24. son dakika kurtuluş

282 40 8
                                    

Önümde A sınıfı'ndan birkaç öğrenciyi ve Eraser Head'i görmemle birlikte elim telefona uzanmıştı, arayabileceğim tek kişi vardı, telefon açılır açılmaz konuşmuştum, "Dabi, merkezdeki alışveriş merkezine gel, büyük avlanmaya çıkıyoruz." "Ne saçmalı-" onun yüzüne telefonu kapatırken elimdeki telefon ben farketmeden Deku'nun kamçıları tarafından kırılmıştı.

Deku kararlı bir biçimde önümde duruyordu, bıçağımı savurmak için öne atılmışken Eraser Head'in özgünlüğümü silmesiyle kendi hâlime dönüşmüştüm, "Acilen alışveriş merkezini boşaltın." 

Eraser Head sargı bezlerini bana doğru uzatmıştı ve kısa sürede yakalamıştı, "Ama, bir profesyonele karşı bir lise öğrencisi, tamamen haksızlık! Eraser Head burada olmamalıydı."

Alışveriş merkezi kısa süre önce boşaltılmıştı, "Eraser Head, Yaoyorozu ve Asui WC'de kaldı, birileri yardım etsin yoksa ölecekler!" Hagakure'nin bağırışıyla Red Riot ve Tsukuyomi Hagakure'nin bağırışına koşarken Dynamight da bağırmaya başlamıştı, "Şu çıplak karının tek olduğuna emin misiniz! Peki Uraraka nerede!"

"O güvende." gülerek Dynamight'a bakarken o ise gözlerinden resmen alev çıkarıyordu, "Dalga geçme de söyle lan!"

"O kötülerin yanında, merak etmeyin şuan iyi, ama sonra olur mu bilemem!" ben gülerken Deku da dehşete kapılmış biçimde Dynamight'a bakmıştı,

"Uraraka'yı kurtarmamız gerek Kacchan!"

 "O lanet kıza sokak lambası girsin! Ne akılla yakalandı!"

 "İşin ciddiyetinde değil misin, Uraraka kötülerin elindeymiş!"

 "Sana o kızı düşünme demedim mi!" 

"O bizim arkadaşımız!"

 "O zaman siktir git kurtarmaya!"

"Sen gelmiyor musun?"

"Geleceğim, lanet!"

Deku ve Dynamight buradan ayrılırken geriye sadece Eraser Head ve Shoto kalmıştı, muhtemelen Dabi gelince işler daha da kolay olacaktı.

Bakugou'nun Ağzından

Deku'nun isteğiyle kötüler birliğine doğru giderken ben hem sinirli hemde tedirgindim çünkü sadece iki kişiydik ve eminimki çok zor olacaktı, daha hızlı bulabilmek için yanımıza kulaklıklı kızı da almıştık.

Kulaklıklı kız bize yön veriyordu, "Muhtemelen bodrumdalar ve 8 kişiler, Uraraka ile birlikte. Ama her yerde kötü var yani bodruma ulaşmak için çok yolumuz olacak."

"Hepsinin kafasını patlatacağım lan! Ben bunlarla uğraşırken siz önden gidin ve şu uçan kızı kurtarın!" Deku beni onaylayınca sağ elimi havaya kaldırmış ve hiç tereddüt etmeden koridoru aleve vermiştim, ben aleve vermeden önce Deku Jirou ile çoktan havalanmış ve ilerlemişti.

"Sizi doğduğunuza pişman edeceğim!" ben kötüleri oyalarken istediğim tek şey çabucak buradan kurtulmaktı, ve hepsini yakmak!

Deku'nun Ağzından

Korkuyla ilerlerken sonunda bodrum katına gelmiştik, Jirou'yu kucağımdan bırakmıştım, "Bunlar çaylak muhtemelen, işimiz kolay olacak." Jirou kulağını kapıdan çekince kapıya tekmeyi basarak açmıştım, tahmin edildiği gibi Uraraka buradaydı.

"Bizi nereden buldular?" "Bilmiyorum ama onları da yakalayalım!"

Maskemi yüzüme geçirmiştim ve hiç tereddüt etmeden kara kamçıyı salmıştım, Jirou'nun da dediği gibi bunlar aylak birkaç tane kötüydü ve çabucak yakalanmışlardı.

One For All sayesinde güzelce onları hallettikten sonra  Jirou'da Uraraka'yı çözmüştü, "Uraraka, bizi hafifletebilir misin?" "S-sanırım yapabilirim." "Çok kan kaybetmiş, yapamayabilir!"

"Sorun değil Deku, deneyeceğim." Uraraka bizi havalandırınca ikisini de tutarak OFA kullanarak Kacchan'ın yanına gitmiştik,  "Kacchan, kaçalım!" "Bana Kacchan demeyeceksin, Great Explosion Murder God Dynamight diyeceksin!"

"Uzatmayın da gidelim hadi, Uraraka'nın kanaması var!" Jirou'nun bizi uyarmasıyla buradan çıkışa yönelmiştik.

Dakikalarca hızla gittikten sonra ilk işimiz Uraraka'yı hastaneye getirmekti, "Ben endişeliyim Kacchan..." Jirou Uraraka ile giderken Kacchan da beni köşeye çekmişti, "Sonuçta seni seven birini bu hâlde görmek zor olmalı, öyle değil mi?" gözlerimi onun kızıllıklarından kaçırmıştım, kızgın oluğu belliydi fakat ses çıkarmıyordu.

Hastanenin kuytu köşesindeydik bu yüzden bizi görebilecek herhangi biri yoktu, "Hadi alışveriş merkezine dönelim, Eraser Head'e yardım etmemiz gerek." "Silgi kafanın ve diğerlerinin ölüp kalması umrumda değil, canım seni öpmek istiyor."

"K-Kacchan!  Bu bir ölüm kalım mesele-" Kacchan beni dinlemeden dudaklarıma yapışmıştı bile, belimden tutarak  beni kendine çekerken bende direnmeye çalışmıştım ama nafileydi, beni bırakmayacağına emindim.

Alışveriş merkezinde kıyamet koparken biz burada öpüşüyorduk işte.

happy birthday, deku !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin