14"Heaven"

193 26 1
                                    

"Beyonce-Heaven"

Bankta oturup düşüncelerime dalmışken yanımda beliren gölge dikkatimi dağıttı.Hızlıca başımı kaldırıp kim olduğunu çıkarmaya çalıştım.Kapşonunu geriye doğru çekerek yüzünün açığa çıkmasını sağladı.

"Anne..." Hızlıca bankta doğrularak şaşkınlıkla yüzüne baktım.Sakince banka oturdu ve oturmam için eli ile işaret etti.Yavaşça oturup elimdeki havluyu daha sıkı kavradım ve konuşmaya başladım.

"Bana ulaşacağını söyledin ama haber alamadım.İletişim kuramazsak bu durumdan nasıl kurtulacağız Anne ?"

Derin bir iç çekip gülen yüzle bana baktı.

"Biliyorum bu biraz zor oldu ama az kaldı Angel,kullanılmayan eski tren istasyonunu biliyorsun değilmi ?"

Olumlu anlamında başımı salladım.

"Beni orada tutuyorlar,zaman geçtikten sonra bırakacaklarını düşünmüştüm ama öyle olmadı.Onların amacı seni ele geçirmek."

"Bu ne demek oluyor,ne için beni istesinler."

Havlunun arasındaki hançeri ve taşı çıkarıp kucağıma koydu.

"Sende bunlardan fazlası var.Belki şuan belli olmuyor ama olucaktır Angel.Yeteneklerin ortaya çıkacak."

"Ben fazlasını istemiyorum ve olduğunuda düşünmüyorum."

"Başkaları öyle düşünmüyor bebeğim.Bak yarın istasyona gel birşeyleri görmen gerekiyor."

"Sen Anne ? Bu ne zaman bitecek,eve ne zaman geliceksin."

"Daha zamanı değil,ilk seni güvende tutmam lazım."

"Ozaman Babamla konuş-"

"Hayır Babanın yapabileceği hiçbirşey yok."

Kapşonlu hrkasının fermuarını açarak içinden bir telefon çıkardı.

"Sana buradan ulaşacağım.Kesinlikle yanlız gel ve takip edilip edilmediğine dikkatle bak."

Ellerini yüzüme yerleştirerek sıcacık bir gülümseme yolladı.Yavaşça kalkıp kapşonunu taktı ve ellerini cebine yerleştirdi.Seri adımlarla banktan uzaklaşarak karanlığın içinde kayboldu.Bir an için olan bitenleri babama anlatmayı ve annemi kurtarmayı düşündüm.Annem hayır dediğine göre gerçek bir sorun vardı.Kendimi bunların hepsi için çelimsiz hissediyorum.Onca sorunum varken bana hiçkimse yardımcı olmuyordu.Sert kızı oynayıp kahramanlık yapacağıma saçma hayaller ile uğraşıyordum.Yavaşça banktan kalkarak eve doğru yürümeye başladım.Elimdeki telefonu diğer cebime sıkıştırıp taşı havluya sardım.Birkaç sokağı yavaş adımlarla geçtikten sonra ıslak olan eşyalarım rahatsız etmeye başladı.Yürümeye devam ederken kullağıma boğuşma sesleri geldi.Hızlı adımlarla sokağın sonuna gelerek iki apartman arasına girdim.Kendimi duvarın arkasına saklayarak neler olduğunu görmeye çalıştım.Bir beden diğer bedeni kavramaya çalışıyordu.Kavranan beden büyük bir çaba ile kurtulmayı umuyordu.Muhtemelen yakalamaya çalışan erkekti.Yapılı omuzlarından ve sert adımlarından belli oluyordu.Beden adamın ellerinden kurtulduğunda adam tek bir hamleyle belinden kavradı ve omzuna attı.Hareket sonucunda bedenin kapşonu açıldı ve yüzünü görme fırsatım oldu.Elimi ağzıma götürerek bir ses çıkarmadığımı umdum.Annem adamın sırtına vurarak sesli bir şekilde bağırıyordu.Adam arabanın arka kapısını açıp Annemi içeriye attı ve peşinden oda arabaya bindi.Araba hareket ettiğinde birde şöför olduğunu anladım.Duvarın arkasından çıkıp ana caddeye çıktım.Hızlı bir şekilde ne yapabileceğimi düşünüp duruken aklıma tren istasyonu geldi.Seri adımlarla caddeden aşağıya koşmaya başladım.Koşarken açılan havluyu tekrar sıkıca sardım ve kolumun altına yerleştirdim.Boş inşaat alanına gelince etrafa baktım.Yıkılmış istasyonu loş bir ışık aydınlatıyordu.Dikkatli adımlarla eski binaya yaklaştım.Bir yere çarpmamak için özenle hareket ederken kolumun altındaki havlunun arasından taş yere düştü.İşittiğim ayak sesleri ile Hızlıca taşı kavrayıp yıkık dökük duvarın arkasına geçtim.Ayak sesleri yaklaştığında kafamı uzatarak birşeyler görmeyi umdum.

True BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin