Sabah/Dicle ev
Sabah uyandığımda ilk aklıma gelen şey Barış'ın artık benim sevgilim olmasıydı. Gülümsedim. Elime telefonu alıp ona mesaj atmaya karar verdim.
D: Günaydın
Yazıp gönderdim. Yataktan kalktım. Yatağımı toplarken mesaj geldi
B: Günaydın SEVGILIM
Sevgilim lafını gözüme sokması beni güldürmüştü.
D: Nasılsın SEVGILIM?
B: Seni görürsem daha iyi olabilirim.
D: Bakarız.
B: istersen sette sorun çıkarayım. Böylece kriz çözmek için gelirsin.
D: Lütfen böyle saçma şeyler yapma. Şimdi işim var görüşürüz. Seni seviyorum💖
B: Ben de seni çok seviyorum❤️
Telefonumu kenara bıraktım. Bu kısa mesajlaşma keyfimi yerine getirmişti. Mutfağa geçip neşeli bir tonda
D: Günaydın
Dedim Meral'e.
M: Günaydın. Ne bu neşe?
Dedi peyniri masaya koyarken. Geçip masaya oturdum.
D: Bak anlatacağım ama çığlık atmak falan yok. Tamam mı?
M: Tamam
Dedi heyecanla.
D: Biz dün Barış'la-
M: Yuh!
D: Ya öyle değil! Dün beni öptü
Dedim. Yanaklarım kızarmıştı. Meral'in büyüyen gözleri bir çığlığa hazırlıklı olmam gerektiğini gösteriyordu. Beklediğim oldu
M: Ne?!!
Dedi yüksek bir sesle.
M: Yani siz baya baya öpüştünüz
Dediğinde elimle ağzını kapattım.
D: Biraz yavaş konuş!
M: Siz şuan sevgilisiniz
Dedi elimin ağzında olmasını umursamayarak.
D: Evet. Söylediğime pişman etme
Dedim ve elimi indirdim.
M: E ne diyeyim? Hayırlı olsun
D: Diyeceğini dedin zaten.
Dedim gülerek. Hızlı bir kahvaltıdan sonra Ego'ya geçtim.
Feris ev
Gözlerimi açtığımda Serkan dirseğinden destek alarak doğrulmuş hayran gözlerle beni izliyordu. Gülümseyip
F: Günaydın. Ne zamandır izliyorsun beni?
S: bilmem. Güneşimin doğuşunu izlemek istedim.
F: Ayy Serkan böyle romantikliklere girme Allah aşkına. Hiç çekemem.
Dediğimde kıkırdadı. Gerçekten romantiklik bana göre değildi.
S: Romantik olan ruhumu öldürüyorsun,Feris.
F: Eğer şimdi kalkmazsam Celal bey beni öldürecek
Diyip yataktan kalktım ve hızla duşa girdim.
Duştan çıktığımda Serkan kahvaltı hazırlamıştı ve her şey şahane görünüyordu.
F: Çok güzel görünüyor
Dedim masaya bakarak. Sonra gözüm kalp şeklinde olan omlete çarptı. Omleti işare ederek
F: O ne?
S: Omlet
F: Ay işimiz var seninle, Serkan.
S: Ya şimdi takılma bunlara.
Dedi. Sonra sandalyedelerden birini çekip
S: Buyurun kraliçem
Dedi. Geçip yerime oturdum ve o da benim karşımdaki sandalyeye oturdu. Beni izlerken
F: Niye böyle bakıyorsun bana?
Diye sordum.
S: Hala dün gecenin gerçekliğine inanamıyorum.
Dedi etkilenmiş bir tonda.
F: Ben de
Dedim gülümseyerek. Sonra elimi uzatıp elini tuttum.
F: Ama elini tuttuğumda inanıyorum gerçekliğine
Dediğimde huzurla gülümsedi ve elimi daha sıkı kavradı.
Toplantı
K: Feris,Dicle nerede?
F: Onu sete gönderdim.
S: Evet,arkadaşlar toplantıya başlamadan önce size bir duyurum olacak. Özel hayatımla ilgili
Diyip bana baktı. Ben kendimi düzelttim. Sonra gözlerini benden ayırarak
S: Biz Feris'le birlikteyiz
Dediğinde Kıraç dışında her kes şaşırdı. Sonra gülümsediler
P: Sonu hayır olsun,birtanem
Dedi bana bakarak.
C: Tebrik ederim,Mutlu olun
Dedi samimi bir sesle. Ben de başımla teşekkür ettim.
Ç: Mutlu olun. Ama alacağım ifadeni
Dedi işaret parmağını bana doğru sallayarak. Gülümseyerek
F: Tamam anlatırım sonra.
Ç: Öyle geçiştirmek yok
F: Tamam. En ince detaylarıyla anlatacağım.
S: En ince detay derken?
Diyerek rahatsız bir şekilde yutkundu Serkan. Tam ona yanlış anladığını söylecekken Çınar panikle
Ç: Öyle detay istemem. Haşa! Ne yapayım o detayı be!
Dedi ve iğreniyormuş gibi baktı. Beni bu durumdan Kıraç kurtardı. Her zamanki tavrıyla
K: Çınar çok konuştun
Dedi. Minnetle ona bakarken bana bakıp göz kırptı. Sonra gülümseyerek
K: Hayırlı olsun,sarı fırtına
Dediğinde güldüm.
