happy birthday, deku !

01. doğum günü hazırlığı

3.Kişi / Yazar Ağzından

Uraraka, heyecanla yurdun koridorunda koşuştururken Yaoyorozu ile çarpışınca, tam düşecekken kolunun tutulmasıyla düşmekten kurtularak kurtarıcısı olan Yaoyorozu'ya heyecanlı bir bakış attı.

"Hayrola, bugün mutlu günündesin sanırım?", Uraraka parlayan gözlerle heyecanlı bir cevap verdi, "Çünkü bugün Temmuz'un on beşi!" Yaoyorozu Uraraka'nın kolunu bırakırken anlamayan gözlerle ona baktı, "Bugünü özel kılan ne peki?" "Çünkü bugün Izuku'nun doğum günü!"

Yaoyorozu ağır bir şekilde başını salladı, "Ona harika bir doğum hazırlamalıyız. Vakit kısıtlı ama hallederiz." "Momo, iyiki varsın, çok teşekkürler!" Uraraka heyecanla Yaoyorozu'ya sarılırken Yaoyorozu da gülümsemekle ve tek elini Uraraka'nın sırtına götürerek hafifçe vurmakla yetinmişti.

Kısa sürede Izuku hariç herkes salona toplanmıştı, "Bizi niçin buraya toplafınız?" diye konuşmaya başladı Kaminari, "Sizi lanet ezikler, zamanımı sizinle harcayamam!" sinirle duman soluyan Bakugou tam gitmek üzere hareketlenmişken Yaoyorozu Bakugou'nun kolunu tuttu, "Bakugou, büyük rol sende, hiçbir yere gitmek yok." "Ne rolü be, açık olun!"

Uraraka "Bugün Izuku'nun doğum günü!" diyerek ortaya atıldı, "Süpriz doğum günü mü bayılırım!" diyerek Mina da Uraraka'nın heyecanına katılırken Bakugou kaşları çatık vaziyette Yaoyorozu'ya baktı, "Benim buradaki önemli rolüm ne olabilir? O lanet inek için hiçbir şey yapamam!"

"Izuku'yu en iyi sen tanıyorsun, bu yüzden Izuku'yu sen oyalamalısın bence." "O pis çeneni kapasana çakma kızıl kafa!" Kirishima'ya sataşmayı bırakan Bakugou tüm gözlerin onun üzerinde olduğunu ve bir cevap beklediklerini anlayınca yanaklarını şişirerek tüm nefesini dışarı bıraktı. "Peki, ama sadece bu kadar! Benden daha yardım beklemeyin!"

"Harika! O zaman diğer kalan her şey daha kolay olacaktır. Pastayı Sato yapacak, süsleme işi Uraraka ve Mina'da. Ben de doğum günü süslerini yaparım. Ayrıca hediye için de Jirou ve Koda alışverişe çıksın. Geriye kalanlar da isteyse Jirou'lara katılabilir. Mineta'nın uslu durması bize yeter. O zaman bu geceyi Midoriya'nın doğum günüyle kapatıyoruz." Yaoyorozu'nun fikri herkes tarafından onay görünce Iida söze atıldı, "Izuku'nun doğum günü kusursuz olmalı, onun sevdiği kişileri de çağırmalıyız!"

"Neden kimsenin doğum günü kutlanmadı da sadece Izuku'nunki kutlanıyor! Benimkini de kutlayacaksınız zamanı gelince ezikler!" "Çünkü Izuku hepimiz için yön gösteren bir pusula gibi, bize çok yardımcı oluyor. Ve benim için çok önemli biri..." Uraraka gözlerini Mina'nın sinsi gülümsemesinden çekerken Bakugou'da göz devirmekle yetinmişti.

"Neyse ne! Ben lanet Deku'yu kaçırıyorum o zaman! Akşam geri geleceğiz hızlı olun sizi salyangozlar!" ayaklarını vura vura yurttan çıkarken Uraraka'nın son sözleri aklına geldi. "Bu uçan sinek yoksa Deku'dan mı hoşlanıyor? Lanet olsun, neden aklıma bu kadar takıldı ki zaten Deku ona aşık değildir." kendi kendine düşünceler içinde boğulurken Izuku ve All Might'ı görünce adımlarını yavaşlattı.

"Hey, yaşlı herif, Deku'yu almam lazım." Bakugou, Izuku'nun kolunu tutunca Izuku hayretle ona baktı, "Noldu Kacchan?" "Hava çok güzel, dondurma ısmarlayacağım sana." Bakugou Izuku'nun koluna girerek U.A.'nin çıkışına ilerlerken Izuku da Bakugou'nun bu jestine ayak uydurmaya karar vermişti.

Midoriya'nın Ağzından

"Neyli dondurma yiyorsun sen?" "Kavunlu ve naneli." "Zevkin gerçekten ineklerinkine benziyor, iğrençmiş." bana söylenerek bir yandan da dondurmacıya neyli istediğimi anlatırken bende onun muhteşem yan profilini inceliyordum. Kavisli çatık kaşları hiçbir zaman çatılmayı bırakmıyordu. 

Keskin kızıl gözlerine denk düşünce genişçe gülümsedim. Dondurmamı bana uzatırken gözüm onun dondurmasına kaydı, "Sende kavunlu ve naneli almışsın?" "Adam yanlış anlayıp iki tane aynı dondurmadan yapmış! Salak herif!" kıkırdayarak dondurmamın tadına baktım, oysa dikkatli bir şekilde beni izliyordu. "Bıraksam dondurmanın içine düşeceksin." o böyle sakin konuşunca garibime gidiyordu, yinede yan yana yürümeye devam ettik. "Dondurma sanırım iyi geldi, teşekkür ederim Kacchan." benim teşekkürümü tınlamayarak önümden yürümeye devam ediyordu. "Bir daha önüme geçmeye çalışma Deku!"

Uzun zaman sonra indiğim şehrin merkezini incelerken kocaman All Might malzemeleri ile dolu bir mağaza görmüştüm. "Kacchan, şuraya girelim lütfen!" Bakugou'yu kolundan çekiştirerek mağazanın önüne getirirken o benden önce davranmış ve mağazanın içine girmişti bile.

Parıldayan gözlerle her gördüğüme dokunarak mağazayı incelerken Bakugou'da beni izliyordu. "Hadi, bakındıysan gidelim artık!" "Bakugou, gitmeden önce bunu alalım mı?" elimdeki All Might'ın sembolünün bulunduğu kolyeyi ona sallarken hayır anlamında başını salladı. Mızmız bir çocuk gibi davranırken mağazadan dışarı çıktım. Az sonra Bakugou'da elleri cebinde mağazadan çıktı.

"Hadi artık yurda yavaştan geri dönelim." sözünü bitirip önümde yürürken bende ona ayak uydurarak arkasından gittim. Yaklaşık on beş dakika sonra U.A.'nin girişine gelmiştik. Ben üzerimdeki yorgunlukla yurda girerken Bakugou da arkamdan geliyordu.

Kapıyı ittirdiğimde kapalı olan ışıkları açmamla ağzımın kocaman açılması bir oldu, "İyiki Doğdun Izuku !!"