17"FireMeetGasoline"

302 25 8
                                    

"Sia-Fire Meet Gasoline"

Kullağıma işkence gibi gelen ses ile gözlerimi araladım.Acıyla sızlayan boynuma elimi götürdüm ve sırtımı yasladığım yatak başlığından ayırdım.Eve geldikten sonra film izlerken pineklemiştim.Kendime gelmem zaman alırken hala kullağıma ilişen ses sinirimi bozuyordu.Hırkamın titreştiğini farkettiğimde elimi hırkaya uzatım ve telefonu kavradım.Aramayı cevaplayarak kendimi tekrar başlığa yasladım.

"Efendim ?"

"Günaydın Angel ben Matthew,muhtemelen seni uyandırdığım için kızacak veya numaranı nereden bulduğumu soracaksın ama buna zaman yok.Hemen kalkıp hazırlanıyor ve kapıya çıkıyorsun yolumuz uzun."

"Çok konuşkansın bunu sevmedim." karşıdan gelen kıkırdamalar kullağımı doldurdu.

"Bunu sonra gözden geçirebiliriz.Seni bekliyorum." telefonun kapandığına dair sesler geldiğinde telefonu elimden bıraktım.Yarın işlerimizin olduğunu söyleyip veda etmişti sonrada ne yaptığım belli.Saçlarımı karıştırıp dolaptan siyah kot pantolonu ve spor tişörtü üstüme geçirdim.Telefonumu arka cebime sıkıştırdım ve yatağın yanındaki komidine uzandım.

Çekmeceyi açıp Amethyst'i kavradım ve az uğraşlar sonucunda boynuma taktım.Çekmeceyi kapattıp sandalyenin üstündeki çantamı kavradım.Ayaklanırken çekmecenin arasına sıkışmış olan kağıt dikkatimi çekti.Kağıdı kurtarıp parmaklarımın arasına aldım ve katlanmış kısmını açtım.Araştırma yaparken çizdiğim taş şekli vardı.Kağıdı tekrar katlayıp diğer cebime sıkıştırdım.Odamdan aşağıya adımladım.

Annem ve Babamla konuşma yaptıktan sonra birkaç şey yiyip ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.Evden çıkıp bahçeye adımladığımda Matthew sevinmişcesine nefes aldı.Bahçeyide atlattıktan sonra arabanın yanında durdum.

"Bir an gelmeyeceksin sandım."

"Düşünmedim değil." lafıma karşılık güldü ve arabayı gösterdi.

"Artık yola çıksak iyi olur." Sürücü koltuğuna geçti ve kapıyı kapattı.

"Bu adam nerde? Yani bana yardım edecek kişi." arabaya binerken konuştum.

"Bize yardım edecek kişiyimi soruyorsun ? " ona üzgün bakışlar yollayarak kapıyı kapattım.

"Bu kısma daha alışamadım sanırım."

"Önemli değil ve o konuya gelirsek bulunduğu yer şehir dışında olduğu için yolumuz uzun."

"Anladım."

Gözlerimi Matthewden ayırmayarak ona odaklandım.Renkli gözleri ve kıvırcık saçları her erkeği kıskandıracak türdendi.Onunla birlikte olmaktan ziyade arkadaş olmayı yeğlerdim.Bunu kendiside dün gece açık açık söylemişti.Onun yaptığı duygu değişiminin ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum ama ona güveniyordum....

*

Bedenim sarsıldığında yavaşça gözlerimi açtım.Araba eski bir dar sokakta durdu.

"Üzgünüm,yollar bozukmuş." Kafamı ona çevirerek konuştum.

"Hayır önemli değil,burasımı ? " diyerek karşımdaki uzun eski apartmanı gösterdim.

"Evet,hadi gel."

Matthew hareketlendiğinde bende arabadan inip etrafa göz gezdirdim.Unutulmuş bir sokaktı.Etrafı saran rutubet ve çöp kokusu insanın iliklerine kadar işliyordu.Matthew apartmanın kapısına yaklaştıp elini paslı demir kapıya koydu.

True BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin