Öğleden sonra/Ego ajans
Dün gece Kıraç'a bir şey belli etmemiştim. Ancak Cenk telefonu kapattıktan sonra içim içimi yiyordu. Cenk'ten her şey beklenirdi. Ego'daydım ve bu gün acil toplantı yapmaya karar vermiştik. Toplantıda konuşulanları dinlemiyordum,bunun yerine kendi düşüncelerimde kaybolmayı seçmiştim. O an toplantı odasının dışından gelen bağırma sesi kulaklarımı doldurdu
C: Kıraç!!
Diye bağırdı abim. Işte şimdi... Şimdi her şeyin mahvolacağı yerdeydim. Kıraç'ın tek kaşı havaya kalktı.
K: Kim bu ya?
Diye söylenerek ayağa kalktı. O an ani bir kararla
C: Kıraç,gitme!
Dedim. Ben sesimin duyulmayacağını sansam bile sesim gayet yüksek çıkmıştı. Kıraç'ın yüzündeki şaşkınlık artarken
K: Hayatım beni çağırıyorlar...
Dedi sakin tonuyla. Ama bu sefer bu ses tonu beni sakinleştirmedi. Ellerim ve dizlerim yavaş yavaş titremeye başladı. Kıraç odadan çıktı ve diğerleri de meraklanıp onun arkasından çıktılar. Orada öylece durmak istesem bile ben de ağır bir şekilde ayağa kalktım. Yavaş ve ürkek adımlarla sanki her an geriye koşabilecekmiş gibi kararsızca gittim onların peşinden. Kıraç,Cenk'in karşısında durmuştu ve ben onlardan biraz uzaktaydım.
K: Cenk...
Dedi gayet belli olan tiksintiyle. Aynı geçen gün partide baktığı gibi bakıyordu ona. Cenk,Kıraç'ı duymuyor gibiydi. Yüzündeki pis gülümsemeyle bana bakıyordu. Ben ona yalvaran bakışlar atarken Kıraç bunu farketmiş olacak ki
K: Bir sorun mu var?
Dedi düz ama bir o kadar da şüpheci tonda.
C: Ya sen bir dursana. Ben kardeşimi görmeye geldim
Dedi Cenk gözünü bile kırpmadan gözlerime bakarak. Gözlerimi kapatıp yutkundum. Kıraç'a bakacak cesaretim olmadığından gözlerimi geri açtığımda yeniden Cenk'e baktım ama o Kıraç'a bakıyordu. Sonra alay eder gibi
C: Aa? Sen bilmiyor muydun? Ceyda,güzel kardeşim,yanıma gelsene
Dedi ve elini bana uzattı. Uzattığı eli havada kalınca geri çekti.
C: Şimdi sen başka şeyleri de bilmiyorsundur...
Dediğinde cesaretimi toplayıp gözlerimi Kıraç'ınkilere çevirdim. Bana bakıyordu. Tir-tir titreyen ellerime ve dizlerime bakıyordu. Sanki yanıma gelip beni sakinleştirmek istiyordu ama içinde olan ve gözlerine de yansıyan o şüphe ona engel oluyordu. Gözlerini benim üzerimden çekmeyerek
K: Ne söyleyeceksen açık-açık söyle
Dedi. Dişlerini sıkıyordu. Anlaşılan sabrının sınırlarındaydı.
C: Ceyda Ego ajansa tesadüfen gelmedi.
S: Evet,ben gelmesini istedim
Dedi Serkan bir adım ileri çıkarak. Kıraç'ın canının yanmasına dayanamamıştı. Cenk küçük bir kahkaha atıp
C: Eğer sen ona teklif etmeseydin de o buraya gelecekti... Senin teklifin oyunumuzun daha inandırıcı olmasını sağladı.
Dediğinde Serkan'ın söyleyecek sözü kalmadığından yeniden geriye adım attı ve olanları izlemeye devam etti.
C: Ceyda'yı buraya ben gönderdim... Hatırlıyor musun,Kıraç? Leyla'yı benden nasıl çalmıştın?
Diye sorduğunda Kıraç'ın gözleri dakikalar sonra ilk kez Cenk'e döndü.
K: Ben senin Leyla'ya aşık olduğunu bilmiyordum. Ayrıca çalmak falan değil bu Leyla da beni seviyordu
Dediğinde Dicle gür bir sesle
D: Babam haklı
Dedi "Babam" kelimesine vurgu yaparak. Cenk onların dediklerini dinlemiyormuş gibi devam etti
C: Seninle Leyla'nın aşkını izlerken canım nasıl yanmıştı tahmin bile edemezsin...
Dedi ve iç geçirdi. Sonra üzgün gözlerine bir ışık kondu
C: Ama bu gün intikamımı aldım... Az sonra söyleyeceklerimden sonra senin de kalbin paramparça olacak,Kıraç
C: Cenk,lütfen
Diyebildim sadece. Dakikalar sonra ilk kez kendimde konuşma cesareti bulmuştum ama bundan daha fazlasını söylememiştim. Cenk acı çekmemden zevk alıyormuş gibi bana baktı.
K: "Ceyda'yı Ego'ya ben gönderdim" ne demek Cenk?
Dedi Kıraç benim dediğimi duymazdan gelerek. Cenk ona döndü
C: Ceyda seninle oynadı. Aslında dün gece sana sadece bir mektup bırakarak gidecekti. Ama o "Kıraç'ın canının yandığını kendi gözlerinle görmek istemez misin?" Dedi bana. Yaaa,Kıraç...
Dediğinde bayılacak gibi oldum. Herkesin gözü Cenk'in üzerindeydi. Ben ona bakıp inkar etmek istermişcesine başımı olumsuz anlamda salladım.
C: Her şey yalandı,Kıraç... Tüm o "seni seviyorum"lar,"Bana güvenebilirsin"ler hepsi yalandı. Ceyda seni kendine bağlayabilmek için elinden geleni yaptı. Çünkü ona ne kadar çok bağlanırsan,onun ihanetini öğrendikten sonra canın bir o kadar yanardı.
F: Bir dakika ya!
Dedi Feris tahammül edemiyormuş gibi.
F: Biz senin doğru söylediğini nereden bileceğiz? Ceyda aylardır bizlerle beraber ve en ufak şüpheli bir durum yaşanmadı onunla.
C: Farkındaysanız Ceyda konuşmuyor. Söylediklerimi inkar etmiyor.
P: E sen üstüne gidiyorsun. Bu suçlamalar karşısında donup kalmış kız
Dedi Peride korumacı tavrıyla. Bana dönüp titreyen bedenimi görünce bakışlarını şüphe ele geçirse bile gözlerinde hâlâ merhamet vardı.
C: Ama-
S: Yeter!
Dedi Serkan onun sözünü sert bir tavırla keserek. Onun üstüne yürüdü. Işaret parmağını ona doğrultup
S: Kimsenin Kıraç'ı üzmeye hakkı yok! Şimdi buradan defolup gidiyorsun! Biz her şeyi Ceyda'dan öğreniriz! Bir daha buraya adımını atmayacaksın, Cenk!
Dediğinde sabrının sınırlarında olduğu her halinden belliydi. Cenk bir kelime daha etse buradan sağ çıkamazdı. Bu yüzden son kez paramparça olmuş kalbimin gözlerimdeki yansımasına baktı ve gitti. O an farkettim. Kıraç hâlâ buradaydı...Hâlâ gitmemişti çünkü ihanetimi benden duymak istiyordu. Tüm gücümü toplayıp gözlerimi onunkilerle buluşturdum. O an gözlerinde gördüğüm şey beni mahvetti. Umut... Gözlerinde hâlâ umut vardı. Ihanet etmediğime dair umut... Gözleri hafif dolmuşken titreyen dudaklarıyla
K: Ceyda, senden duymak istiyorum
Dedi tahmin ettiğim gibi. Fakat benim buna verecek bir cevabım yoktu.
K: Inkar et...
Dedi. Umudunu kaybetmek istemiyordu ama ona yalan söyleyemezdim.
K: "Yapmadım" de ve buraya gömelim bu konuyu. Inkar et,Ceyda... Sen ne söylersen ona inanırım
Dediğinde gözlerimi kapatıp yutkundum. Gözlerimi açmadan
C: Yaptım...
Dedim sesimin en titrek haliyle. Duyup-duymadığından bile emin değildim ama gözlerimi açmaya cesaretim yoktu. O an bedenimde bir boşalma hissettim. Sabahtan beridir titreyen dizlerim nihayet teslim oldu. Kendimi bıraktım ve sadece bir kaç saniye sonra başım zemine çarptı. Sonrasını hatırlamıyorum...Akşam/Barış ev
Bu gün yaşadıklarımıza anlam veremiyordum. Bu yüzden tüm dertlerimi unuttuğum yere gelmiştim yani Barış'ın yanına. Aydın kapıyı açıp Barış'ın uyuduğunu söylemişti. Ben geçip kanepede oturana kadar Barış aşağıya-yanıma indi.
B: Hoşgeldin sevgilim
Dedi uyku mahmuru sesiyle.
D: Merhaba canım. Sen niye bu kadar erken uyudun ki? Hasta falan değilsin dimi?
Dediğimde Barış duvardaki saate baktı. Saat 20:00 gösteriyordu. Gözlerini ovuşturarak yanıma otururken
B: Yok ya hasta değilim. Setten geldim. Yorgun halimle yatağımda telefona bakıyordum öyle birden uyumuşum.
Dedi mırıldanarak. Uzanıp boynuma minik bir öpücük kondurup geri çekildi.
B: Sen iyi misin?
Dedi. Başımı dizine koydum. Sanki bunu bekliyormuş gibi hemen saçlarımla oynamaya başladı. Ben bu gün Ego'da yaşanan her şeyi unutmak istediğimden gözlerimi kapadım.
B: Bu gün çok mu yormuşlar sevgilimi?
Dedi yumuşak sesiyle. Biraz kıpırdandım ve
D: Aslında hiç çalışmadım ama çok yoruldum.
B: Kötü bir şeyler olmadı dimi?
D: Boşver... Sadece yorgunum. Ve buraya huzur kazanmak için geldim.
Dedim sakin bir tonda. Parmaklarının saçlarımda narince dolanması beni sakinleştiriyor,uykumu getiriyordu. Barış setteki olayları anlatmaya başladı. Dakikalar geçtikce onun sesi uzaklaşıyor gibi geldi bana. Sonra artık onun sesini duymamaya başladım. Onun dizinde kendimi rahat bir uykuya teslim etmiştim...SerFer ev
Ego'dan eve gelene kadar arabada hiç konuşmamıştık. Bu sessizlik kapıdan içeri girer-girmez Feris tarafından bozuldu.
F: Senin de yaşadıklarımızın gerçekliğine dair şüphen var mı?
S: hem de ne şüphe
Dedim kapıyı kapatıp salona ilerleyerek. Gelip kanepeye oturdum ve o da yanıma geldi. Kolumu onun gelmesi için açtım ve o hiç tereddüt etmeden bana sokuldu.
F: Ceyda iyi miydi?
S: Hayır. Eve bıraktım ve "Istersen geleyim biraz konuşalım" dedim. Bir şey söylemeden sadece inkar etmek için başını olumsuz yönde salladı.
Dedim ve yine biraz sessizlik oldu. Sessizliği bozan Feris'ti
F: Kıraç için üzülüyorum...
S: Ben de...
Dedim iç geçirerek.
F: Zaten insanlara güvenmiyordu,
şimdi bir daha kimseye güvenmeyecek.
S: Orasını bilemeyiz
F: Güven kaybedilmesi kolay,fakat kazanılması çok zor bir şeydir,Serkan. Kendimden bilirim.
Dedi düşünceli ses tonuyla. Benim aklım Ceyda ve Kıraç'taydı. Arayıp seslerini duymak istiyordum. Feris sanki zihnimi okumuş gibi
F: Kıraç'la konuşsana. Ya da ne bileyim Ceyda'yı ara.
Dedi. Ben yanımdaki telefonuma uzandım. Ilk olarak Ceyda'nın numarasını çevirdim. Uzun uzun çaldı telefon ama Ceyda cevap vermedi. Ego'da bayıldığında doktor çağırdık ve o Ceyda'ya bir iğne yaptı. Herhalde ilacın etkisiyle uyumuştu.Ben de vazgeçip Kıraç'ı aramaya karar verdim. Bir kaç defa çaldıktan sonra sakin,gücsüz,zayıf bir sesle
K: Efendim
Dedi Kıraç. Pes etmiş gibiydi. Ama ona pes etmek yakışmazdı.
S: Kıraç,neredesin? Iyi misin? Istersen yanına gelebilirim
Dediğimde Feris kenardan dikkatle beni dinliyordu. Onun merakını görüp telefonu hoparlöre aldım. Kıraç az önceki ses tonunu bozmayarak
K: iyiyim. Gelmene gerek yok
Dedi sanki bir an önce bu konuyu kapatmak istiyormuş gibi. Onu çok iyi tanıyordum. Eğer ona ulaşılmasını istemiyorsa bunu asla yapamazsınız. Bu yüzden ben de fazla uzatmadım
S: Tamam. Ama yine de ihtiyacın olursa buradayım,biliyorsun.
Dedim. Kıraç bir kaç saniye sessizliği tercih etti. Bu saniyelerde bana "Gel,sana ihtiyacım var" demek istediğinden emindim. Ama onu her zaman insanlardan uzaklaştıran o huyu ona engel oluyordu. Kıraç hiç bir şey demeden telefonu kapattı. Feris'le bir-birimize baktık. Feris üzgün biçimde
F: Iyi değil... Belli etmek istemiyor ama iyi değil.
S: Tabiki iyi değil,hayatım. Ama biliyorsun sen Kıraç'ı. Kendini kapattıysa zor
Dedim. O da bana katılıyormuş gibi başını salladı ve yeniden az önceki gibi başını göğsüme koydu. Sonra sanki konuyu dağıtmak için
F: Hadi bir şeyler anlat. Konu farketmez sadece anlat. Sesin iyi hissetiriyor
Dediğinde elim saçlarına gitti ve bir tutamıyla oynamaya başladım. Sonra sanki bir şeyler olmamış gibi eski ve güzel anılardan bahsetmeye başladık...Bölümün sonu
Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Nihayet Ceyda'nın da sırrını patlattık. Peki sizce Kıraç Ceyda'yı affedecek mi? Yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler💞