Sabahın ilk ışıkları yüzüme vurduğunda huysuzlanarak yatakta yüz üstü döndüm uyumak istiyordum ve gece uyumadan önce boyumun asla yetmediği uzun perdeleri çekmeyi unutmuştum.
"Bula bula heryeri cam olan , 18. Katta bir ev buldun dimi sude aferin sana " diye kendi kendime söylendim uykum kaçmıştı .
Yatağımda bağdaş kurup oturdum . uzaktan ama gözlüğümü takmadan asla göremediğim boğaz köprüsüne baktım .
Saatin 7 di olduğuna o kadar eminim ki telefonumu alıp bakma gereksiniminde hiç bulunmadım . Yüzümü yıkamak için banyoya doğru gittim daha sonra ayılamayacağımı anlayıp duşa girmeye karar verdim .
Duşumu alıp giyindikten sonra mutfağa gittim ilacımı içip kendime yağsız kaşarlı tost yapmaya başladım. Tostum olurken şöyle bi evime göz gezdirdim 2+1 bana gayet yeten Amerikan mutfaklı bi evde oturuyordum . Bana göre gayet toplu ama anneme göre dağınık olan evim ne var yani koltuğumun üstünde pike olunca ne oluyor gece üşüyebiliyorum sehpanın üstünde sürekli duran ama her hafta değişen kitaplarım ve oyun konsolumun kolları ha bide latte bardaklarım bence hiç dağınık durmuyorlar .
Tostumu alıp televizyonun karşısına geçtim . Bugün annemin yanına gidecektim ve tabi onu görmeye 1 aydır görmüyordum onu özlemiştim .
O sıra telefonumun sesini duydum a hadi ama şimdi kim onu gidipte yatak odasından alacak burda kahvaltı etmeye çalışıyorum . Ayağı kalkıp odama doğru giderken katyayı gördüm "ben kalktıysam sen de çalış canım " diyip robot süpürgeyi çalıştırdım odama girip telefonumu aldım annem arıyordu .
"Efendim anne " dedim telefonu açıp "kalkmadın mı daha sen hadi kalk gel ! bak sude bu haftada gelmezsen ben gelicem ona göre " diyen anneme göz devirdim tabi o bunu görmedi görseydi ağzımın ortasına terlikle yapıştırmıştı .
" Ana kraliçem sabah sabah bu enerji nereden geliyor sana bi günaydın güzel kızım de önce nasılsın de dimi ama ? " dedim
" Bugünde gelmiceksin dimi sen ondan böyle konuşuyorsun . " dedi " hayır geliyorum erkenden kalktım , duşumu aldım , kahvaltımı ettim hatta evi bile süpürdüm " dedim gülerek
" yalan söyleme katya süpürmüştür " dedi " ne yani tuşuna basınca ben süpürmüş olmuyor muyum ? sonuçta komutu ben veriyorum ona . " dedim
" seninle hiç tartışamıycam sude hadi biran önce gel çok özledim seni " dedi "bende seni çok özledim ana kraliçem giyinip çıkarım birazdan bak bu sefer bir hafta kalıcam hemen dönmiyecem bavulum bile hazır " dedim
"şimdi sen iki saat giyinemezsinde kombin falan yaparsın " dedi
" aşk olsun anne hemen giyinip gelcem söz hem resmî giyinmiycem o kadar uzun sürmez " dedim " sen zaten nasıl avukatsın sude ben bilmiyorum dağınıksın ...." diye başladığı sözüne " anne kapı çalıyor ben bakayım bi hadi görüşürüz " diyip kapattım ohh sabah sabah nelere demişti bana o ya .
Siyah tayt , siyah krop giyip sarı saçlarımı düzleştirdim , lenslerimi taktım , hafif makyaj yapıp güneş gözlüklerimi taç gibi başıma geçirdim güzel olmuştum . İç sesim cenazeyemi gidiyorsun simsiyah giyinmişin dese de duymazlıktan geldim aşağı arabamın yanına indim . Kırmızı opelim seviyorum seni diyerek Burgaz'a sürdüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ÜÇGENİ
Roman pour AdolescentsGenç korkusuz bir avukat yıllardır platonik aşık Olduğu çocuğu kurtarmaya çabalarken başına neler gelebilir ? Yer altının karanlık yüzü ATEŞ YAKAR " senden nefret ediyorum seni ben bitiricem ATEŞ YAKAR" " hislerimiz karşılıklı SUDE DEMİR ama beni...