23

146 16 14
                                    

olay sabahı. (malbonte'nın gözünden)

malbonte avuçlarıyla arkasındaki masaya yaslandı. becerikli kadın ellerinin omuzlarını ve karnını okşadığını, aşağıya doğru indiğini hissetti. ama düşünceleri çok uzaklarda idi, bundan pek zevk almadı. malbonte öfkeyle yabancı elleri attı, ve masaya geri oturdu. kız şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı.

malbonte:"defol. seninle uğraşamam."

kız sessizce dizlerinin üzerinden kalktı ve onu yalnız bıraktı. malbonte figürler ile kartlara baktı. bakışları el yapımı meleğe odaklandı. onu aldı, elinde döndürdü.

malbonte:"kale ortaya çıkmam konusunda kasıtlı olarak sessiz. korkuyu yaymak istemiyorlar. ama bu onlara yardımcı olmayacak. bu savaşı kazanmak için geriye bakamazsın. rahatlık veremezsin. ve şartların gerektirdiği kadar acımasız olacağım."

malbonte elini yumruğuna sıktı. çıtırtı! figür güçlü parmakların baskısı alında çatladı. meleğin kalıntılarını neredeyse tiksintiyle atan malbonte ayağa kalktı.

malbonte:"m-m-m..."

gözleri karardı...

çalmaya cesaret edemeyerek evinin kapısının önünde durdu. eli yarı yolda dondu, kapıyı çalamadı. taehyung biraz daha uzakta duruyordu.

malbonte iç ses:"yani hep onun etrafında mı takıldın?"

pencerenin dışında bir perde hareket etti ve bir süre sonra kapı açıldı.

jennie'nin babası:"iyi günler."

jennie:"umm... iyi günler."

babası:"konu neydi?"

jennie:"kızınız hakkında."

bunu duyunca sendeledi ama kapının sövesinden tutundu.

babası:"bununla ne demek istiyorsunuz?"

jennie:"ben... onun sınıf arkadaşıyım. kazadan kısa bir süre önce onu gördüm..."

adam doğruldu, gözlerini genişletti, ona dikkatli bir bakış attı.

jennie:"sizden bahsetti. jennie sizi çok seviyordu ve eminim ki üzülmenizi istemezdi. bu... tüm söylemek istediğim bu."

biraz tereddüt etti, sonra hızlıca "hoşçakalın." deyip hızlıca gitmek için arkasını döndü. ama babası peşinden verandaya koştu.

babası:"bekleyin!"

elini şefkatle ve babacan bir tavırla tuttu. sanki kızının gerçekten önünde durduğunu biliyormuş gibi.

babası:"bu sözler için teşekkür ederim."

jennie:"ba..."

bitirmeden dişlerini gıcırdattı. bir dürtüye itaat ederek, malbonte onun saçının bir teline dokundu. parmak uçlarının arasında sıktı. jennie bunu fark etmedi.

heaven's secret, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin