0.6

899 61 321
                                    

Selamm. Ben geldim 💙

Bugün günlerden Yaşatamadım! Müsait olunca Kopamıyorum Senden'e de bölüm yazmaya başlayacağım 🙃

Beklettiğim ve belki de bekleteceğim için diğer bölümlere göre uzun bir bölümle geldim.

Hazırsanız başlayalım 🍀

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın 💚

****

Berk gözlerini yavaşça araladığı anda gördüğü sima ile gülümsedi. Yavaşça başını kollarının üzerinden kaldırıp tutulmuş boynunu ve kollarını ovaladı. Omzundan kayan deri ceketini yere düşmeden tutmayı başarırken derin bir nefes aldı. Kızı uyandırmamıştı.

Genç adam baş ağrısının ve kulak çınlamasının geçmiş olmasıyla rahatlarken dolu gözlerle kıvırcık saçlı kıza baktı. Onun yüzünden yine çok korkmuştu anlaşılan. Ders saatini hiçbir zaman aksatmayan Aybikesi şu an yanında uyuyakalmıştı.

Bir an için önündeki hırkayı kızın omzuna örtmeyi düşünsede bu kararından hemen vazgeçti. Aybikesi yanında yokken onun kokusunu aldığı tek kaynağını da ona geri veremez, tamamen onsuz kalamazdı. Yatağının yanındaki kutuda duran fotoğraflar Aybikesi gibi şeker kokmuyordu ki...

O da kıza kokusunu vermek istedi. O artık olmadığı zaman belki kokusunu hatırlamak isterdi.

Kızın o üşümesin diye üzerini örttüğü deri ceketini alıp yavaşça kızın omuzlarına bıraktı.

Çantasından sessizce küçük bir kağıt ve bir kalem çıkarttı. Yazdığı notu masanın üzerine bıraktıktan sonra ayağa kalkıp kızın masum yüzüne baktı hayranlıkla. Hep merak etmişti. Acaba uyanıkken bile bu kadar masum görünen Aybikesi uyurken nasıl görünüyordu?

Berk:
" Melek gibiymiş... "

Berk kütüphaneden çıkmadan önce içinden geleni yapmak istedi belki de son kez.

Gözlerini kapatıp kızın saçlarına dudaklarını bastırırken kokusunu ciğerlerine hapsetmek için derin bir nefes aldı.

Berk:
" Hep böyle masum kal olur mu Aybikem? Hiçbir şey seni kirletmesin. Üzmesin... En başta da ben."

Berk gözünden süzülen yaşı hızla silip sandalyenin üzerindeki hırkayı ve çantasını eline alarak hızlı ve bir o kadar sessiz adımlarla kütüphaneden çıktı kızı uyandırmadan.

Aybike kızılın kütüphaneden çıkmasının ardından gözünden süzülen yaşlarla gözlerini aralayıp başını kollarından kaldırıldı. Artık numara yapmasına gerek yoktu.

Omuzlarının üzerindeki deri ceketi eline alıp sımsıkı sarılarak kokusunu içine çektikten sonra masanın üzerindeki notu aldı eline.

" Uyandırmak istemedim. Bugün benim için yaptığın şeyler için çok teşekkür ederim Aybike. Omzundaki deri ceket hırkan karşıladığında artık senin. Eğer sende kabul edersen bu kızıl şeytandan sana bir hatıra olarak kalsın..."

Aybike okuduğu notun ardından kolları arasındaki cekete daha sıkı sarılırken şiddetlenen ağlaması yüzünden nefes alamadığını hissediyordu.

Aybike:
" Ben sensiz ne yapacağım Berk? "

🌸

Berk eve geliş saatinin gelmesi ile birlikte arabayı bulundukları sokaktan eve sürmesini söyledi şoförüne. Annesinin bugün olanları bilip endişelenmesini istemiyordu.
O yüzden ona okulda hiç rahatsızlanmamış gibi gösterecekti.

Yaşatamadım / AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin