heaven's secret, taennie

15

bont'a fidero'nun bilmecesini anlattım. bont önümdeki aynaya yansıyan yerde oturdu, ve on dakika boyunca sessiz kaldı.

bont:"her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır, ama hiçbir yere gitmeyen yol sonsuzdur..."

parmağını dudaklarına düşünceli bir şekilde koydu.

bont:"ve bu kalem ucu... sanırım fidero'nun ne demek istediğini biliyorum."

jennie:"bu harika!"

bont:"hayır."

jennie:"neden?"

bont sessizdi, hala düşünüyordu, sonra üzgünce gülümsedi.

bont:"yardımın için teşekkürler, jennie... benim için çok şey yaptın. sen iyi bir insansın."

jennie:"veda ediyormuş gibi konuşuyorsun."

bont:"öyle değil de..."

görünüşe göre konuşmayı bitirmek üzere bont ayağa kalktı.

jennie:"daha fazla yardım etmemi istemiyor musun?"

bont:"istemiyorum."

jennie:"ama neden?!"

bont:"korkuyorum... korkuyorum, ki benim yüzümden başın belaya girecek."

jennie:"bont, ben sadece şeytani bir sıkıntıyım. etrafımda sonsuz sorunlar var. belki onları kendim yaratıyorum, ama şimdi konu bu değil..."

bont gülümsedi, tekrar yere oturdu ve üzüntüyle içini çekti.

bont:"sana benim için yaptığın her şeyin bedelini ödeyip ödeyemeyeceğimi bile bilmiyorum..."

jennie:"bunu şimdi düşünme. peki fidero ne demek istedi?"

bont:"bu işe girmek istediğine emin misin?"

jennie:"evet."

bont:"sen bu işe karışmadan özgür olabileceğimi düşündüm, ama riske girmen gerekiyor."

jennie:"konuş."

bont:"kutsal nehrin nerede olduğunu biliyor musun?"

bont bana oraya nasıl ulaşacağımı açıkladı.

bont:"içinde yüzmek zorundasın, böylece kanatların son tüyüne kadar ıslanır ve çıkarken onları sallama. ıslak kanatların ağırlığı senin için zor olacak, ancak kuruması için zamanları olmamalı. geceleri parlamaya başlayacaklar ve bu da muhafızların dikkatini çekebilir."

jennie:"senin deniz fenerin olacak mıyım?"

bont:"evet. sadece senin ışığın beni kuleden çıkaracak, karışmama, yolumu kaybetmeme izin vermeyecek. hala fikrini değiştirmedin mi?"

jennie:"hayır."

...

geceyi bekledim, kıyafetlerimi değiştirdim. dışarı çıkmaya hazırdım, ama kapıda tereddüt ettim.

jennie iç ses:"bu işi tek başıma halledemem."

taehyung'un odasının karşısında dikkatli bir şekilde durdum ve birkaç kez çaldım. kapının arkasında bir hışırtı duyuldu, sonra sessizlik.

jennie iç ses:"açılmayacak gibi görünüyor."

ayrılmak için döndüm, ama taehyung'un sesi duyuldu:

taehyung:"yeryüzünde, casusluk yasal olarak takip edilir, biliyor musun?"

kapı açıldı ve taehyung koridora çıktı.