p a r l ak g ö z l e r

29.7K 845 225
                                    

Akın'ı o günden beri bir daha hiç görmedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akın'ı o günden beri bir daha hiç görmedim. Hiç kimse onun nerede olduğunu, neler yaptığını veya yaşayıp yaşamadığını dahi bilmiyordu. 
Bildiğim ve gidebileceği her yeri aramıştım, hatta Melek'e bile ulaşmaya çalışmış fakat ulaşamamıştım.

İkinci haftanın sonunda bu mesele tamamen unutulmuş ve herkes kafasındaki soru işaretlerini, ona dair oluşan endişelerini silip atmıştı fakat ben bir türlü bunu yapamıyordum çünkü ben de aynı yollardan geçmiştim, intihara teşebbüs etsin istemiyordum...

Bu iki haftalık süre içerisinde; yeni evime taşınmış, tamamen arınmış bir benlikle yeniden işimin başına dönmüştüm ve işimin başına döndüğüm hafta şirket büyük oranda kâr etmişti.
Mükemmel teklifler alıyor ve ismimizi giderek büyütüyorduk. Bu benim için oldukça gurur verici ve hızla iyileşmemi sağlayan en büyük etmenlerdendi. Balkan'a gelecek olursam, onunla o geceden sonra bir daha buluşamadık. İşlerim ve günlerim oldukça yoğun geçtiği için sadece telefonlaşıyorduk.

Doğrusu, ona ve Peri'ye olan özlemim beni resmen kurutmuştu.
Yeniden yeşermem lazımdı ve bu sadece onun yeşil gözlerine bakarak mümkün olabilirdi...

Elimdeki kahve bardağını masamın üzerine bırakıp derin bir iç geçirdim. Hayatımın çoğu dönemi berbat geçmişti ve eğer benim azmim olmasaydı belki de şu an oturduğum yerden hareket dahi edemez olurdum. Bu nedenle kendimle gurur duyuyordum...
Düşüncelerimi dizginleyip yeniden bilgisayar başına dönüyordum ki, çalan kapı eşliğinde hemen o yöne doğru bakıp bakış açıma yansıyan Eda'ya gir emrini vermiştim.

"Sizi görmek isteyen birileri var." diye mırıldandığında, yüzü gülüyordu.

"Birileri mi?"

Eda soruma cevap vermemişti ki, diğer sekreterim elinde tatlı mı tatlı bir bebekle içeri girmiş ve bu durum çığlık atmama neden olmuştu.
Hemen ayaklanıp onlara doğru yöneldiğim gibi özleminden delirdiğim Peri'yi kucaklamış ve bir güzel öpmüştüm.

Peri benim öpüşlerimden rahatsız olmuş olacak ki, mızmızlanmaya başlamıştı fakat ben bu durumu umursamadan ısırıp öpmeye devam ediyordum.

Ah çok özlemiştim, kokusu bile başımı döndürmeye yetiyordu!

"Hey, kızımı öldürmen için getirmedim!"

"Balkan!"

Sevinçten delirmiş gibi bir elimde Peri, hızla Balkan'ın boynuna atlamış ve kocaman sarılmıştım. Peri ikimizin arasında yaşam mücadelesi verirken, hiç beklemediğim bir anda alnımda küçük bir öpücük hissetmiş ve kızaran suratım eşliğinde geriye çekilip sertçe yutkunmuştum. Dudaklarım kapanmıyor, sevinçten gözlerimin içi parlıyordu...

FULYA / +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin