s o r u i ş a r e t l e r i

42.5K 1K 246
                                    

Karşı pencerenin ardında bulunan hırçın denize bakıp, derin bir iç geçirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karşı pencerenin ardında bulunan hırçın denize bakıp, derin bir iç geçirdim. İçimde inanılmaz bir pişmanlık hissi oluşmuştu ve günler sonra ölmek istemediğimi fark etmiş, yaşadığım için şükretmiştim.
Denize bakıp gülümsedim, iyi hissediyordum. Hayatımın en kayıp döneminde, ilk kez kendimi bulduğum için minnettardım.

Tamamen iyileşen bedenim ama enkaz altından bir türlü çıkamayan ruhum eşliğinde ayağı kalkıp, mışıl mışıl uyuyan Peri'nin beşiğine doğru ilerledim ve işaret parmağımı biçimli burnunun üzerinde gezdirip gülümsedim.
Çok güzel bir bebekti, her bakışımda güzelliğine hayran kalıyor onun gerçek olduğuna inanamıyordum.

Bir süre daha Peri'yi izledikten sonra yaklaşık bir saattir sesi soluğu çıkmayan Balkan'ı aradı gözlerim ama bulamayınca meraklanıp, yattığım odadan çıktığım gibi alt kata doğru uzanan merdivenlere baktım.
Günün sabah saatlerini orada geçirir, Peri'yle ilgilendikten ve genelde onu uyuttuktan sonra tekrar oraya giderdi. Hiç merak etmemiştim; orada ne yapıyor veya orada ne var, beni ilgilendirmediğini düşünüyordum fakat son günlerde farklı bir duygu durumu içerisindeydim.

Galiba onu merak etmeye başlamıştım, galiba ona karşı ilgim artmıştı...
Bu mümkün olabilir miydi? Sekiz yıl boyunca gözümden sakınarak sevdiğim ve uğruna her şeyimi kaybettiğim o adamı, bu kadar kısa sürede unutabilir miydim?
Eğer bir gün buna evet cevabını verecek olursam, Akın'a karşı beslediğim hislerin tamamen saplantı olduğunu kabul edecektim.

Merdivenlere doğru bir adım atmıştım ki, çalan kapıyla yerimde sıçramış ve sertçe yutkunmuştum.
Bu eve kimse uğramazdı, gelen kimdi peki?

Ya, gelen onun düşmanlarıysa?

Yaklaşık on gündür buradaydım ve gelen giden hiç yoktu. Şimdi öyle korkmuştum ki...
Kapı tarafına bakmaya devam ederken, "Balkan!" diye bağıran yaşlı bir ses eşliğinde yerimde sıçrayıp etrafıma bakındım.

Bu kadın da neyin nesiydi?

Sertçe yutkunup sonuna kadar açılan gözlerim eşliğinde etrafıma bakındım ama Balkan'dan ses seda yoktu.
Zil yeniden çalmıştı ki, sırf Peri uyanmasın diye koşar adımlarla yaklaşıp kapıyı yarıya kadar açtım ardından dudaklarımı aralayıp, "Kimsiniz?" diye mırıldandım.

Karşımda oldukça yaşlı olmasına rağmen benden daha dinç görünen zayıf bir kadın vardı.
Cildi buruşmuş, bembeyaz küt saçları eşliğinde oldukça ciddi ve keskin yüz hatlarıyla morali oldukça bozuk biriydi.

"Asıl sen kimsin!"

Gözlerim tekrar sonuna kadar açıldı.

FULYA / +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin