15"WaitingGame"

208 25 3
                                    

"Neon Jungle-Waiting Game"

Kollarım gevşedi,dizlerim yer ile buluştu ve gözümden yaşlar akmaya başladı.Kafamı kaldırıp Vampirlere baktığımda etraflarını kaplamış siyah toz bulutlarını gördüm.Baştan aşağıya bedenlerini sarıyordu.Aura olmadığını anlamam saniyeler sürdü.Odaklanarak Auralarını görmeye çalıştım.Bordo ve kırmızı arasındaki Auraları Siyah toz bulutları arasında çok cansız görünüyordu.Gözlerimi bedenlerinden çekerek ellerime baktım.Ellerimi zeminden kaldırınca toz bulutları çoğalmayı bıraktı.İlk kez toz bulutu ile karşılaştığımda verdiği zarardan dolayı bayılmıştım.Şimdi ise etrafımdakilere zarar veriyordu.Kafamı kaldırdığımda burnundan ve ağzından kan gelen Vampirler yere yığıldı.Lee ayakta kaldığında bana karşı direndiğini biliyordum.Sıkı sıkı kapattığı ağzından kanlar fışkırınca dizlerinin üstüne çöktü ve yüz üstü yere yığıldı.Yerde sürünerek zeminde yatan Annemin yanına gittim ve başını kavradım.

"Anne ... Anne !!" Başını dizlerime yasladım. Taşı havludan çıkararak havluyu kanayan bölgeye koydum.Zar zor açık tuttuğu gözleri kapandı ve kafası yanına düştü.Annemi daha çok kavrayıp hareketsiz bedenine sarıldım.Bağırıyor ve ağlıyordum.Bedenimin etrafını saran dumanlar ve akan göz yaşlarım görüş alanımı kapatıyordu.Gözlerimi sıkıca kapayarak Cansız bedene daha çok sarıldım.Uyuşan ellerim ve başıma saplanan ağrı ile acı bir çığlık attım.Dakikalar sonra başımdaki ağrı hafifleyince gözlerimi açtım.Siyah Toz bulutları renk değiştirmiş Kan ve ölüm kokan oda Beyaza bürünmüştü.Başımı Annemin göğsüne koyup gözyaşlarımın akmasına izin verdim.Elimin altında birşey kıpraştığında başımı hızla kaldırdım.Bir zamanlar beyaz olan havlu kan nedeniyle kırmızıya dönmüştü.Havluyu yavaşça kaldırarak annemin hırkasını sıyırdım.Sona kalan kazağı açacağım sırada sertçe yutkundum ve elimin tersiyle akan göz yaşımı sildim.

"Ama..." omzumda hissetiğim el ile sözlerim yarım kaldı.Sağ tarafa kafamı çevirerek omzumu tutan Anneme baktım.Şaşkın bir şekilde kapanmış kurşun yarasına ve Annem arasında gözlerim gidip geliyordu.Kollarımdan doğrularak göz yaşlarımı sildi ve beni kendine çekti.

"Bebeğim..." derin bir nefes alıp hıçkırıklarım arasında konuşmaya çalıştım.

"Ama gördüm,kurşun saplandı ve her yerde ka-" sözümü keserek konuşmaya başladı.

"Sakin ol hepsi geçti.Biliyorum bebeğim biliyorum." kollarından sıyrılarak yüzüne baktım.Yüzündeki gülümseme bir an bile gitmeden konuştu.

"Senin sayende bebeğim.Sende fazlası olduğunu söylemiştim.Ama beni geri getirecek kadar olduğunu bende düşünemedim.Bu daha önce kimsenin aklına gelmedi.Ve bu yaptıkların" diyerek Baygın Vampirleri ve Can çekişen Lee'yi gösterdi.

"İnanılmaz." Elleri ile yüzümü kavradı ve alnımı öptü.

"Artık eve gidelim." yüzüne daha büyük bir gülümseme yerleştirdi ve sendeleyerek ayağa kalktı.Yıkık dökük binadan çıktıktan sonra derin bir nefes aldım.

***

Evin olduğu sokağa girince ister istemez gülümsedim.Annemde aynı şeyi düşünmüş olacaki daha hızlı yürümeye başladık.Evin bahçesine gelince güvenlikler şaşkın ve korku dolu bakışlar ile yanımıza geldiler.

"Bayan Carter inanamıyorum siz ..." Güvenlikçilerin şaşkın bakışlarına ve sözlerine karşı ikimizde gülümsedik.Çok geçmeden evin kapısı açıldı.Mühtemelen diğer güvenlikler Babama haber vermiş olmalılar.Babam ilk Annem ile göz göze gelince gözlerindeki mutluluğu yaşamış olmayı dilerdim.Kısa bir süreliğine benimlede göz göze gelerek koşar adımlarla Yanımıza gelip Annemi sıkıcca kavradı.Annemde ellerini Babama doladı.Dışarıdan gören biri olsaydım oturup saatlerce aşıkların buluşmasını izleyebilirdim.Ama benim olduğum durum biraz farklıydı.

True BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin