İstanbula gelmiştik uraza tekrar bi tomografi çekip ameliyata aldılar . Ameliyathane nin önünde çökmüş oturuyordum önümdeki bembeyaz duvara sabit bir şekilde bakıyordum . Telefonumun çaldığını duyuyordum ama kimin aradığı ve niye aradığı umrumda değildi ameliyatın kaç saat süreceği belli değildi . Sabit bir şekilde dururken omzuma biri dokundu irkilip kim olduğuna baktım birinin geldiğini fark etmemiştim bile .
Beren korkmuş gözlerle bana bakıyordu kafamı kaldırdığımda yamaçla beratında burda olduğunu fark ettim . Beren kollarını boynuma dolayıp sarıldı.
" aklımız çıktı telefonlarımızı açmıyorsun buraya gelene kadar aklıma bin türlü şey geldi engin aradı gidin ona bakın diyede nerde olduğunu öğrendik " dedi." iyiyim bişey yok " dedim ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkamadım . Berat elini uzattı elini tutup kalktım. Yamaç " Nasıl birşey yok kızım manyak mısın sen Burgaz'ı karakolu birbirine katmışsın hadi hepsini anlarım acı çekiyorsun tamam ama baş savcıyı tehdit etmek üstüne bide hem adam yaralama hem tehdit bunlar ne demek oluyor " dedi
"yamaç şuan hiç sırası değil başım çatlıyor engin anlatmış işte size herşeyi " dedim .
" anlatacaksın mesleğinden mi olmaya çalışıyorsun ?sen he cevap ver bana seni sevmeyen bi adam için bunları yapmaya değer mi ? Cevap ver bana " dedi bana sesini yükselterek ." değer tamam mı değer berene aynı şey olsa sen yapmaz mıydın ? " dedim .
" aynı şey değil " dedi
" aynı ne farkı var " dedim .
" değil değil çünkü ......" deyip sustu.
" hadi söyle ! söylesene ! Durma yak canımı o seni sevmedi sevmeyecek de beren beni ben onu seviyorum ama uraz seni hiç sevmedi de desene " diye bağırdım hem bağrıyor hem ağlıyordum kolumdan tutup çekti beni sımsıkı sarıldı."bırak beni " diyip itmeye çalıştım. "şşşşşşt tamam tamam sakinleş " dedi saçımı sevip beni sakinleştirmeye çalışıyordu .
Biliyorum benim kötülüğümü istemiyordu bi abi gibi davranıyordu yaş olarak aramızda büyük olan yamaçtı bana hep öz kardeşiymişim gibi davranır. Kızar korur kollardı üniversiteden beri bu böyleydi . Berenlede sevgililer bi süre öylece durup ağladım . Sonra beni biryere oturttu gözlerimi açtığımda Berat elindeki suyu bana uzatıyordu yamaç elinden alıp bana içirdi sonra biraz eline döküp yüzümü yıkadı.
beren"ağrı kesici bulmamı ister misin ? " dedi kafamı hayır anlamında salladım .Berat geldiğinden beri ilk defa konuşup" saçındaki tokayı çıkaralım" dedi .yamaç tokayı canımı yakmadan yavaşça çıkardı . Bende o sıra berata bakıyordum . Urazın gözlerine baktığımda görmek istediklerimi beratın gözlerinde çok net bir şekilde görüyordum ve hissediyordum . Beni seviyordu ben nası urazı karşılıksız seviyorsam oda beni öyle seviyordu başlarda ona haksızlık yaptığımı düşünüyordum ama sonra başkasını severken onunla olursam bunun ona daha büyük haksızlık olacağını düşündüm .
Urazı sevdiğimi oda biliyordu ve buna saygı duyuyordu . Yanıma oturup saçıma masaj yapmaya başladı .
Yamaç "ben sana bi kahve alayım" deyip gitti beren yanıma oturdu " bişey olmıyacak iyileşecek " dedi hafif tebessüm ederek ona baktım .6 SAAT SONRA
Uraz ameliyata gireli 6 saat olmuştu bu sırada
Aysel teyzeler gelmişti . Engin arabamı göndermişti Berat otoparka park ettiğini söylemişti . Yamaç , Berat , Beren hala buradaydı gitmelerini söylesemde gitmemişlerdi . Enginde aramıştı annemi eve bıraktığını söylemişti . Öyle bekliyorduk o sıra doktor çıktı ameliyathaneden yanına gittik ."Hastanın kanamasını durdurduk ama malesef kurşunu çıkaramadık . Kurşun çok derinde sinirlere de zarar vermiş " dedi .
"peki ne olacak şimdi " dedim.
"hasarın ne olduğunu ne kadar olduğunu uyanmadan bilemeyiz tabi uyanır mı onuda bilemiyoruz bekleyeceğiz durumu hala kritik herşeye hazırlıklı olun " dedi ve gitti ayaklarım sanki beni taşımadı yoktular sanki Berat beni tutup " sude " diye haykırışını duydum ama gerisi karanlık .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ÜÇGENİ
Teen FictionGenç korkusuz bir avukat yıllardır platonik aşık Olduğu çocuğu kurtarmaya çabalarken başına neler gelebilir ? Yer altının karanlık yüzü ATEŞ YAKAR " senden nefret ediyorum seni ben bitiricem ATEŞ YAKAR" " hislerimiz karşılıklı SUDE DEMİR ama beni...