Asya yanında oturan Tuğra'ya kaçamak bir bakış atarak yüzünü buruşturdu.
Yorucu ve eğlenceli bir yaz tatilinin ardından üniversitede son yıllarını tamamlamak için tekrar İzmir yoluna düşmüşlerdi.
Son bir kaç aydır Tuğra'daki değişimlerin elbetteki o da farkındaydı. Sevgilisi ile nişan arefesindeyken kimsenin bilmediği bir sebepten ötürü ayrılmıştı Tuğra. O günden sonra da o neşeli,hayat dolu adam gitmiş yerine bu sıkıcı yeni Tuğra gelmişti.
Bakışlarını tekrar Tuğra'ya çevirerek nefesini sıkıntılı bir şekilde bıraktı.
"Offf!"
Asya'nın nefesini sertçe bırakması ile Tuğra kapalı olan gözlerini aralayıp,ona yan bir bakış attıktan sonra aynı umursamaz tavırla tekrar kapattı gözlerini.
Onun bu hareketi ile Asya gözlerini devirerek bezgince konuştu.
"Madem konuşmayacaktın,sohbet etmeyecektin,ne demeye benimle yolculuk yapıyorsun!? Sıkıntıdan ruhumu teslim edeceğim burada!"
Asya'nın sözleri ile Tuğra hiç istifini bozmadan derin bir nefes alıp cevap verdi.
"Uyumayı dene Asya.Zira ben öyle yapıyorum izin verirsen."
Aldığı cevapla yüzünü buruşturan kız Tuğra'nın kolunu dürterek fısıldadı.
"Ya ne uyuması Tuğra. Bak hemen kalk yoksa ben arkadaki boş koltuğa geçeceğim!"
Asya'nın sözleri ile Tuğra kapalı gözlerini aralayarak ona boş bir bakış atıp fısıldadı.
"Yıllardır birlikte gelip gidiyoruz ve hep yan yana yapıyoruz bu yolculukları. Bu gün değişen ne!? Neden bu kadar huysuzlandın?"
Tuğra'nın sorusu ile Asya ona bıkkın bakışlar atarak omuzlarını silkti.
"Yıllardır eğlenceliydin ama Ankara'ya dönüşümüz de ve bu yolculuğumuzda ruhun çekildi sanki! Sıkılıyorum Tuğra!" Yanındaki adamın gözlerini devirmesi ile ona üzgünce bakarak sözlerine devam etti. "Madem bu kadar üzülecektin neden ayrıldın Nilay dan? Bak kız zaten sürekli tekrar barışmak istediğini dile getiriyor. İstersen senin adına konuşa..."
"Sakın!" Asya daha sözlerini tamamlamadan Tuğra'nın parlaması ile şaşkınca ona bakarken o öfkeyle devam etti sözlerine. "Sakın bir daha onun adını ağzına alma! Benim için bitti! Nilay diye birisi hiç olmadı! Arkamdan iş çevirip konuşacağım falan deme kalbini kırarım! Şimdi beni rahat bırak! Uyumak istiyorum!"
Tuğra'nın sert çıkışı ve sözleri ile ona kırgınca baktı. Kötü bir şey söylememişti ki,ne demeye bu kadar sinirlenmişti? Her ilişkide olurdu böyle sorunlar.
Yanındaki adamın tekrar eski pozisyonuna dönüp gözlerini kapatmasıyla oturduğu yerden öfkeyle kalkarak iki koltuk arkalarındaki boş yere oturdu.
Yanındaki hareketlenmeyle burnun dan sert bir nefes alan Tuğra gözlerini tekrar açarak bıkkınca homurdandı.
"Başımın belası! Ne dedim ki ben şimdi!?"
Oturduğu koltuktan kalkarak bakışlarını arka tarafa çevirmişti ki gördüğü manzarayla sinirle Asya'ya baktı.
"İki dakika! Yalnızca iki dakika da elin tanımadığın adamıyla muhabbet kuracak ne yaşamış olabilirsin? Bu huyun yüzünden bir gün başına iş alacaksın be!" Genç adamın Asya'ya gülümseyerek bir şeyler söylemesi ile kaşları çatılırken onlara doğru ilerledi.
"Ben de aynı üniversitedeyim fakat sizi daha önce hiç görmedinim."
Asya'nın sorusu ile adam gülümseyerek cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR HATA İKİ MUCİZE ( DAVA SERİSİ -5 )
Romance+18 Sahneler içerir Küçük kız televizyonda oynayan filmden bakışlarını çekerek merakla kıstı. Acaba babası ve annesi de böyle mi evlenmişti? Aklına takılan soru ile hızla oynadığı bebeklerini bırakıp koltukta oturan anne ve babasına doğru ilerleye...