03. şimşek çakması

884 86 35
                                    

Bugün epey yorucu bir gündü fakat benim gibi güçlü bir kahraman asla yorulmamalı. All Might'ı geçme hayalleri kurarak erkenden yine odama çekildim.

Yazın ortasında yağmur başlamıştı, yağmurun cama çarpma sesinden uyuyamamıştım. Yanımdaki dijital saatten saate baktım, 01.47.Saat çoktan geceyi geçmişti.

Huzursuzca bir sağa bir sola dönerek çakan şimşekleri umursamadan uykuya dalmaya çalışırken kapım sessizce aralandı ve ürkek bir ses benim adımı mırıldandı, "Ee- Kacchan? Şey, uyudun mu?" bu Deku'nun sesiydi.

"Ne var gece gece?" "Şey, yağmur dinene kadar yanında kalabilir miyim?" yastıktan başımı kaldırmış ve ona bakıyordum. "Ne? Neden korkuyor musun?" "Şimşek çakıyor ve biraz korktum, tek uyanık sensin, şey o yüzden azıcık kalsam yanında." sinirle ofladım, bu çocuk ne zaman büyüyecekti?

"Tamam, gel lanet şuraya." utangaç adımlarla yanıma yaklaştı, yatağın soluna doğru biraz gittim ve onun da yatabilmesi için bir yer oluşturdum. Parlak yeşil gözleriyle göz iletişimini hiç kesmeden yanıma usulca yattı. "Yağmur dinsin hemen giderim sadece azıcık kalacağım."

"Başka kimlere uğradın da tek benim uyanık olduğumu anladın yarım akıllı?" yüzünü bana doğru döndürdü, "Iida'nın kapısını çaldım fakat ses vermedi, sonra Uraraka'nın-" "Tamam, kes sesini yat zıbar." onun sözünü keserek ona sırtımı döndüm, benim yanımda o Uraraka'dan bahsetmesine gerek yoktu.

Tam gözlerimi kapatmış uykuya hazırlanırken şimşeğin çakma sesiyle Deku'nun üzerime çullanmasıyla gözlerimi araladım. "Noluyor lan?" Deku, beni sıkıca tutan ellerini üzerimden çekti, "Şimşek çaktı, sorun yok, sadece korkuyorum." ona doğru döndüm, parıldayan gözlerinden gerçekten korktuğu anlaşılıyordu.

"Kacchan, bana sarılır mısın?" "Ne?" "Yada boşver, önemli değil, iyi geceler." bana sırtını dönerek yattı fakat korktuğunu hissedebiliyordum.

Onun arkasından sarılarak ellerimi onun karnının üzerinde birleştirdim ve yüzümü onun sırtına yasladım, onun vücut ısısının çoğaldığını hissedebiliyordum, onun tişörtünün üzerinden tüm kokusunu içime çekerken o da utançla kıpırdandı, "Lanet olsun, çok güzel kokuyorsun."

"Ne?" "Yat zıbar diyorum." ona sarılmaya devam ederken gözlerimi kapadım, "İyi geceler Kacchan." "Sanada."

Midoriya'nın Ağzından

Sabah uyandığımda Kacchan'ın kollarının arasındaydım, dün hemen uyuyakalmıştım ve bu yüzden Kacchan'ın odasından gitmemiştim, utançla ve yavaşça Kacchan'ın kollarının arasından sıyrılarak kalktım, o ise her şeyden habersizce yine kaşlarını çatarak yatıyordu.

Ben kalktığımda gözlerini araladı, "İnek, daha sessiz kalkamaz mıydın? Beni uyandırdın!" o gözlerini ovalarken bende gözlerimi kaçırarak kapıya ilerledim, "Gece için teşekkürler Kacchan! Ben gitsem iyi olur!"

Kacchan üzerindeki siyah tişörtü üzerinden sıyırırken bende odadan çıktım, odadan çıkmamla Mina ile çarpışmam bir oldu, "Ah, özür dilerim Izuku!" "Sorun yok." "Burası senin odan değil, Bakugou'nun odasında ne yapıyordun sabahın bu köründe?"

Mina, odanın kapısına doğru bakarken bende gözlerimi kocaman açarak bir cevap verdim, "Ee, kahvaltıya çağıracaktım Kacchan'ı."

"Kahvaltı henüz kurulmadı, git de bari Yaoyorozu'ya yardım et." "Hai!" Mina'yı onaylayarak terli bir biçimde lavaboya ilerlerken Kacchan'da odasından çıkmıştı.

happy birthday, deku !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin