i n t i k a m a t e ş i

159K 1.2K 336
                                    

Sekiz gün sonra.

"Bugün, büyük gün..."

"Yine de, benim sevgilimmişsin gibi görünmeni istemiyorum."

"Becerirken iyiydi tabii."

Gözlerini devirip dalga geçer gibi güldü. Ben ise ona ters ters bakmayı sürdürüyordum.
"Sadece bir saat katlanabilirim sana, baştan söyleyeyim. Sakın uzatayım deme." diye mırıldandığında, fermuarımı kapatması için arkamı dönmüştüm.
Giydiğim elbise dardı ve kalçamın altından başlayıp, yukarı doğru çıkan bir fermuar bulunuyordu.

Akın, "Bu kalçalar, bu elbiseye nasıl sığabilir?" dediğinde belli etmemeye çalışsa bile okşadığını hissedebiliyordum.
"Bu kadar aşağılıkça konuşmasaydın, senin olmalarına izin verebilirdim." dedim ardından kapanan fermuarım eşliğinde ondan uzaklaşıp, saçlarımı düzeltmek adına aynanın karşısına geçtim.
Göğüslerimin altında biten karamel rengi saçlarım, bordo rujum, uzun kirpiklerim ve mavi gözlerimin üzerine bir jilet gibi çektiğim eyelinerım oldukça seksi bir görünüm katmıştı.

"Çıkalım mı artık?" diye sorduğunda, arkamı dönüp gözlerimi onun üzerinde gezindirdim. Giydiği takım elbise ve neredeyse düğmelerini koparacak kadar kaslı olan göğüsü, nefesimi kesmişti. Ona doğru ilerleyip siyah kravatını düzeltmeye çalıştım. Kendini geri çekmedi, belli etmese bile ona dokunmam hoşuna gidiyordu, bunu görebiliyordum. Kravatını düzeltip elimi göğsünün üzerine koydum ve aşağı inene kadar okşadım.

Elim erkekliğinin üzerine doğru ilerlerken,
"Makyajım bu kadar güzel olmasaydı, bozmanı isteyebilirdim." dedim ve derin bir iç çektim.
Tek kaşını kaldırıp, "Seninle uzun zamandır tanışıyoruz. Merak ediyorum da, ilk günden beri bana aşık mıydın?" diye sordu.
Gözlerim sonuna kadar açılmıştı, bazı şeylerin dile getirilmesi gerektiğine dair kendime söz vermiştim ve o sözü tutmalıydım.
"Evet, benim olacağın günü iple çekiyordum." dediğimde, neredeyse sekiz yıldır hayalini kurmuş olduğum konuşmayı yapmış olmak içimi rahatlatmıştı.

"Hiçbir zaman bütün kalbimle senin olmayacağım, Fulya. Erkekliğime yenik düştüğüm bir kadınsın sadece..."

Yüzüne yediği sert bir tokatla, elini sağ yanağına götürmüş ve alay dolu bir kahkaha atmıştı. Sekiz yıl sonra ilk kez gözümden düşmüş gibiydi, ilk kez ona karşı sadece derin bir öfke beslediğimi fark etmiştim.
"Efendim, her şey hazır." diye kapının diğer tarafından konuşan, sekreterim Eda'nın sesiyle odadan çıkmak adına arkamı dönmüştüm ki, "Bensiz nereye böyle, sevgilim?" diyen Akın'nın elini kalçama koyup, beni kendine çekmesiyle yerimde durmuştum.

"Gazeteciler bizi bekliyor." diye mırıldandım, kalçamdaki elini ima ederek.
"Seksi bir çift olarak görünmemizi istiyorum." diye cevap verdi.
"Bunu, Melek'i kıskandırmak için yaptığını adım gibi biliyorum." dediğimde çoktan odadan çıkıp büyük salona ilerlemiştik bile.
Bütün magazinciler, gazeteciler buradaydı.
Mideme ani kramplar giriyor ve rezil olmaktan çok korkuyordum.

Yaptığımız şey onların canını belki yakacak, belki de yakmayacaktı bilmiyorduk ama kalplerinin kırılmasını istiyorduk, o kesindi.
Hem Akın'ın eşi Melek, hem de benim eşim Kıvanç mutlu olmasınlar, pişman olup sürünsünler istiyorduk...
Akın, Melek'i hâlâ deliler gibi seviyordu. Onun aşkı sekiz yıl önce başlamıştı. İlk benimle tanışmasına rağmen, en yakın arkadaşıma aşık olmuş ve ondan başkasını gözü görmez olmuştu. Buna dayanamayan ben ise başka bir şehire taşınmış ve yazılım mühendisi olan Kıvanç  ile tanışmıştım.

FULYA / +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin