Bölüm şarkısı : Neşet Ertaş - Gel Yanıma Gel
Mahru karşısındaki adama şok içinde bakarken beyninin verdiği uyarı sinyalleri ile kendine gelerek dolan gözlerini Soner'in gözlerinden çekmeden yüzündeki elleri hırsla ittirerek adamın yüzüne sert bir tokat attı.
Mahru'nun tokatı ile Soner, yaptıkları ve söylediklerine hiç bir zaman anlam veremediği kızın bu hareketi ile yine anlam veremeyerek ona bakarken Mahru öfkeden parlayan çakmak çakmak olmuş gözlerini Soner'in gözlerinden çekmeden sıktığı dişlerinin arasından tısladı.
"Sen beni ne sanıyorsun ha!? Ne hakla öpersin beni!?"
Soner onu öperek bu defa Mahru'nun verdiği tepki de haklı olduğunun bilincinde kendini açıklamaya çalıştı.
"Seni öptüm çünkü senden etkileniyorum! Her sözünle, her hareketinle beni deli ediyorsun ve ben sadece bana karşı olan bu tavrına artık dayanamıyorum! Sana yaklaşa bilmem için bir hakkım olması lazımsa şimdi burada açıkça söylüyorum,hazır ol o sığındığın kalelerini yıkacağım ve hakkım olanı sen bana rızanla vereceksin! "
Mahru işittiği her sözle daha da öfkelenirken aklundan bir biri ardına geçen düşüncelerin hırsıyla gözündrn damlayan yaşı hırsla sildi ve işaret parmağını kaldırarak Soner'in göğsünü sertçe dürterek konuştu.
"Kuzenin olacak o Arşad piçinin yarım bıraktığı işi sen mi tamamlayacaksın!? Yoksa ikinizin yeni planı mı bu!? Onun peşini bırakmam için kendine mi aşık edeceksin!? O istediğini alamadı rezil etmeye çalıştı beni,sıra sende mi!? İtinden esirgediğimi,sahibine mi vereceğimi düşündün!?"
Mahru'nun sözleri ile Soner'in kaşları hızla çatılırken göğsünü dürten eli avcunun arasına hapsetmişti ki kızın son sözleriyle kan beynine sıçrayınca uyarırcasına tısladı.
"Mahruuu! Düzgün konuş! Sana o gözle bakmadığımı biliyorsun! Abuk subuk konuşup benim canımı sıkma! Ne ven onun sahibiyim, ne o benim itim! Senden de düşündüğün şeyi istemiyorum!"
Elini Soner'in tutuşundan kurtararak, ellerini göğsüne koyup sertçe ittirerek çemkirdi.
"İsteme! Benden hiç bir şey isteme! El birliği ile şirketimi, işimi aldınız yetmedi gururumla oynadınız daha da benden hiç bir şey isteme! Çünkü benim size verecek bir şeyim yok! Aksine alacaklıyım! Yardım ayağına beni planlarına alet etmek ve o Arşad şerefsizinden alacağım intikamı engellemek senin niyetin! Bunu şimdi daha iyi anladım! Ama ben bu oyuna gelmeyeceğim!"
Kendisini şaşkınlıkla izleyen adamı tekrar itekledi göğsünden ve yüzünü buruşturarak bağırdı.
"Çekil önümden! İşinde senin olsun, o göstermelik yardımında! Ben kendim o pisliği bulup benden bin bir türlü oyunla aldığı her şeyi geri alacağım! Ama sizin gibi oyunla planla değil hakkımla alacağım! Şimdi işinde senin olsun, göstermelik iyliğinde! Benden uzak dur!"
Kendisini itekleyip yanından geçneye çalışan kızın kolunu kavrayarak,tıpkı o gibi dişlerinin arasından öfkeyle tısladı.
"Cıyaklayıp durma kuyruğuna basılmış gibi! Saçmalaman bittiyse beni dinleyeceksin! Sakın bir daha beni o Arşad itiyle de aynı kefeye koyma fena olur! Ayrıca işi falan da bırakma gibi bir lüksün yok yarın işinin başında olacaksın!"
Bir adımda Mahru'nun önüne geçip,tuttuğu kolundan çekiştirerek sözlerine devam etti.
"Şimdi düş peşime evine bırakacağım seni! Sakinleşince konuşacağız ve sen o diline ayar vereceksin çünkü benim istediğim senin bedenin değil kalbin! Ve ben şirret,dili pabuç kadar bir sevgilim olsun istemiyorum! Edepli ol azıcık be!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR HATA İKİ MUCİZE ( DAVA SERİSİ -5 )
Romance+18 Sahneler içerir Küçük kız televizyonda oynayan filmden bakışlarını çekerek merakla kıstı. Acaba babası ve annesi de böyle mi evlenmişti? Aklına takılan soru ile hızla oynadığı bebeklerini bırakıp koltukta oturan anne ve babasına doğru ilerleye...