14. aynanın karşısında (m)

448 53 25
                                    

 Dikkat!! Bu bölüm +18 olacaktır, rahatsız olacaklar varsa diğer bölüme geçsin çünkü önceki bölümle sıradaki bölümü birbirine bağlayacağım yani bu bölümü extra bir bölüm olarak düşünebilirsiniz. (Bence extra değil ama neyse sizin tercihiniz)

Onunla uğraşırken en eğlenceli kısım ona cinsel şakalar yapmaktı çünkü o zaman tam bir domates oluyordu, bunu bilerek hep kozlarımı en iyi şekilde kullanırdım.

"K-Kacchan, ne saçmalıyorsun?" "Benim ciddiliğimi anlamadın mı cidden?" elim onun karnından daha da aşağısına doğru kayarken o ise beni durdurmak üzere elimi tutup durdurmak istemişti,

 "Ne istediğinin farkında mısın?" "Seni."

Onun beni durdurmasına izin vermeden ellerimi onun şortundaki şişkinliğin üzerine koymuştum bile, "K-Kacchan! Nerede olduğumuzun farkında mısın?" "Her şeyin farkındayım kes sesini de artık ikimizi de rahatlatayım."

Bunu ilk defa yapıyordum ve içimde durdurulamaz bir biçimde onu arzuluyordum. "O gün kalktı derken hiç de şaka manasında dememiştim mesela." o an duraksayarak elini benden çekmiş ve iki elini de destek almak için mermere koymuştu, ben parmaklarımı hareket ettirdikçe resmen kıvranıyordu.

"Bu kadar mı aç kalmıştın sen? Söyleseydin daha önce yapardık." ben konuşmaya devam ederken Deku'nun gözleri sıkıca kapanmıştı, bir elimle sıkıca onun belinden tutarak kendi benliğime bastırırken diğer elimle de ısrarlı bir biçimde resmen onu okşuyordum.

Deku, dayanamıyormuşcasına başını geriye doğru yatırırken bende elimi onun şortunun içine soktum. "Bu gece bence sınırları aşmalıyız." "K-Kacchan, burası müsait bir yer değil! Halka açık bir yer, ah!" "Halkı da sikerim şimdi."

Ağzından çıkan garip sesleri kapamak için bir eliyle sıkıca ağzını kapatıyordu, "Ben o inlemeleri duymak istiyorum çek şu elini."

Deku'nun cevap vermesine dahi izin vermeden elini onun ağzından çekmiştim ve bu sefer de elimi onun belinden dolandırarak kalçasına getirmiştim. "Demek kankayız ha? Beni sinirlendiriyorsun."

Sağ elimle onun deliğinin etrafını okşarken sol elimle sıkıca çenesini tutup aynaya bakmasını sağlamıştım, "Seni sikerken aynada kendini seyretmek belki eğlenceli olabilir, baksana hâline, resmen beni becer diye ağlıyorsun." 

Onu çıldırtmak istiyordum bu yüzden de cinsellik konusunda üzerine daha çok gidiyordum ve az önceki sözümü geri alıyorum, bunların hiçbiri şaka değildi, ben kesinlikle her konuda onu istiyordum.

Onun hiç beklemediği bir anda orta parmağımı içine sokunca şiddetli bir inleme çıkmıştı ağzından. "Bu işi ne kadar hzlı halledersek sinemaya da daha çabuk yetişiriz, ama sen korkuyorsun diye seni bu durumdan kurtarıyorum, bana teşekkür etmelisin."

O lavaboya doğru eğilmişti, kendinden geçtiğinin ve zevk aldığının farkındaydım fakat bunu belli etmemek için direniyordu.

"Izuku~ Hadi bana beni sevdiğini söyle, bunu duymak istiyorum." gelgitlere devam ederken ikinci parmağımı da  sokmuştum, onu delirtmeyi seviyordum, onu seviyordum.

Biraz daha gelgite devam ettikten sonra parmaklarımı çıkarmıştım, o da kasılmış vücudunu gevşetmişti, "Bu darlıkla nasıl yapacağız bilmiyorum ama neyse halledeceğiz."

Eşofmanımın içinden benim küçüklüğü çıkarırken Deku'da aynanın yansımasından gözlerini kocaman açarak bakmıştı, "O-o büyük şeyi sokmayı planlamıyorsun değil mi?" 

"Merak etme hamile kalmazsın, gerçi duruma göre de değişebilir." Deku ellerini sıkmış ve gözlerini de yummuştu, bende bunu fırsat bilerek kendimi ona göre konumlandırmış ve erkekliğimi onun deliğine sürtmüştüm.

Acı çekermiş gibi inlemişti fakat biz henüz başındaydık. Ben ucunu sokunca ciyaklamaya başlamıştı, "K-Kacchan, acıyor çıkarsana!" "Daha sokmadım bile!" "O zaman çabuk bitir şu işi, annenler bekliyor..."

"Sen ağrıdan annemi bile unutacaksın." bunu der demez son hızla onu kasığından tutup kendime bastırmıştım. Tek seferde beni içine almıştı ve ona acıyı hissetme şansı bile tanımamıştım. "İyi hissettiriyor değil mi?" başını bana doğru yatırmış ve acıyla kıvranıyordu, kendimi sadist gibi hissediyordum ve bu çok hoşuma gitmişti.

"Şimdi hafiften hareket edeceğim hazır mısın?" "H-hayır!" "Bunu evet olarak sayıyorum." bana seslenişlerini yok sayarak yavaşça kalçamı hareket ettirmeye başlamıştım. O acıyla tekrardan kendini öne doğru bırakmıştı.

"Bir dahaki sefer daha eğlenceli olacak şimdilik alışman için yavaş yapıyorum." bana küfrederek mırıldanıyordu, "Acıtıyorsun," "Acıtıyorum fakat sonra acıyı hissedemeyeceksin bile."

Biraz hızlanınca onun mırıltıları inlemelere dönmüştü, amacım onu ve beni rahatlatmaktı. Bu yüzden boşta olan elimi onun erkekliğine uzatmıştım. Onu çekiştirirken bir yandan da gelgitlere devam ediyordum.

"Hiç mi zevk almıyorsun, şimdiye kadar çok kere kendini bırakman lazımdı. Kasma kendini." "K-Kacchan, çok dolu hissediyorum-" "Görmek istiyorum, bırak." bunu dememle kendini kasmayı bırakıp zevk sıvısını elime akıtmıştı.

Onun sendeleyeceğini bilerek belinden sıkıca tutmuştum ve yavaşça içinden çıkmıştım. Utandığına emindim zaten şortunu giyince utanarak yüzünü kapatıp kenarda beklemişti, ben ise onun zevk sıvılarını lavabodan temizlemiştim.

"Bugünlük bu kadar temizlikçi rolü yeter bundan sonra dikkat et, her yeri batırdın." "A-ama sen bırak demiştin!" tuvaleti sanki hiçbir şey olmamış gibi temiz bırakmıştık.

"Ellerimde boşaldın ama, demek sen de seviyorsun." "S-sevmiyorum aptal, bunu zorlayan sendin! Resmen tecavüz ettin." 

"Zevkten inliyorsun sonra da zorla olduğunu mu söylüyorsun? Bana değilde önce kendine itiraf etmelisin duygularını." onun önünden tuvaletten çıkarak büfeye yönelirken Deku da kısa bir süre sonra peşimden gelmişti.

happy birthday, deku !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin