Ceyda ev
Karanlık odada tekbaşıma oturmuş, gözlerimi yağan yağmura dikmiştim. Yapacaklarımı düşünüyordum. Zaten geçen hafta çalıştığım ajanstan ayrılmıştım. Ego'nun sahibi Serkan Tahtacı yakın arkadaşımdı. Ondan iş istesem geri çevirmezdi. Sabaha kadar pencereden dışarıyı izledim ve kalbime oturmuş bu ağır yükle başetmeye çalıştım.
Sabah/Ego
Ofisimde oturuyordum. Az önce menajer bir arkadaşımla konuşurken yakın arkadaşım olan Ceyda'nın çalıştığı ajanstan ayrıldığını duydum. Telefonu kapatır-kapatmaz ona mesaj attım
S: günaydın
Onlayndı ve hemen okudu.
Yazıyor...
C : Günaydın. Nasılsın?
S: iyiyim. Sen nasılsın?
C: iyi gibiyim.
S: Ceyda,ben bir şey duydum. Çalıştığın ajanstan ayrılmışsın. Doğru mu?
C: Evet,maalesef.
S: E niye bana söylemedin?
C: Bilmem. Fırsat olmadı.
S: Bugün buluşalım mı seninle?
C: Olur
S: Ofisime gel bir kahve içelim.
C: Tamam. Ne zaman?
S: Öğleden sonra müsaitim.
C: Peki,görüşürüz.
S: Görüşürüz
Telefonu kenara bıraktım ve kendi işlerime döndüm. Az sonra toplantı olacaktı ve toplantıda Ceyda'dan bahsedecektim. Asla onlardan izinsiz bir şey yapmazdım.
Akşam/Barış ev
Gelip Barış'ın yanına oturdum.
A: Bro ne yapıyorsun?
B: Hiç
Dedi elindeki telefondan gözünü çekmeyerek. Telefonuna baktığımda Dicle'nin instagramında geziyordu.
A: Sen niye Dicle'yi stalklıyorsun lan?
Hemen telefonu kenara bıraktı. Göz temasından kaçınarak
B: Yok ya öylesine bir baktım.
imalı bir şekil göz kırpıp
A: Bro hayırdır?
B: Ne hayırdır?
A: Yani sence de Dicle'yle aranda başka bir ilişki yok mu?
B: Ne gibi?
A: Aşk gibi
Dediğimde yutkundu. Yine kaçmak istedi
B: ya ne alakası var?
A: Sırf Dicle'yi görmek için Ego'ya gidiyorsun, Dicle yanına gelsin diye sette olay çıkarıyorsun, Dicle mutlu olsun diye ona çiçek yolluyorsun daha sayayım mı?
Dediğimde sorgular gibi baktı bana. Kendini sorguladı. Kalbini sorguladı.
A: Seviyorsun dimi?
Gülümsedi
B: Seviyorum galiba
Dedi mırıldanarak. Güldüm ve sırtına acıtmayacak bir şekilde vurdum.
Dicle ev
Oturup TV izlerken Meral mutfakta bir şeyler yapıyordu. Sonra o da yanıma geldi. Yüzünü her zamanki tuhaf maskelerinden yapmıştı.
M: Nasıldı günün?
D: Iyi
M: Barışla nasıl gidiyor? Görüştünüz mü bugün?
D: Bugün görüşmedik. Ayrıca nasıl gidiyor ne ya? Sanki ilişkimiz var gibi.
M: Kızım ben sizi shipliyorum. Siz aşıksınız.
D: Başladı yine
Dedim bıkkın tonda.
M: Yalan mı? Sen onu seviyorsun o da seni seviyor. Love yani
Dedi ve kıkırdadı.
D: Ya sen nereden biliyorsun ki?
M: Senin yanından ne zaman "Barış" desem sırıtıyorsun. Barış kendini kötü hissettiğinde yanına koşuyorsun. E o da sen mutlu ol diye jestler falan yapıyor. Bir sor bakalım kalbine ne diyor
Kalbime sordum. Kalbim gülümsedi. Kalbim gülümseyince ben de gülümsedim.
M: Bak bak şu sırıtışa bak!
Dedi çıldırmış bir biçimde.
M: Sonuna kadar DicBar be!
D: DicBar?
M: Dicle + Barış işte
D: Off Meral.
M: Bırak şimdi bunları. Söyle bakalım seviyor musun?
Dudaklarımı bir birine bastırıp gülümsedim. Meral heyecanla benden cevap beklerken
D: Seviyorum galiba
Dedim. Meral sevinçle çığlık attı. Tuhaf haraketler yapmaya başladığında bu haline güldüm.
Sabah/Ego
Serkan odaya girdi.
S: Arkadaşlar size dün söylediğim arkadaşım bu gün işe başlayacak.
P: Bu kadar çabuk mu?
S: Dün geldi konuştuk,anlaştık. Zaten tanıdığım,güvendiğim biri. Kendisiyle oyuncularını da getirecek. Sözleşmesini hazırlatıyorum.
