0.0

2.1K 63 426
                                    

Selamm. Yeni bir evrenle herkese merhaba 🙋

⚠️⚠️ Dikkat Dikkat! Yüksek dram hattı!

Kitabımız isminden de anlaşılacağı üzere biraz trajedik. Lütfen kaldıramayacak olanlar okumasın!

Ben yazarken acı çektim resmen. Niye bunu kendime yapıyorum anlamadım ama demek ki kendime eziyet etmek hoşuma gidiyor.

Kısacası ben ettim siz etmeyin😅. Taslakta bölüm durunca canım sıkılıyor diye attım. Ama dram sevmeyenleri baştan uyarayım gelmeyin. Ben atar ben okurum 😅

Belki bende daha fazla dayanamaz kurguyu yarıda bırakırım.

Eee okuyan olursa da oy verip yorum yapmayı unutmasın bari 💚

Hadi başlayalım 🍀

****

Aybike önünde oturan kızıla baktı burukça. Ayrılmalarından, Berk'in ona mutluluklar dilemesinin üzerinden 2 hafta geçmişti. O günden beri hiç konuşmamışlardı.

Önce kendisi ayrılıp sevgisinin bittiğini söylemişti ama onun da kendisinden vazgeçmesi ağır gelmişti.Bozulmuştu... Anlaşılan dilde öyle söylesede kalpte ona olan sevgisi hâlâ bitmemişti.

Berk desen son bir haftadır önceki haline göre çok daha durgundu. Öfkesi,siniri geçmişti ama hâlâ kimseyle muhattap olmadan derslere girip çıkıyordu sadece. İyice solgunlaşmış ve zayıflamıştı.

Karar verdi genç kız belki kabul etmeyecekti onunla konuşmayı ama deneyecekti. En azından iyi olup olmadığını öğrenmesi gerekiyordu.

Düşüncelerinden matematik öğretmenlerinin Berk'e seslenmesi ile çıkmıştı Aybike.

Hoca:
" Berk gelip çözer misin tahta da bu soruyu? Trigonometrin iyidir senin."

Aybike belli belirsiz gülümsedi. Berk ile girdiği iddiayı trigonometri üzerinden kaybetmişti ve Ayla Hanım'la beş çayına çıkmak zorunda kalmıştı zamanında.

Berk:
" Tabi hocam, çözerim! "

Berk sırasından kalkıp hocanın yanına adımladı. Onun uzattığı tahta kalemini eline alırken fark ettiği şeyle sertçe yutkundu. Şimdi olmazdı... Herkesin içinde olmaz!

Titreyen elini durdurmak için tahta kalemini sıkıca kavradı.Yapabilirdi... Derin bir nefes aldıktan sonra kolunu kaldırıp kalemi soruya yöneltti. Ama kalemin ucunu bir türlü sabit tutamıyordu. Göz ucuyla öğretmenine baktığında onun şaşkınca kendisini izliyor olmasıyla paniklerken elini indirip birkaç kez kolunu salladı titremenin geçmesi için.

İstediğini bir türlü alamayıp titremesini durduramayan genç adamın şu an tek isteği bu sınıftan çıkmaktı. Kalemi öğretmene verip zorlukla gülümsedi.

Berk:
" H-Hocam araya yaz tatili girince unutmuşum. Kusura bakmayın. Ben bir lavobaya gidebilir miyim izninizle?"

Hoca:
" Önemli değil. Git tabi."

Berk sınıfa bakmamaya çalışarak hızla sınıftan çıkarken Aybike dolu gözlerle ve içindeki endişeyle arkasından baktı kızılın. Neyi vardı ki?

Yasmin:
" Ne oldu az önce öyle ya?"

Hoca:
" Arkadaşlar soruya odaklanın, hadi!"

☁️

Berk lavabonun kapısını sertçe çarpıp içeriye girdi. Ellerini kaldırıp gözlerinin önünde getirdiğinde hâlâ titriyor olmaları ile sinirlenirken birkaç kez yanındaki duvara vurdu hızla.

Yaşatamadım / AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin