5 "HalfAHeart"

466 68 9
                                    

"One Direction-Half A Heart"

"Akademiye tekrar bakacağız Angel.Haber alır almaz seni tekrar arıyacağım."

"Tamam ama sadece... kimseye zarar vermediğine emin olun.Lütfen Chlöe."

Telefonu kapatıp cebime soktum ve bakışlarımı korkudan duvarın dibine sinmiş Lucy'e çevirdim.

"Onları takip etmeliydin Lucy." 5 dakika öncesine kadar sakince söylediğim kelimeler karşısında şaşırmış olucakki bakışlarını yumuşattı.Zaynı hiçbiryerde bulamayınca sinirimi ondan çıkartmıştım.Doğru değildi biliyorum ama şu durumda suçlayabileceğim tek kişi oydu.Kimbilir Zayn Matthew'la ne konuşmuştu veya ne kadar eziyet etti.Sinirlenince kendinden geçiyor.Böyle zamanlarda yanında olur ve ona sıkıca sarılırdım.Onu sakinleştirdiğim için bana kızar ve içini çekerdi.Buda beni güldürürdü.Matthew'ın Bana düşkünlüğü yüzünden yüzlerce kez kavga etmiştik.Matthew'da bunu bilerek Zayn'ın damarına basıyordu.Şimdide bu kaset işini çıkardı.Sadece Zayn'ı kudurtmak için yaptığını biliyordum.Zayn beni umursamadığını söylüyor ama etrafı yıkıp döküp Matthew ile ortadan kayboluyor.Belkide başka bir sebebi var dır demekten kendimi alıkoyamadım.

"Özür dilerim Angel ama eğer gitseydim sağ çıkamayacağım kesindi.Onu durdurmaya çalıştım ama ağaca yapışmaktan zor kurtuldum."

Derin bir nefes aldım ne yaslandığım duvardan sırtımı ayırarak bahçeye çıktım.Zayn'ı aramamın tek sebebi bir umut bulmaktı.Beni önemsediğine,sevdiğine dair.

Çalan kapı zili ile düşüncelerimden ayrıldım.Birtakım sesler duyduğumda Lucy'nin kapıya gittiğini anlamam uzun sürmedi.

"Malesef hiçbirşey yok Angel gerçekten üzgünüm" Chlöe yorgun bir sesle konuştuğunda arkamı döndüm.Chlöe koşuşturmaktan ölü hale gelmesine rağmen Liam'da hiçbir belirti yoktu.

"Tahmin etmiştim." Sözümü bitirdikten sonra tekrar bedenimi ormana doğru çevirdim ve karanlık içinde kaybolmuş ağaçlara bakmaya başladım.

"Bunu duyuyormusunuz ? " Liam'ın sesi ile tüm kafalar ona çevrildi.

"Ne Liam ? Ne duyuyorsun ?" Lucy söze atıldığında Liam'ın baktığı yöne,ormana doğru baktım.Sanki duymamı kolaylaştıracakmış gibi.Sesizlik sayesinde odaklanarak birşeyler duymaya çalıştım.İşittiğim boğuk inlemeler ile birlikte hızlı adımlarla ormana doğru yürümeye başladım.Yanımdan esip geçen rüzgar ile Liam'ın gittiğini anladım.Yaklaşık 40 saniyelik koşu morotonumdan sonra soluklanarak adımlarımı yavaşlattım ve karşımdaki manzaraya baktım.Liam yerde duran bir bedenin başında dikilmiş nabzını ölcüyordu.Aklıma gelen düşünce ile hızla bedenin yanına koştum ve yüzüne baktım.Yerde yatan kişinin Zayn olmadığını görünce derin bir nefes aldım.Aksine yerde yatan kişi Matthew'dı.Biraz daha yaklaştığımda patlamış kaşı ve dudağını daha iyi ayırt edebilmiştim.Lucy ve Chlöe anca gelebilmiş olucaklarki hızlı hızlı soluklanarak ağaca yaslandılar.Liam ayılmasını umarak Matthew'ın kafasını sağa doğru oynattı.Matthew inlediğinde Liam tekrar kafasını oynattı.Matthew gözlerini kırpıştırdığında elini karnının üstüne götürdü ve dişlerinin arasından birkaç küfür savurdu.Yavaşça doğrularak sırtını ağaca yasladı ve gözlerini araladı.Liam eğilerek konuşmaya başladı.

"Ya ayılıp konuşmaya başlarsın yada seni bende döverim."

Matthew gözlerini tamamen aralayarak yüzünü buruşturdu.

"Hadi ama bu adil değil.İlk en yakın dostun şimdide senmi.Teke tek gelin dostum.." alay ederek konuştuğunda Liam derin bir nefes aldı.

"Bence konuş, iki türlüde dayak yiyiceksin."

True BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin