p e r i

51.5K 998 302
                                    

"Gidecek bir yerin yok mu?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Gidecek bir yerin yok mu?"

"Vardı."

"Neden artık yok?"

"Çünkü bağımlılığım, evimi kaybetmeme neden oldu..."

"Kumar mı oynuyorsun yoksa?"

Kahkaha attım, "Kumar oynayıp da her şeyimi kaybetmeyi yeğlerdim." dedim. Belki daha az canım acırdı, dercesine.
Hiçbir şey söylemedi. Elinde tuttuğu kahve fincanını dudaklarına doğru götürüp, yumuşak bir şekilde içti ve sıkıntıyla soludu.

İntihar girişiminde bulunmamın üzerinden, üç gün geçmişti.
Dün akşama doğru uyanmış ve kendimi hiç tanımadığım bir yerde bulmuştum. Sol bacağımı hâlâ hareket ettiremiyordum ama eskisi kadar da ağrım yoktu. Bedenimde bazı morluklar ve yara izleri bulunuyordu ama bu çok da umrumda değildi, sadece zihnim bana acı çektiriyordu. Zihnimden kurtulmak istiyordum...

Ağlayan bebek sesiyle, düşüncelerimden arınıp o yöne baktım. Bütün gece ağlamıştı, canı yanıyor gibiydi ama Balkan ona o kadar iyi bakıyordu ki buna ihtimal dahi veremiyordum.

Annesini özlüyor gibiydi.

"Adı ne?" diye sordum bütün ilgimi bebeğe çevirip.
İki saat önce uyanmıştım ve bacağımı hareket ettirebilseydim direkt olarak gidecektim buradan, gerçi gidecek bir yerim yoktu, o ayrı...

"Peri." dedi.

Durdum, kız olduğunu bile yeni öğrenmiştim. Doğrusu, pek de umrumda olduğu söylenemezdi.
"Aç mısın?" diye soran Balkan'a bakıp kafamı hayır anlamında salladım.
Bu adama güvenmiyordum, ayrıca beni kurtardığı için aşırı derece de sinirliydim.

Bebek ağlamaya devam ederken, ben sadece karşı penceremin ardında bulunan uçurum kenarına bakıyordum.
İntihar etme düşüncesi bile bu kadar korkunçken, bunun girişiminde bulunmak bile büyük cesaret gerektirirdi ve ben oldukça cesaretlenmiştim. O cesareti, şimdi yeniden toparlamak oldukça zor olacaktı.

"Fulya," diye seslenen adama göz ucuyla baktım, ne diyeceğini merak ediyordum.
"bana yük değilsin. İyileşmeye bak sadece." dedi ve ağlayan bebeğin sırtını sıvazlamaya devam etti.
Gözlerimi ondan çekip, "İyilik meleği falan mı sanıyorsun kendini?" diye sordum ve alt dudağımı ıslattım.

"Hayır, sadece evsiz ve intihar girişiminde bulunan birine yardım ediyorum..."

"Sorun da o zaten. Sence de bana fazla güvenmiyor musun?"

"Hayattan bütün bağlarını koparmış; eski bir multimilyonerden, hiçbir olumsuz beklentim yok."

Gözlerim sonuna kadar açıldı. Beni tanıyor olmalıydı...
Tanımalıydı da zaten, çünkü benim gibi birini tanımayan mağarada veya taş devrinde  yaşıyor olmalıydı!
Durdum, bütün magazin sayfalarında ismim fahişeye çıkmıştı. Acaba bunu da biliyor muydu?

FULYA / +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin