmek istediğini belli eden bakışlarına maruz kalıyordum ama o da yediği tokat sonrası bir daha bana yaklaşmamıştı. Bazen Ömür ve Ekim'in garipseyen bakışlarına da maruz kaldığım oluyordu, işaretlenme dönemimi rahat geçirdiğim için bu durumu tuhaf karşılıyor olabilirlerdi, hatta işaretlenme dönemimi bu kadar rahat geçireceğimi bilseler hala benimle olan arkadaşlıklarını devam ettireceklerini düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAMA •Düzenlemede•
Novela JuvenilGitmek için hazırlanırken, Yine kaldın kendi başına. Yükselmek için çabalarken, Dipte ve yalnızca