"Beyoncé-Super Power"
Vampirler nankördür.Dış görünüşleri kadar içleride karanlıktır.Kalpleri yoktur ve duygusuzlardır.Kan dökmek onların var olduklarından beri yaptıkları birşey.Güç onlar için herşey demektir.
Yaslandığım bar sandalyesine dönerek tezgaha yaslandım ve sandalyeye oturdum.Barmen gözlerini dikerek bana yaklaştı ve kırmızı sıvı dolu bardağı yanımda oturan gence verdi.Gözlerim bardak ve çocuk arasında gidip geliyordu.Barmen Bu tepkiyi beklermişcesine buruk bir şekilde güldü ve geri gitti.Yanımaki gence çaktırmayarak önündeki bardağa tekrar baktım.
"Aslında buna ihtiyacım olmayacak,daha erken veremezlermiydi."
Birdensöze giriştiğinde afalladım.Benden cevap beklermişcesine mavi gözlerini bana dikti.
"Neden yoksa barın arka tarafında bir insanı öldürüp kanını emdikten sonra çöp tenekesinemi attın?"
Ciddi görünmeye çalışarak gözlerimi bardağa diktim.Yavaşca sandalyeden kayarak belini sandalyemin yanına temas ettirerek konuşmaya başladı.
"Taşcılar ha ! Buraya geldiklerini bilmiyordum.Çok cesursunuz bayan.Her Vampir 30 metre öteden kokunuzu alabilir.Emin olun bana daha cazip geliyorsunuz ama daha önemli işlerim var.Mesela soyunmak gibi,eşyalarımın kan olmasını istemem."
Hırkasını çıkarıp bar tezgahının arkasına attı ve soyunmaya devam etti.
"Neden soyunuyorsun,yoksa Gay vampirlerin gelip seni dişlemesinimi istiyorsun?"
Bunu sorduğumda yüzümde alaycı bir gülüş vardı.Kahkaha atarak konuşmaya başladı.
"Hayır bayan.Eşcinsel değilim."
Bir Vampir ile bu kadar çok muhabbet kuracağımı daha önce söyleseler inanmazdım.Tabi Zayn hariç.
"Peki soyunman ne için ?"
Soruyu sorduğumda başımı ürkekçe diktim ve sandalyeden zıplayarak indim.Kafasını kaldırıp tavana baktı ve yarı çıplak bedeniyle bana doğru yaklaştı.Aramızda 30 santim kadar mesafe kaldığında durdu ve kumral uzun saçlarının arasından elini geçirdi.
"Kan"
Dudağımın üstünde bir sıvı hissetim.Benden hızlı davranarak baş parmağı ile dudağımın üstünü sildi ve parmağını yaladı.Kanların tavandaki fıskiyelerden geldiğini anlamam üzün sürmemişti.Bardaki herkes arkadaşlarını tutup ortaya doğru hareket ederken bir ses yerimde zıplamama neden oldu.
"Hey öyle bakma ama.Çok şaşırmışa benziyorsun.Bu normal birşey.... uhh ben James.Artık gitme vakti."
Kafasını ikidebir sağına soluna çevirerek piste çıkan vampirlere bakıyordu.
"Ben... Angel"
"Angel ha ... bence arkadaşlarını bulsan iyi edersin."
Son kelimelerinden sonra ortadan kayboldu.Sahnenin ortası dolup taşarken üstüme bir göz attım.Kalçamın tam aşağısında biten Skinny Siyah elbise patlamamak için adeta direniyordu.Bacaklarıma baktığımda kan damlaları yüzünden benek benek olmuştu ve aynı şekilde kollarım.
Taneler artıkça geriliyordum ve bu merakımı dörde katlıyordu.Yerler kan gölü olduğunda kafamı kaldırıp eğlenen vampirlere baktım.Düşen kan taneleri arasında bembeyaz dişleri ayırt edememek aptallık olurdu.Acaba Zayn nerelerdeydi.
Kafamdaki sorulardan kurtulup çıkış kapısına doğru ilerledim.Çok mücadele vermiş olucamki elbise çekilmiyecek hale gelmişti.Üstümdeki kanı aldırmayarak arabaya doğru ilerledim.Arabanın yanında dikilen Liam beni gördüğünde hızla bana doğru yaklaştı ve bağırmaya başladı.
"Buraya gelmen en başından beri büyük bir hataydı.Angel hemen gidiyoruz."
Dediklerini yeni idrak etmiş olucaktımki Liamın kükremesiyle kendimi arabaya attım.Tenim yanmaya başladığında kafamı kaldırıp Liama baktım.Geçmesi çok sürmeyecekti ama canım yanıyordu.
"Lanet olsun,Umarım Aiden'ın bununla ilgisi yoktur.Diğerleri nerede kimbilir.Kan onlarıda etkilemiş olmalı."
Liam kaşlarını çatarak bana baktı ve gaza yüklendi.Yaklaşık beş dakika sonra durduğunda kendimi arabadan dışarı attım ve göle baktım.Ayakkabılarımı elimle çıkararak yavaş adımlarla suya yaklaştım ve suya daldım.Benden yaklaşık 5 saniye sonra 3 beden daha suyla buluştu.Yanmaya devam eden bedenimi sudan çıkarttım ve kendimi gölün kıyısına attım.Son hatırladığım şey yana bedenimin verdiği uyuşukluk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True Blood
FanfictionSonsuza kadar yaşayabildiğinde ne için yaşarsın? Birinin Ölümünün senin elinden olması nasıl olurdu,Kanlı ve acı dolu bir ölüm ? Baska bir son daha. Günün ne kadar mükemmel oldugunun önemi yok her zaman sona ermek zorunda.