Midoriya'nın Ağzından
Son birkaç gündür sürekli yurda gidip çocukları ziyaret ediyorduk. Aslında benim isteğimle değil de daha çok Kacchan'ın isteğiyle gidip gelmeye başlamıştık.
Kacchan gün boyu, kendisi kadar inatçı bir çocukla vakit geçirirken bende diğer çocuklarla oynuyordum. Ya masal anlatıyorduk yada kapalı alanda oynayabileceğimiz bir oyun oynatıyorduk.
Saat 22.00'a gelmişti ve çocukların uyku vaktiydi, ben onlara masal anlatmış ve hepsini yatırmıştım, biri hariç. Kacchan ve Kazuo ortalıkta görünmüyordu.
Bir süre ortalıkta onları aramıştım, en sonunda onları bahçede hamağın üstünde otururlarken görmüştüm. "Ve prenses kurbağayı öpünce bir prense dönüşmüş, sonra da evlenmişler, bu hikaye de mutlu sonla bitmiş." bir süre sessizce Kacchan'ı dinlemiştim.
"Deku, sen mi geldin?" "Bu soğukta neden buradasınız?" "Kazuo bugün yıldızları seyrederek masalını dinlemek istedi, bende bu yüzden burayı seçtim." onların yanına oturarak, Kacchan'ın kucağındaki sarışın çocuğa bakmıştım. Daha önce hiç yakından inceleme fırsatım olmamıştı, Kacchan gibi sarı saçları ve koyu yeşil gözleri vardı.
"Katsuki abi, bir şey sorabilir miyim?" "Sor bakalım." "Şimdi prenses kurbağayı öpünce kurbağa prens oluyor ya, sende bu yeşilli abiyi öpersen o da mı prense dönüşecek? O da kurbağaya benziyor!" *Deku'nun saçları yeşil olduğu için oradan gönderme yapılmıştır.*
"Deneyelim mi? Bakalım kurbağamız prense dönüşüyormuymuş?" "Deneyelim!" ben daha anlamaya fırsat bulamamışken Kacchan çenemden tutmuş ve yüzünü bana doğru yaklaştırarak dudağıma yapışmıştı. Bir çocuğun yanında öpüştüğümüz için hem garipsemiş hemde fazlasıyla utanmıştım.
Kacchan alt dudağımı çekiştirerek bıraktıktan sonra hoş bir sırıtmayla benden çekilmiş ve çocuğa bakmıştı. "Bizim kurbağa da işe yaramadı hayret." çocuk gülerek Kacchan'a bakarken bende utançla ağzımı ellerimle kapamıştım, "K-Kacchan napıyorsun? Çocuk var!"
"Bu çocuk henüz hiçbir şey görmedi, yakında çok görecek." "Ne demek istiyorsun?" "Biz evlenince bu çocuğu evlatlık almak istiyorum, bizden çocuk doğacağı falan yok." "K-Kacchan! Çocuğun yanında saçmalamayı kes!"
"Ben çok ciddiyim." diye mırıldanırken Kacchan, bende utangaçlığımdan gözlerimi çimenlere düşürmüştüm. "Şimdi benim iki babam mı var?" "Evet." "Yaşasın! Ama ben en çok yeşilli babamı seviyorum!" çocuk benim kucağıma atlarken Kacchan da bağırmıştı, "Lan ben sana daha çok ilgi verdim beni sevmeliydin!"
"Kacchan çocuğa ne anlattın öyle, ne iki babası, ne evlenmesi!" "Bu çocuk ikimizin karışımı gibi değil mi? Bunu almasak yazık olur, baksana zaten seni sevmiş." çocuk bana sarılırken hoşnut bir şekilde davranıyordu.
Kacchan beklenmedik bir anda elimi tutmuştu, "Deku, biz evlenelim." "Ne? Ama henüz 18 yaşındayız?" "Sen ne zaman evlenmek istersen o zamana kadar bekleyebilirim." benim evlenmek gibi bir hayalim yoktu, daha önce hiç düşünmemiştim. Fakat onu bir kere daha asla reddedemezdim, çünkü o benim diğer parçamdı.
"Bu gece bu veletlerin yanında kalalım, "Ben Deku babayla yatmak istiyorum!" "O benimle yatacak lan!" Kacchan çocuğa çemkirirken bende gülümseyerek çocuğu kucağımdan bırakmış ve içeriye doğru yürümeye başlamıştım.
"Üçümüz beraber mi yatsak?" "O kadar büyük yatak var mı ki?" bilmediğimi gösteren bir ifadeyle ona bakmış ve bizim kalmamız için ayrılmış odaya yürümüştük, burada daha önce hiç kalmadığımız için nasıl bir odayla karşılaşacağımızı bilmiyorduk.
Çocuk heyecanla elimi tutarak beni çekiştirirken Kacchan da hoşnutsuz bir biçimde önümüzden yürüyordu. "Sanırım bu oda." diyerek kapıyı açınca Kacchan bizde önden girmiştik, ardımızdan Kacchan da kapıyı kapatıp gelmişti.
Ben çocuğa sarılmış bir biçimde dalmaya çalışsam da Kacchan bana sarılmadığı için uyuyamamıştım. Son günlerde sıkça onun koynunda uyuduğum için onunla uyumaya alışmıştım. "Çocuk uyudu mu?" diye fısıldamıştı Kacchan bana, "Evet, Kazuo uyudu çoktan." Kacchan yataktan kalkmış ve uyuyan Kazuo'yu kucağına almıştı, "Kacchan n'apıyorsun?" "Bu davetsiz misafiri geri götürüyorum."
Ben şaşırarak ona bakarken o ise Kazuo'yu çoktan odadan çıkarmıştı,
Az sonra kucağı boş bir biçimde gelmiş ve kapıyı kilitledikten sonra üzerindeki kazağı çıkararak yatağa yatmıştı.
Bana sarılacağını bilerek kızarmış ve onun göğüslerini görmemek üzere arkamı dönmüştüm. "Bir de aramıza çocuğu alalım diyorsun. Çocuk var diye sana dadanmadım ama artık o yok." nefes kesici sesinin tonunu ayarlayarak bana arkamdan sarılmıştı, nefesini boynumda hissediyordum. Bana ilk dokunuşu gibi hissettiriyordu, çoğu ilkimi onunla yaşamıştım.
Elini kazağımın içine sokmuş ve öyle bana sarılmıştı, tenlerimiz birbirine değdikçe ben cayır cayır yanıyordum. "Çok sıcaksın Deku. Sıcaksa neden üzerini çıkarmıyoruz?" o benim kazağımın ucunu tuttuğunda utançla hemen onun ellerini tutarak durdurmuştum, "G-gerek yok! Sıcak değil." "Hmm, pekâlâ." tekrardan eski yerine doğru yatmış ve burnunu enseme sürterek kokumu içine çekmeye başlamıştı.
Onunla başbaşa kalabildiğimiz çoğu zaman ya geceleri ya sabahları olurdu. "
Evlenmezsek seni kaçırırım haberin olsun."
"Tamam."
"O zaman iyi geceler."
"Seninleyken iyi geceler."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
happy birthday, deku !
FanfictionKatsuki, Midoriya'yı sadece bir rakip olarak görüyorken hislerinin yanlış olduğunu o doğum günü gecesi sonrasında farkeder. Midoriya ise kalbini çocukluk arkadaşına açmaya çoktan hazırdı. Başlangıç 20.06.23 // BAKUDEKU kitabıdır, iyi okumalar- Hai!!