"Exo-Overdose"
Ellerim ile ayak parmaklarımdaki karartıları silmeye çalıştım ama bir işe yaramadı.Ellerimi başıma koyup derin bir nefes aldım.
"Angel..." Uzaktan biri adımı haykırdığında hışımla ayağa kalktım ve tepeye doğru koşmaya başladım.Ayaklarım çıplak olduğu için her adımımda kuma batıyordum.Ellerimin yardımı ile ayağıma batan dikenleri umursamadan tepeyi geçtim ve bozuk yolda koşmaya başladım.Sesler uzaklaştıkça daha hızlı koştum.Ana yola çıktığımda evin yoluna koyuldum.
Neyden ve neden kaçtığımı bilmiyorum ama yaptığım en mantıklı şeydi.Kimseye açıklama yapamazdım.Özellikle Zayn'e.İçimdeki bir bulut tüm heveslerimi köreltiyordu.Evin sokağına girdiğimde hızımı yavaşlattım ve soluklandım.Evin önüne geldiğimde yavaş adımlarla kapıya ulaştım.Kapı açıldığında başımı kaldırmadan hızlıca merdivenlere yöneldim.
"Angel." Annemin sesini duyduğumda hızımı kaybetmeden odama girdim ve kapıyı kitledim.
"Sen iyimisin ?" Başımı ellerimin arasına aldım ve sırtımı kapıya yasladım.Ayaklarımdaki baskı arttıkça konuşmakta güçlük çekiyordum.
"Angel lütfen cevap ver-"
"Beni yanlız bırakın!" Zorla konuştuğum için sesim garip çıkmıştı.Kapının arkasından gelen konuşma sesleri kulağıma uğultu gibi geliyordu.Odanın içindeki kapıyı açtım ve banyoya yöneldim.Peşimden kapıyı kitleyip suyu açtım.Suyun altına yerleşerek başımı dizlerime koydum.Soğuk su vücuduma çarptıkça rahatlıyordum.Yavaş yavaş suyun sesi kullağıma iliştiğinde başımı kaldırıp saçlarımı yüzümden çektim.Islanan kazağımı çıkartıp kenara koydum.Çalılıklardan dolayı zedelendiği için ayaklarım kanamıştı.Kuruyan kanlar suya karıştığında kazağa uzandım.İki parmağımın arasına yerleştirip ayaklarımdaki parmakların üstünü sildim.Kanlar gittikçe siyah izler ortaya çıkıyordu.Ayaklarımdaki kandan arındıktan sonra suyu kapattım ve ayağa kalktım.
"Angel lütfen ses ver..."
"Suyu kapattı muhtemelen sadece yıkanıyordu,onu yanlız bırakalım."
"Onun iyi olduğunu görmeden gidemem."
Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup havluyu bedenime sardım.Etrafıma bakarak duvarın dibindeki terlikleri gözüme kestirdim.Terlikleri ayağıma geçirerek kapıyı açtım.Annem gözlerini tüm vücudumda gezdirdikten sonra rahatlamış bir ifade ile kollarını bana doladı.
"Beni korkuttun." derin nefesler alıp başımı okşadı.Elim Annemin gövdesi arasında sıkıştığında hareket ettirmek istedim ama hissetiğim sertlik donmama neden oldu.Kardeşim.Metroda ve bu gece yaşadıklarım gözümün önünden şerit gibi geçerken Annemden ayrıldım ve zorlukla konuştum.
"Benim yanlız kalmaya ihtiyacım var yani bir süre kendimi toparlamam için." Annem şaşkınlıkla yüzüme baktığında ne zamandır arkasında dikildiğini bilmediğim Babam onun kolunu kavradı.
"Angel haklı Bey,onu biraz yanlız bırakalım." Annem dolan gözlerini birkaç kez kırpıştırıp etrafa baktı.
"Biz...Seni seviyoruz Angel." hafifçe güldü ve babamın kolunu okşayarak odadan çıktı.Babamda peşinden çıkarken kapıyı çekmeyi unutmadı.Üstüme birkaç şey geçirip kendimi yatağın dibine attım.Çantaya uzanarak Opal'i kavradım ve yüzümün hizasına getirdim.Opali kavradığımda bedenimdeki acılar dindi ancak ayağımdaki izler gitmedi.Ruhsal olarak beni etkilediğini düşünmeden edemedim.Anneme çok sert çıkmıştım.Bunu o an düşünemedim.Opali tekrar yerine koyduktan sonra yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım.Zihnimi boşaltarak bulutları düşündüm.Siyah ve kırmızı olanları......
"Buna inandığına inanamıyorum."
"Sen..."
"Şaşırma küçük Angel,sen masum değilsin."
"Neden burdasın."
