Büyük bir meşe ağacının üst dallarından birine oturmuş, ormandan gelen sesleri dinleyerek nöbet tutuyordum.
Nöbetim esnasında ormanın olağan hareketliliği dışında başka bir olay meydana gelmediği için zaman geçmek bilmiyordu.
Vahşi hayvanlar sabaha kadar av peşinde koştukları için gecenin yorgunluğunu uyuyarak üzerlerinden atıyor, av durumunda olan hayvanlar ise, yırtıcı hayvanların gündüz uykusunda olmalarını fırsat bilerek yiyecek bulmak amacıyla ormandaki rutin gezintilerini yapıyorlardı.
Bugün nöbeti insan formunda tutuyordum, canım leopar formuna geçmek istememişti.
Babamın ölümünden sonra akıl hocam ve öğretmenim olan Lucas, bu halimi görse eminim çok kızardı.
Duyularımız bu formda insanların duyularına göre daha iyi çalışıyordu ama leopar formunda iken düşmanlarımıza karşı daha korkutucu ve caydırıcı oluyorduk.
Şu an benimle birlikte nöbet tutan üç leopar daha vardı. Hepimiz pardımızın(sürümüzün) bulunduğu ormanın bir yönünde, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı hazır bekliyorduk.
Bugün ormanın güney bölümünün sorumluluğu bendeydi.
Babam iki sene önce gece ormanda avlanırken, nereden geldiği belirsiz gümüş kurşunlarla vurularak öldürülmüştü. Annemin ve diğer leoparların yoğun çabasına rağmen babamı kimin öldürdüğü bulunamamıştı. Babama normal bir mermiyle ateş edilseydi, leopar formuna geçtikten sonra iyileşmesi kolay olurdu ama acımasız katil, şekil değiştirenlerin bu zayıf yönünü bildiği için babamı bu şekilde öldürmüştü.
Babam öldürüldüğünde üniversite son sınıfta okuyordum ve okulu bitirmeme sadece yarım dönem kalmıştı. Babamın ölümüne duyduğum üzüntüden o yarıyıl kendimi derslerime tam olarak verememiştim. Annem ve ablam Holly'nin desteği olmasa, o yıl üniversiteden mezun olmam imkansız olurdu.
Üniversite de okuduğum bölüm şekil değiştirenlerin biyolojisiydi. Ben de bir şekil değiştiren olduğum için bu konuda uzmanlaşmayı tercih etmiştim.
Üniversite bittikten sonra kendimi boşlukta gibi hissetmiştim. Bu zor durumdan beni Lucas'ın bir baba şefkatinde gösterdiği yaklaşımı ve bana her konuda verdiği desteği kurtarmıştı. Lucas babamın ölümü yüzünden içimde biriken öfkeyi, yönlendirebileceğim bir yer bulmakta bana yardımcı olmuştu. Beraber yaptığımız dövüş dersleri sayesinde artık öfkemi rahatça içimden atabiliyordum.
Okul bittikten sonra dövüşmekte sahip olduğum yetenek sayesinde annemin de izniyle, pardımızı korumakla görevli olan leoparların arasında kendime bir yer edinmiştim. Onlarla birlikte çalışırken kendimi daha özgür ve işe yarar bir leopar gibi hissediyordum.
Leoparların diğer yırtıcı hayvanlara göre koku alma duyusu o kadar iyi değildi ama duyma ve görme konusunda yetenekleri, diğer hayvanlarla eşit veya leoparına göre daha iyi olabiliyordu.
Şu anda bana doğru yaklaşan adım sesleri duyuyordum ve olası bir tehlikeye karşı ağacın alt dallarına inmeye başladım. Hedefime ne kadar yakın olursam üzerine atlayarak etkisiz hale getirmem o kadar hızlı olurdu.
Adım sesleri biraz daha yaklaştığında tanıdık bir koku burnuma geldi. Bu kokuyu tanıyordum, bana doğru gelen Lucas'dı.
Onun gelmesini beklemeden bir kedi çevikliğiyle ağaçtan atladım ve iki ayağımın üzerinde yere indim.
Lucas görüş mesafesine girince birbirimizi görmekten duyduğumuz memnuniyeti karşılıklı gülümseyerek belli ettik. Ona gerçekten çok saygı duyuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şekil Değiştirenler (TAMAMLANDI)
Fantasy"Beyaz iç çamaşırlarınız karanlıkta gece gökyüzünü aydınlatan havai fişekler gibiydi Bayan Willis, sizi görmemek imkansızdı." (+18 sahneler bulunmaktadır.)