"Bakugou, Deku?" ani tedirginlikle Kacchan'ı üzerimden itmemle Kacchan da yataktan düşmüştü, "A-aa! Uraraka! Sorun ne?"
"Şey, sizinle bir şey konuşabilir miyim? Müsaitseniz eğer... Önemli." "Zaten bu anın içine ettin, daha müsaitseniz diye sormana gerek yok! Gıcık karı!" "K-Kacchan! Sakin ol, pekâlâ gel dinleyelim."
Uraraka'nın isteğiyle yurdun bahçesine inmiştik, Kacchan hâlâ Uraraka'ya söverek mırıldanırken Uraraka'nın da gözleri dolmuştu, "Özür dilerim." "Ne için?" "Tüm bunlara sebep olan bendim."
Uraraka hıçkırarak ağlarken benimde ona sarılasım ve onu teselli edesim vardı fakat Kacchan bunu farkederek kolumdan sıkıca tutmuştu.
Uraraka tüm olayı anlatmıştı ve tam da Kacchan'ın tahminleri doğrultusundaydı. "Artık gebersen de umrumuzda olmaz pislik." "Kacchan, sence de üzerine çok gitmiyor musun?" "Senin üzerine bi' giderim ertesi sabaha kalçanı hissetmezsin, kes sesini."
Ben utanarak sesimi keserken Uraraka da devam etmişti, "Tekrardan çok özür dilerim, sadece kıskanmıştım." "Bir daha seni Deku'nun yanında görürsem kafanı patlatırım, anladın mı!"
Uraraka yutkunarak kafasını sallarken Kacchan da sinirle önden gitmişti, bende Kacchan'ın peşinden gitmeye yeltendiğim sırada Uraraka kolumu tutarak beni durdurmuştu, "Benden nefret mi ediyorsun?"
Duraksayıp ona bakmıştım, "Hayır, neden?" "O nefret ediyor gibi görünüyor." "Ee, sana özel değil herkese öyle o." "Ama seni gerçekten çok seviyor, bakışlarından anlaşıldığı gibi." "Bende onu seviyorum." "İyi mutluluklar."
Gülümseyerek onun yanından ayrılmıştım ve tekrardan beni odasında bekleyen Kacchan'ın yanına gitmiştim. Ben odaya girdiğimde Kacchan da kapıyı kilitlemişti, "Kacchan, neden kapıyı kilitledin?" "Yiyişirken kimse bizi görmesin diye." "Ha?" benim yüzüm pembeleşirken Kacchan da sırıtarak bana bakmıştı, "Tabiki yiyişmek için değil, kimse rahatsız etmesin diye." kulağıma doğru eğilmişti, "Ama istiyorsan yiyişebiliriz." o kulağıma fısıldayınca içim karıncalanmıştı, "İ-istemem!" "İstemezsen isteme."
Somurtarak yatağa yatınca kendi bacağına hafifçe vurarak beni çağırıyordu, bu gel kucağıma yat da saçını okşayayım demekti.
Kedi gibi kucağına kıvrılmıştım, o da saçlarımı okşuyordu, "Deku, acaba sana kedi kıyafeti falan mı alsak?" "Nasıl oluyor o?" bana göstermek için telefonunu eline almıştı.
"Bak işte böyle oluyor." bana gösterdiği fotoğrafa baktım, "A-ama erkekler de mi böyle şeyler giyebiliyor?" gösterdiği fotoğrafta bir erkek kedi kulakları takmış ve zilli tasma takmıştı, takıldığım şey bunlar değil de giydiği kıyafetti, "Bikini mi giyiyor bu?" "Hayır be, ne bikinisi?" "Erkekler neden böyle giyinsin ki?" "Bence güzel görünüyor." o böyle deyince telefonu elinden çekmiştim.
"Çok beğendin sanki Kacchan? Daha fazla böyle saçma sapan fotoğraflara bakmayalım." "Görmek isteyen sendin. Ve çok beğendim evet, eğer isteseydim benim için giyer miydin?" "G-giymezdim! Bu ne saçma bir kıyafet." tatlı bir gülümsemeyle bana bakmıştı, "İyi, giyerdim ama sırf sen istediğin için, ama öyle bir şey olmayacak aklından çıkar."
"Giyerdin yani?" "Sen beğendiğin için giyerdim." sırıtarak bana bakmıştı, bu hiç iyiye işaret bir gülümseme değildi.
"Neyse! Yarın piknik var hadi uyuyalım." "Saat henüz 12'yi bile geçmedi." "Seninle ne kadar uyursam iyidir Kacchan." "Mızıkçı, beni susturmaya çalışıyorsun, değil mi?" başımla onu onaylamıştım.
"Ama benim bir sürprizim daha var." telefonu açmış ve bana bir video göstermişti, o günki aşkımı itiraf ederken çekilen video. "K-kapa şunu ya!" "Seninde çenen fazla çalışıyor, sana bir cesaret gelmiş ha?" gözlerimi telefondan kaçırmıştım, videoyu ısrarla başa sara sara izliyordu, "Kacchan, kapatır mısın şunu ya? Tamam işte, itiraf etmişim, daha ne izliyorsun? Utanıyorum."
"Bana beni sevdiğini söyle." "Ne?" "Tekrardan." "Seni seviyorum." diye mırıldanırken hoşnut olmamış bir biçimde bana bakmıştı, "Duyamadım?" onun bacağından kalkarak kucağına oturmayı tercih ettim, onun büyük kollarının arasında kendimi güvende hissediyordum.
Bana sarılınca bende kollarımı onun boynuna sardım ve burnumu onun burnuna sürttüm, "Kacchan, seni seviyorum." ben ona sırnaşınca yüzünü geriye çekmişti, "Utanmam için mi böyle sırnaşıyorsun?" "Evet." "Yat, zıbar ya." "Kucağın daha rahat" yüzümü onun koynuna gömmüştüm, onun göğsünde uyumak beni her zaman utandırsa da seviyordum.
"Eğer böyle uyursak sabaha sırtım ağrır, bırakta birlikte yatalım." "Olur." diyerek mırıldanmıştım, uykum gerçekten çok vardı, yorgundum.
Bana sarılarak yatmıştı, tabi bende. Alnıma bir öpücük kondurduktan sonra iyi geceler dilemişti bana, iyi geceler sevgilim sana da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
happy birthday, deku !
FanficKatsuki, Midoriya'yı sadece bir rakip olarak görüyorken hislerinin yanlış olduğunu o doğum günü gecesi sonrasında farkeder. Midoriya ise kalbini çocukluk arkadaşına açmaya çoktan hazırdı. Başlangıç 20.06.23 // BAKUDEKU kitabıdır, iyi okumalar- Hai!!