"Bunu ikimizde biliyoruz.Bu bulutları sen kurdun ve ancak sen yıkabilirsin.Yıkmadığın süre ben burada olacağım.Siyah ve Kırmızı bulutların arasında."
Karşımda duruyordu.O kitap dolu büyü kokan yerde değil , bu sefer Siyah bulutların arasında süzülüyordu.Siyah uzun saçları siyah teninde kayboluyordu.Yere kadar uzanan siyah kadife elbisesi bulutların arasında uçuşuyordu.
"Bu ne demek ?"
"İlk tanışmamız iyi olmadı.Biryerden başlamak gerekti Angel.Kötülüğünüm ben.Sana ulaşmak için gerçek hayata indim ve gitmeye niyetim yok Angel."
"Buna inanmamı bekleme."
"Yanındaki arkadaşın buna çok inanmıştı Angel.Bunu saklayamazsın.Peki Halüsinasyonların ? Onları nasıl saklayacaksın ? Kan döktüğünde bulduğun Hançer ? Benimle karşılaştıktan sonra bulduğun Opal ? Masum değilsin Angel,birşeyleri feda etmen gerekecek ve kendi başına olacaksın.Sen ölüm meleği değilsin .... Sen herşeyin anahtarısın."
"Neyin anahtarı ? "
"Taşın Angel... Opal'in.Seni durdurmaya çalışacaklar aramaya en yakınından başlamalısın..."
Gözlerimi hızla açtım ve yatakta doğruldum.Sırtımı başlığa dayayarak derin nefesler aldım.Aklımdaki bir sürü soru işareti yok olurken içim merak doldu.Anahtar.Neyin anahtarıydım? Gördüklerimin doğru olup olduğunu bilmiyordum ama hisslerim beni yanıltmıyordu.Kötülüğüme güveniyordum.
*Chlöe'nin ağzından.
"Ona yanımda ihtiyacım var.Ama bu zor olabilir Zayn onu kolluyor.Bir atağımda karşısına beni bile alabilir.Konu o kıza gelince gözü dönüyor.Onu gerçekten seviyor olmalı..." Lee konuşmasını bitirdiğinde oturduğum sandalyede hareket ettim.Odanın içinde bir ile bir geri yürürken gözlerim onu takip ediyordu.
"Bana yardım etmelisin."
"Bunu en başından beri yapıyorum zaten." diye cevap verdim.
"Bu çok tuhaf içinde daha neler olduğunu bile bilmiyor."
"Tuhaf konuşmaya başlama Lee,anlaşmada hiçbirşey gizli kalmayacak dedik hepsini açıklamalısın."
"O kız bir Ölüm Meleği değil.O bir Anahtar.Saf Zayn'e bunu anlatmaya çalıştım ama gözü dönmüştü aklı buna takılmadı.Eğer kafasını yorsaydı herşeyi çözebilirdi."
"Ne anahtarından bahsediyorsun Lee."
"Onun o şehvetli kokusu ve damarlarında dolaşan kan seni uyuşturmuyormu Chlöe ? Hayatında bir kere dürüst ol ve düşün ..." Aklıma ormandaki gece geldi.Donup kaldığım gece.Ağaca ve yere bulaşmış domuz kanından dolayı değil,Angel'ın damarlarından akan kanı hissettiğim için donmuştum.O gece Lee'nin onu yakalamasını ve kanını tatmayı çok isterdim ama avlananlar diğer Vampirler bunu farketmişti.
"Angel'ın farklı hareket ettiğini göremiyormusun ? Matthew ile arkadaşlık kurması,Zayn ile barışması...Çok yakında oda bunu farkedecek..."
#Kötülüğümün söylediği son sözler...#
"Opal...sonsuz güç taşı,Vampir evrenini dizinin önünce çöktürecek güç o Taşta.Asırlardır aranıyor ama bulunamadı.Sayısız Vampir öldü bir taş uğruna.Hiçbirşey tesadüf değil.Taşa ancak Angel hükmedebilir.Onun bedenindeki güç...Taşın ona ihtiyacı var.Onu ele geçirecek adım adım.Emecek yaşam sevincini.Ruhunu kaybedecek,yaşam bitecek Angel kan dökecek ..."
Hain Chlöe...
Kötü Vampir Lee...
Aşık Zayn....
Angel'in Kötülüğü...Umuyorum aklınızdaki soru işaretleri yavaş yavaş yok oldu Angelinki gibi...Heyecan dolu bir bölüm ve gerçekler karşınızda yorumlarınızı bekliyorum...
Sizce Chlöe nin sonu ne olacak???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True Blood
FanfictionSonsuza kadar yaşayabildiğinde ne için yaşarsın? Birinin Ölümünün senin elinden olması nasıl olurdu,Kanlı ve acı dolu bir ölüm ? Baska bir son daha. Günün ne kadar mükemmel oldugunun önemi yok her zaman sona ermek zorunda.