0.2

764 45 275
                                    

Selamm. Ben geldim 🧡

Bugün günlerden salya sümük evreni 😅 Peçeteler hazır mı hfhfjj

İlk bölümün ardından ağır dramdan dolayı okurların yarısını kaybettik arkadaşlar. Yolun sonunda bir tek ben kalacağım galiba 🙈

Arkadaşlar ağlaya zırlaya size bölüm yazıyorum ama oy vermiyorsunuz. Kırıldım 🥀🥺

Neyse yola devam edenler hazırsanız başlayalım 🍀

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💚

****

Ayla beraber film izlerken dizlerinde uyuyakalan oğluna baktı burukça. Saçlarını okşayıp yanağına koklayarak bir öpücük bıraktı. Bugün oğlunun sonuçlarını İstanbul'un en iyi doktorlarına göstermişti ama hiçbirinden olumlu bir dönüş alamamıştı.

Hepsi geç kalındığını, ameliyat olsa bile çok yüksek bir ihtimalle masada kalacağını söylemişti. Bir annenin yüzüne hiç çekinmeden...

Yurtdışında ve Türkiye genelinde de alanında iyi olduğunu öğrendiği doktorlara mail atmıştı sonuçları ama onlardan da hâlâ ses seda yoktu. Artık onların da olumlu bir şey söyleyeceklerine olan inancını kaybetmişti ya.

Elinden gelen tek şey onu mutlu etmeye çalışmaktı artık. O üzülmesin diye hastalığının konusunu açmamaya çalışıyordu, yanında ağlamamaya.

Sevdiği yemekleri yaptırıyordu iyice beslensin diye. Yapmaktan hoşlandığı aktiviteleri yapmaya çalışıyordu onunla birlikte. Ama bir türlü gözlerinin içi gülmüyordu eskisi gibi.

Biliyordu kadın. Oğlunun ihtiyacı olan tek kişi Aybike'ydi. Sadece yatağının yanındaki komodinin üzerinde duran kutuyu eline alınca gerçekten gülümsüyordu. İçindeki fotoğraflara baktığı anda gözleri parıldıyordu. Şahit olmuştu birkaç kez.

Kızgındı kadın Aybike'ye. Ne kadar karşı gelse de ikisinin ilişkisine oğlunun o kızı ne kadar çok sevdiğini biliyordu. Ama anlaşılan o Berk'i oğlunun onu sevdiği kadar sevmemişti. Onu en savunmasız anında yalnız bırakmıştı.

Yine de tüm bunlara rağmen Berk'i mutlu edecek tek kişi yine oydu. Berk için arayıp bunu ondan isteyebilirdi. En azından birkaç aylığına yalandan da olsa onun yanında olup onu yalnız bırakmamasını isteyebilirdi. Berk'i artık sevmiyor olsa bile geçmişlerinin hatrına...

Ama Berk bu sabah kahvaltıda kesin bir dille kimsenin bilmesini istemediğini söylemişti ona. Söz verdirtmişti.O istemiyorsa yapamazdı. Aybike'yi de buna zorlayamaz...

Elini oğlunun alnına koyup ateşine baktı. Rahatça uyuyor olmasıyla da iyi olduğundan emin olurken başını geriye yasladı kadın. Onu uyandırıp uykusunu bölmek istemiyordu. Ayla'nın gözlerini kapatmadan önce tek bir dileği vardı. Oğlu bari bu gece baş ağrısıyla uyanıp uykusuz kalmasaydı.

Dersin rehberlik olmasıyla birlikte tüm sınıf rahat bir nefes almıştı. Sınav seneleri olduğu için derse her giren hoca onları çok zorluyordu. En azından rehberlik dersinde değişiklik şeyler yapıp derslerden uzaklaşabiliyorlardı.

Oğulcan:
" Acaba bu ders bizi ne bekliyor? Zamanında sınıfa ayna bile getirmiştik."

Filiz Hoca:
" Bugün aynamız falan yok Oğulcancığım. Bugün sahbet edeceğiz birlikte."

Süsen:
" Ne hakkında hocam? "

Filiz Hoca:
" Bugün en büyük hayaliniz ne onu konuşmak istiyorum. Bunuda şöyle sormak istiyorum sizlere. Diyelim ki önünüzde sadece bir yılınız var. Ne yapmak isterdiniz? "

Yaşatamadım / AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin